Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Çinli adam yıllar süren yalnızlıktan sonra kendisini evlat edinecek bir aile arıyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Çin İç Savaşı’ndan, Çin Kültür Devrimi’nden ve Japon istilasından kurtulan 85 yaşındaki Han Zicheng, Aaalık ayının soğuk bir gününde bir kağıt parçasına yazdığı not ile şu ilanı verdi:

“Beni evlat edinecek merhametli bir aile arıyorum.”

Zicheng yazdığı ilanda kendi özelliklerinden şöyle bahsediyor:

“80’lerinde güçlü bir vücudu olan yalnız bir adamım. Alışveriş yapar, yemek pişirir ve kendime bakabilirim. Kronik hastalığım yok. Tianjin Bilimsel Araştırma Merkezi’nden aylık 950 dolar emekli maaşım var. Bakımevine gitmek istemiyorum. Beni evlat edinecek, yaşlılığımda bana bakacak ve öldüğümde beni defnedecek merhametli bir aile arıyorum.”

Zicheng ilanının bir kopyasını yaşadığı mahallenin otobüs durağına da astı. Çinli Zicheng bisiklete binebiliyor ve alışverişe gidebiliyor. Ancak bir gün sağlığının kötüleşeceğinin de farkında.

Gelişmiş yaşam standartları ve tek çocuk politikası, Çin’deki nüfus piramidini tersine çevirdi. Ülkedeki 60 yaşın üzerindeki yaşlıların oranı yaklaşık yüzde 15. Mevcut verilere göre bu rakam 2040’a kadar yüzde 25’e yükselecek. Bu durum Çin aile yapısını ve Çin ekonomisini tehdit ediyor. Şirketler, mümkün olduğunca az işçi çalıştırmak için uğraşıyor. Bu durum, evlenmeyerek yaşlı ebeveynlerine bakan bir nesil meydana getirdi.

Çin hükümeti, 2013 yılında ebeveynlerin ziyaret edilmesini gerektiren bir yasa çıkardı. Zira çocukları evden ayrıldıktan sonra bakıma ihtiyaç duyan milyonlarca Çinli var.

Zicheng, kendisine bakacak birini bulmaya çalıştı fakat başarısız oldu. Bir kadın, ilanın fotoğrafını çekerek sosyal medyada paylaştı.

İnternette ‘İyilik Videosu!’ adında program yayınlayan bir televizyon kanalı ‘Tianjin’in büyükbabalarından’ birinin hikayesini kamuoyuna duyurmak için iletişime geçti. Şimdi artık insanlar Zicheng ile konuşuyor, iletişime geçiyor ve yerel bir restoran ona yemek veriyor. Çinli bir muhabir onu ziyaret edeceğine söz verdi. 20 yaşında hukuk okuyan bir telefon arkadaşı var. Ancak Zinceng, hayat standartlarını sürdürebileceği bir aileyi henüz bulamadığı için çok üzgün.

1932 yılında doğan Zicheng, Japon işgali sırasında küçük bir çocuktu. Gençlik çağlarında ise Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonraki büyük kıtlığı yaşadı. Bir fabrikada işe girdi ve hayat arkadaşıyla tanıştı. Üniversiteyi bitirmek için gece derslerine katıldı. Oğulları Çin Kültür Devrimi’nin yaşandığı yıllarda büyüdü.

Zicheng, kendinin ve halkının yaşadığı bütün zorlukları “Çinliler yaşım kadar zorlukla karşı karşıya kaldı” sözleri ile ifade etti. Yaşlı adam her ne kadar bütün bu zorlukların ardından yeni, güzel bir aile ortamında yaşamayı hayal etse de Zicheng ve onun gibi milyonlarca yaşlı Çinli yalnız olmaya mahkum kaldı. Zincheng yaşadığı hayatı “Sorun, gençlerin eski yaşam tarzını tamamen terk etmesi ve hükümetin ülkenin yaşlılarının bakımı için uygun yeni bir sistem bulamaması” olarak özetledi.

Şian Jiaotong Üniversitesi Nüfus ve Kalkınma Araştırmaları Enstitüsü’nden nüfus profesörü Jiang Quanbao, “Mesele, Çin’in gelişmekte olan bir ülkeyken hızla yaşlanan bir topluma sahip olması. Çin zenginleşmeden önce yaşlanıyor. Tüm sorun bu” dedi.

Şangay Fudan Üniversitesi’nde nüfus ve gelişim profesörü olan Peng Xizhe, Çin’deki bakım evlerinin kalitesiz ve yetersiz olduğu görüşünde.

Zicheng gibi yaşlıların huzurevinde uygun bir odada yaşayabildiğini ifade eden Peng, yaşlıların genellikle şüphe ve endişe içinde olduklarını söyledi. Profesör Ping, yaşlıların son günlerinde çocukları tarafından tamamen terk edildiklerini bilinmesini istemediğini belirterek onları suçlar gibi gözükmek istemediklerini aktardı. Bir oğlu ile görüşmediğini söyleyen Zicheng diğer oğlunun ise 2003 yılında Kanada’ya taşındığını ve kendisini sık aramadığını belirtti. Çocuklarının telefon numarasını vermeyi reddeden Zincheng, onları utandırmak istemediğini kaydetti.

İçinde bulunduğu durumu çiçeklere benzeten Zincheng, “Yaşlı insanlar, çiçekler ve ağaçlar gibidir. Eğer onları iyi sulamazsanız, kaybedersiniz” ifadesini kullandı.

Telefon konuşmalarının azalmasıyla birlikte Zincheng tekrar yalnız başına ölüm korkusuyla baş başa kaldı. Hayatının sonları sessiz ve bilinmezlerle dolu olarak geçiyor…

Kamu düzeni onu ve onun gibi birçok kişiyi tamamen yüzüstü bıraktı.