ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşında Pekin’in ek gümrük vergisi listesinden petrolü çıkarmasının geçici olması korkusu, Çin’deki petrol ithalatçılarında, ABD’den ham petrol tedarik etme konusunda çekimserliğe sebep oluyor.
Thomson Reuters Eikon’un gemi izleme verileri göre, Haziran ve Temmuz aylarında ABD’den Çin’e yaklaşık 300 bin varil petrolün gönderilmesine karşılık Ağustos ayının başından bu yana hiçbir ham petrol tankeri gönderilmedi.
ABD ve Çin arasındaki ticaret anlaşmazlığı birkaç aydır devam ederken, Pekin’in geçtiğimiz hafta yayınladığı, gümrük vergisi uygulanacak 16 milyar dolar değerindeki ABD malları listesinden petrolü çıkarması dikkatlerden kaçmadı.
Çin’deki petrol ithalatçıları, petrolün Washington’la gelecekteki olası müzakerelerde bir pazarlık aracı olmasından korkuyorlar. Çinli petrol ithalatçılarına göre, ticaret anlaşmazlığının gelecekte daha da kötüleşmesi halinde gümrük vergisi listelerine petrol de eklenebilir.
Çin şirketleri, krizin gidişatına göre pozisyon alacak
Çinli petrol şirketlerinden bir kaynak, ABD’den petrol ithal etmek için yeni siparişler vermeden önce durumun gidişatını izlediklerini belirtti. Çinli petrol ithalatçılarının bu korkusu, Çin ulusal petrol şirketlerinden PetroChina’ya bağlı Unipec’in bu ayın başlarında ABD’den yapılan ham petrol sevkiyatlarını askıya alma kararının ardından gelişti.
Çin pazarını tanıyan bir başka kaynak ise, ABD ham petrolünün, daha önce anlaşmaya varılan sevkiyatların tamamlanmasını kolaylaştırmak için vergi listesinden çıkarılmış olabileceğini söyledi. Kaynak, Çin hükümetinin belki de ABD ham petrolüne dair Çin pazarında herhangi bir sözleşme kalmadığı zaman petrolü de vergi listesine eklemek isteyebileceğini, bu yüzden bunun ABD ham petrolüne karşı siyasi bir tutumdan başka bir amacının olmadığını düşündüğünü belirtti.
Başka bölgelerde petrol arayışı
Öte yandan kargo verileri ve ithalatçıların beyanatları, Çin’in Amerikan petrolüne alternatifler bulmak için Ortadoğu, Batı Afrika ve Latin Amerika’ya yöneldiğini ortaya koydu. Bununla birlikte Dubai ham petrolü ile arasındaki fiyat farkının yakın olması da petrol tedarikinin Atlantik’ten Asya’ya kaymasına katkıda bulundu.
Petrol fiyatları arasındaki fark bir ay öncesine göre büyük ölçüde düşüş gösterirken varil başına 1.63 dolarlık bir gerileme yaşandı.
Çin’in Ortadoğu, Rusya ve Batı Afrika’nın en büyük petrol tedarikçisi olmasına rağmen ABD’nin, 2016 yılında ihracat pazarlarını Çin’e açmasıyla Çin, önemli bir küresel tedarikçi haline geldi.
İran, OPEC toplantısına katılacak
İran merkezli haber ajansının haberine göre, İran Petrol Bakanı Bijen Namdar Zengene, Eylül ayında Cezayir’de yapılması planlanan ve üretim taahhüdünü takip eden Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyesi ve OPEC üyesi olmayan ülkeler arasındaki Ortak Bakanlar İzleme Komitesi toplantısına katılacak. Haber ajansı, Bakan Zengene’nin toplantıya İran’ın petrol pazarındaki payını koruma hedefiyle katılacağını belirtti. Toplantı, ABD’nin İran petrol sektörüne yönelik yaptırımlarının yürürlüğe girmesinden 6 hafta önce yapılacak.
Aylardır süren hedefin altındaki üretimin ardından, OPEC, başta Rusya olmak üzere OPEC dışı petrol üreticileriyle, Temmuz ayına kadar daha önce onaylanan kesintilerle yüzde 100 uyum sağlayarak üretim yapılması ve ardından üretimin artırılması konusunda anlaşmıştı. Temmuz ayı itibariyle, artan üretimle günlük yaklaşık bir milyon varillik bir artış oldu.
İran’dan BAE Enerji Bakanı’na şikayet mektubu
İran Petrol Bakanlığı’na bağlı Shana haber ajansının verdiği bilgiye göre, Bakan Zengene, geçtiğimiz hafta, bazı OPEC üyelerinin üretimi değiştirmeye çalıştıkları gerekçesiyle OPEC dönem Başkanı ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Enerji Bakanı Süheyl Bin Muhammed Mazrui’ye bir ‘şikayet mektubu’ gönderdi.
BAE’li Bakan Mazrui, Yeni Çin Haber Ajansı’na (Xinhua) yaptığı açıklamada, Ortak Bakanlar İzleme Komitesi’nin üretim artışlarını diğer üreticilere dağıtmaması gerektiğini söyledi.
Bununla birlikte İranlı Bakan Zengene’nin açıklamaları, OPEC’in Haziran’daki toplantısından sonra yaşanan gerilimlerin halen devam ettiğine işaret etti.
Suudi Arabistan, anlaşmanın, OPEC’in ülkelere genel taahhüt seviyesini yerine getirerek, üretimi artırabilmelerine olanak tanıdığını, yani bunun Suudi Arabistan gibi bazı üyelerin üretimi dengeleyebileceği anlamına geldiğini söyledi. ABD’nin yaptırım uyguladığı İran ise buna karşı çıkarak, Suudi Arabistan’ın üretimi artırmayı planladığına dair eleştirilerde bulunuyor. Bununla birlikte Suudi Arabistan, 23 Eylül’de Cezayir’de yapılacak bir sonraki toplantıyı yürütecek olan Ortak Bakanlar İzleme Komitesi’ne başkanlık ediyor. İran ise, Rusya, BAE, Umman, Kuveyt, Cezayir ve Venezuela’nın yer aldığı komitenin üyeleri arasında bulunmuyor.