Londra merkezli yardım kuruluşu Oxfam’ın Haiti ve Çad’da cinsel istismar skandalı ile ilgisi olduğu hakkında çıkan haberler tartışmalara yol açtı.

İngiltere’nin en büyük yardım kuruluşlarından Oxfam çalışanlarının en az 220 bin kişinin hayatını kaybettiği, 2010 yılında Haiti’deki depremden kurtulan yardıma muhtaç kadınlara para karşılığı cinsel istismarda bulunması tepkilere neden oldu. ‘The Times’ gazetesi, görevini kötüye kullanmaları nedeniyle 3 kişinin işine son verildiğini ve 4 kişiden de istifalarının istendiğini açıkladı.

Oxfam skandalının ardından, ‘The Independent’ gazetesi, yardım kuruluşlarının her yıl binden fazla çocuk ve ihtiyaç sahibine yardım eli uzatarak himayesini üstlendiğini bildirdi. İngiltere’nin eski Uluslararası Kalkınma Bakanı Priti Patel, yardım sektörünü, istismara ilişkin bir ‘inkâr kültürü’ inşa etmekle suçladı. Söz konusu değerlendirmelerine sivil toplum kuruluşlarını da dâhil etti.

Oxfam temsilcilerinin, kurumun finansmanının kesilmesi tehdidi karşısında çalışanları tarafından yapılan cinsel istismar iddialarını görüşmek üzere bugün hükümetle bir araya gelmesi bekleniyor.

Fuhuş iddialarını reddettiler

Yardım kurumu, 2011’de Haiti’deki görevlilerinin, oradaki muhtaç kadınların fuhuş için kullanmasını örtbas etme girişimini reddederek olayın tamamını bilmediklerini belirtti.

‘Oxfam’ söz konusu iddialar hakkında iç soruşturma başlatması konusunda Düzenleyici Kurumun Soruşturma Müdürü Michelle Russell, BBC Radio 4’teki ‘Today’ programında yaptığı açıklamada, “Son birkaç gündür olanlar hakkında ayrıntılı bilgilendirildiğimizi açıkladık. İddialara karışan ihtiyaç sahiplerinin istismar edilmediğini kesin olarak açıkladık. Bildiğimiz ve açıkladığımız, aynı gün içinde birçok çalışanımızın görevden alınmasına ve istifa ettiğidir. Oxfam’ın bunu araştırdığından eminiz” ifadelerini kullandı.

“Yılda bin olay bildirildi”

Russell, istismar sorununun yardım işleri sektöründe yaygın olabilme ihtimali hakkındaki bir soruya yanıt olarak, “Yardım işleri sektörü, bu tür iddia ve olaylardan korunmuş değil. Koruma konularında çalışan yardım kurumları tarafından bize yılda yaklaşık bin olay bildirildi” şeklinde konuştu.
İstismar ve görevini kötüye kullanma haberlerini ele alan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) tarafından hazırlanan son yıllık rapor, çoğu yardım kurumunun iyi bir iş çıkardığını, ancak ‘işlerin daha da kötüleşebileceğini’ söyledi.

Çocuklar, yaşlılar ve engelliler de dahil olmak üzere savunmasız kişilerin ana öncelik olarak korunması önemsemekte olan ajans, herhangi bir başarısızlıkta kötü yönetimin üst seviyelere ulaşabileceğini belirtti.

1942 yılında kuruldu

Dünyadaki yoksulluğun azaltılmasına odaklanan bir yardım kurumlarının birliği olan Oxfam, 1942’de bir grup sosyal aktivist ve Oxford akademisyenleri tarafından kuruldu.

Görevi, İngiliz hükümetini, açlıktan muzdarip Yunan halkının müttefiklerince abluka altına alınması yoluyla yiyecekler yardımına izin vermeye ikna etmekti.

Oxfam şu anda 15 ortak örgütten oluşan uluslararası bir federasyon olarak yönetiliyor. Avrupa, Kuzey ve Orta Amerika ve Asya’daki merkezleriyle yoksulluğa kalıcı çözümler bulmak için 90’dan fazla ülkede yerel ortak kuruluşlarla birlikte çalışıyor.

Oxfam, insani yardım ve geliştirme çalışmalarının yanı sıra olumlu değişim, yoksullukla ilgili konular hakkında bilinç kazandırmayı hedefliyor.

Örgütün herhangi bir dini veya politik bağları bulunmuyor. Oxfam, yerel ortakları ve dünyadaki dost organizasyonlarıyla uluslararası forumlarda yoksul halkların tarafında olan bir tutum sergiliyor.

Oxfam, ilgili Birleşmiş Milletler organlarıyla iç içe geçmiş, uluslararası birçok toplantı ve organizasyona düzenli olarak katılmaktadır. Dünya Ticaret Örgütü, Dünya Ekonomik Forumu, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Yıllık konferansları, bu toplantılara örnek verilebilir. Oxfam, dünyanın yoksullarını etkileyen küresel politikaları etkilemek için elinden gelen her şeyi yapıyor.