Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Çin ve Almanya, Kuzey Kore ile diyaloğu destekliyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Almanya Şansölyesi Angela Merkel dün İran ile olan nükleer anlaşma kapsamında üst düzey Çinli yetkililerle görüşmeler gerçekleştirdi. Taraflar İran ile olan anlaşmaya bağlılıklarını yinelerken Başbakan Li Keçiang, anlaşmanın bozulmasının Amerika-Kuzey Kore arasındaki nükleer müzakerelerini etkileyebileceği konusunda uyardı.

Almanya ve Çin, her ne kadar Amerika çekilse de anlaşmanın sürdürülmesinden yana tavır alıyor. Ayrıca diplomatik kaynakların aktardığına göre Kuzey Kore’nin nükleer silahsızlanmasına ilişkin müzakerelerin de devam etmesi konusunda hemfikirler.

Almanya Şansölyesi Angela Merkel’in temaslarda bulunmak için gerçekleştirdiği bu ziyaretin odak noktasının ticari ve diplomatik çatışmalar olması ve özellikle ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesi ile Kuzey Kore’nin nükleer programının öncelikli konular arasında yer alması bekleniyor.

Merkel, söz konusu meselelerin etkisi altında iki günlük Çin ziyareti boyunca diplomatik sağduyu ile hareket etmesini gerektiren bir durum ile karşı karşıya. Bu ziyaret, seçildiğinden bu yana Merkel’in Çine’e ikinci ziyareti ve Almanya Şansölyesi olarak 11. Ziyareti.

Merkel, Pekin’deki Halk Salonu’nda İran ile olan nükleer anlaşma ve Başkan Donald Trump tarafından büyük bir müdahaleye tanık olan iki dosyaya ilişkin görüşmelerde Li ile aynı tutumu benimsedi. Fransız haber ajansının haberine göre Li, ‘anlaşmanın sonlandırılmasının sadece İran’ı değil diğer sıcak meseleleri barışçıl müzakereler yoluyla çözme gücünü de olumsuz etkileyeceği’ konusunda uyardı.

Sorulan bir soruya verdiği yanıtla Almanya Şansölyesi, Washington’un kararının Çinli kuruluşlara fayda sağlayabileceğini ifade etti. Bu bağlamda Avrupalı şirketlerin Amerikan yaptırımlarından çekinerek çekilmesi ya da İran ile ticari ilişkilerini sınırlandırmaları halinde bu durumun ‘başka ülkelerden gelen şirketlere pazara girip büyük bir rol oynama imkânı sağlayacağını’ dile getirdi.

Çin Başbakanı, İran petrolünün satın alınmasında Çin yuanının Amerikan dolarının yerini alabileceğine pek ihtimal vermedi. Bu olasılık, Amerikan yaptırımlarını etkisiz hale getirmek için ortaya atılmıştı. Bu konuda, “Yuanın küreselleşmesi, Çin ekonomisinin gelişmesi ile sıkı bir şekilde bağlantılı olan uzun soluklu bir süreçtir” açıklamasını yaptı.

Almanya haber ajansı DPA’nın bildirdiğine göre Çin Bakanlar Kurulu Başkanı Li Keçiang ve Almanya Şansölyesi Angela Merkel, Kuzey Kore ile olan diyalogun sürdürülmesini istediklerini vurguladı.

ABD dün Başkan Donald Trump ile Koreli lider Kim arasında Haziran’da gerçekleşmesi beklenen tarihi zirveyi iptal etti. Bununla birlikte Li ve Merkel taraflara görüşmelerin sürdürülmesi çağrısını yaptı.

Merkel, Kore yarımadasının nükleer silahlardan arındırılmasına dair temennisini sundu ve ‘son zamanlarda oldukça umut verici işlerin’ yapıldığını söyledi. Öte yandan Li, önemli olanın meselelerin barışçıl diyaloglar yoluyla çözülmesi olduğuna vurgu yaptı.
Li, Kuzey Kore’nin adını açıkça belirtmedi. Bununla beraber yorumcular, İran ile olan nükleer anlaşmadan çekilmesinin Washington’un güvenilirliğini zedeleyeceği konusunda Trump’ı uyardı.

Öte yandan Almanya Şansölyesi, Trump’ın anlaşmadan çekilme kararını uygulamasının Avrupa ekonomisine olumsuz yönde etki edeceğine işaret etti. Müttefiklerinin anlaşmayı korumasını istemesine rağmen Trump’ın Tahran’a yönelik yaptırımları yineleme kararı alması, 2015 yılında nükleer anlaşmanın imzalanmasından bu yana İran ile ticari ilişkiler kuran Avrupalı şirketlere etki edebilir.

Merkel, Avrupalı şirketlerin Amerikan yaptırımlarından korkarak İran pazarından çekilmesi ya da faaliyetlerini sınırlandırması halinde başka ülkelerden gelen şirketlerin pazara girmesi ve daha etkili bir rol oynaması için bir fırsat doğacağını belirtti.

Li, petrol anlaşmalarının yuanla yapılması yönündeki talebin artacağına dair söylentilerden hareketle İran krizinin Çin parasının küreselleşmesinin yolunu hazırladığı görüşüne itiraz etti. Li, yuanın küreselleşmesinin sıkı bir şekilde Çin’in ekonomik gelişmesi ile bağlantılı olan uzun bir süreç olduğunun altını çizdi.

Merkel’in Çinli yetkililer gerçekleştirdiği görüşmelerde iki ülke arasındaki ticaret konusunda yoğun tartışmalar yapıldı. Merkel, Pekin’in otomobil ithalat vergilerini azaltma ve Çinli şirketlerle ortak projelerde yabancı otomobil üreticilerinin hisse çoğunluğuna sahip olmasına izin verme kararından memnuniyet duyduğunu belirtti. Aynı şekilde Alman şirketlerinin Pekin’den yabancı yatırıma yönelik kısıtlamaların azaltması taleplerini de iletti. Ardından iki ülkenin araçlarının karşılıklı pazarlara girişine izin verilmesi için bir anlaşma imzalayacağını açıkladı.

İki tarafın görüşmeleri, Amerikalılar ile Çinlilerin ticari bir savaştan kaçınmak için anlaşmalarından bir hafta sonra gerçekleşiyor. ABD’de Çin ürünleri için beklenen gümrük tarifeleri henüz uygulanmaya başlamadı. Avrupalılar kendileri aleyhinde bir Çin-Amerikan anlaşmasının gerçekleşmesinden kaygılanıyor. Kendisine Alman şirketlerinden 18 yürütme yetkilisinin yer aldığı ticari bir heyetin eşlik ettiği Merkel, “Çin ve Almanya, çok taraflılığı destekleme ve serbest ticareti güçlendirme yolundalar” dedikten sonra iki ülke arasındaki ortaklığın önemine vurgu yaptı. Ardından Çinli şirketlerin Avrupa pazarına Almanya kapısından girmesine yönelik talebin arttığına işaret etti.

Öte yandan Reuters haber ajansının aktardığını göre Çin Cumhurbaşkanı Şi Cinping, Almanya Hükümeti’ni dördüncü kez yöneten ve 2014 yılında iki ülke arasında kapsamlı stratejik bir ortaklığın kurulmasına öncülük eden Merkel’in ziyaretinden memnun olduğunu dile getirdi. Almanya Şansölyesi ve Çin Cumhurbaşkanı görkemli Tiananmen Meydanı’na bakan Halk Sarayı’nda bir araya geldi. Yetkililer görüş ayrılıklarına rağmen şirketlerin pazarlara girmesi için işbirliğini derinleştirmeye yönelik kararlılıklarını ifade etti.

Merkel, Perşembe günü başkent Pekin’de Başkan ile olan görüşmesinde her iki ülkenin de geçen yılki G20 sürecindeki yoğun işbirliği sayesinde çok işler başardığını ve bunun gelecekteki ilişkiler için sağlam bir temel oluşturacağını ifade etti.

Merkel, şirketlerin pazara erişiminin ve bunun için gerekli şartlarda eşitlik sağlanmasının önümüzdeki yıllarda büyük bir rol oynayabileceğinin altını çizdi. Buna karşılık Çin Cumhurbaşkanı, ilişkilerin görülmemiş bir ilerleme kaydettiğini söyleyerek ümit verici bir geleceğin varlığına işaret etti.

Merkel, gazetecilere yaptığı açıklamada muhatapları ile insan hakları meselesini gündeme getirdiğini açıkladı.

Şansölye’ye, Nobel Barış Ödülü’ne layık görülen Liu Xiaobo’nun dul eşi Liu Xia’nın hiçbir gerekçe olmadan sekiz yıl boyunca ev hapsinde tutulması davasını gündeme getirmesi çağrısı yapıldı.

Gayri resmi İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) Çin Sorumlusu Sophie Richardson Twitter üzerinden, “Merkel’in Almanya’ya beraberinde Liu Xia ile gelmesi ümit ediliyor. Çin’in onu şimdi serbest bırakması akıllıca olacaktır” dedi. 2009 yılında ‘vandalizm’ ile suçlanan muhalif Xiaobo, geçen yıl tutuklu bulunduğu sırada vefat etti.