Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Caroline Faraj: ‘CNN Arapça’ bize uzak bir fikir değil | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Dubai:Renim Hanuş

ABD merkezli CNN ağı Ortadoğu’da var olmanın önemini gördü. 19 Ocak 2002’de, Dubai’de ofis açan CNN, ofisle birlikte CNN’nin örgütlenme politikasını bölgeye taşıyan Arapça yayın hayatı başlamış oldu.

19 Ocak 2002’de Dubai’de ofis açılması ile CNN’nin Arapça hizmetin doğumuna başından beri tanıklık eden Ürdünlü Caroline Faraj, bugün Arapça servisinden sorumlu CNN başkan yardımcısı ve CNN Arapça internet sitesinin genel yayın yönetmeni. Her sabah güne haberleri okumakla başlayan Caroline Faraj, CNN’in New York, Londra ve Hong Kong’daki servisleri ile düzenli olarak yapılan bağlantıları gerçekleştirdikten sonra Dubai’deki genç web sitesi ekibi ile toplantılar yapıyor. 4 ofisin sorumluluğunu üstlenen Faraj’a bağlı yaklaşık 100 çalışan var. Toplantılarla geçen yoğun programının ortasında, bize bir saatini ayıran Faraj ile CNN’nin Arapça hizmetleriyle ilgili son başarılarından ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın hayır kurumu (Misk) ile yaptıkları işbirliğinden bahsettik.

Günümüzde teknolojik gelişimin önemine vurgu yapan Faraj, bu gelişimin haber ve araştırmalara göz atmak isteyenlerin elinde bir piyon haline geldiğine dikkat çekerken, CNN’nin bir gün bir uydu kanalı olarak bölgede daha fazla genişleme fikrine uzak olmadığını söyledi.

Günümüzde teknolojik gelişimin önemine vurgu yapan Faraj, bu gelişimin haber ve araştırmalara göz atmak isteyenlerin elinde bir piyon haline geldiğine dikkat çekerken, CNN’nin bir gün bir uydu kanalı olarak bölgede daha fazla genişlemesifikrine hiçte uzak bakmıyor.

İşte Caroline Faraj röportaj metni:

Şarku’l-Avsat’ın medya arşivlerinde, 2014 yılında ‘CNN Arapça’nın yeni yüzünün tanıtıldığı tarihlerde, sizinle yapılmış bir röportaj kaydı var. O günden bu yana dört yıllık tecrübenizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

-Gerçekleştirdiğimiz hedeflerden biri okuyucuların siteden beklentilerini karşılamaktı. Sitenin yeni görünümü de okuyucuların isteklerine cevap vermek içindi. Onlarla iletişim kurarak, Skype üzerinden doğrudan görüşmeler ve araştırmalar yaparak, sitenin tasarımına dair neler talep ettiklerini öğrendik. İçeriğin yanı sıra, yayın politikasını okuyucuların isteklerine göre değiştirdik. Benim için bu, sahip olduğumuz en önemli başarıydı. Okuyucuların görüşleri hakkında sürekli olarak bilgilendirilmeliyiz. Bugün, Arap dünyasındaki nüfusun yaklaşık yüzde 70’i 30 yaşın altında olduğunu söylüyoruz. Bu nedenle okuyucularımızın büyük bir kısmının gençlerden oluştuğunu düşünmemiz gerekiyor. Yayın politikamız ise 2014 yılından bu yana şekilleniyor. Şu anda mobil, görsel ve sosyal ağ siteleri hakkındaki mevcut politikamızı konuşuyoruz. Okuyucularımız, içeriğin bölgeden ve bölgeye yönelik olduğuna ikna oldular.

Bizim asıl rolümüz, okuyucunun ve izleyicinin eğitimine değil, bilgi edinmesine katkıda bulunmak. Bugün okumaktan ziyade izleme ön planda. Çünkü büyük çoğunluk görsellik ön planda. Görsellik, 2014 yılından bugüne politikamızın bir parçası. İçeriğimizde kısa videolar yer alıyor.

Arapça yayın yapan bir televizyon kanalı açmayı düşünüyor musunuz?

-Kanala giriş fikri bizim uzak durduğumuz bir fikir değil. Ancak biz aynı zamanda ticari bir şirketiyiz. Bu yüzden öncelik bunun ilgi görülebileceğinden ve dolayısıyla sürdürülebilir olacağından emin olmalıyız. Şu an yeni medya dijitalleşti. Arap dünyası daha çok mobil kullanır oldu. Televizyon, bilgisayar, tablet ve cep telefonu ekranlarından CNN izlenebiliyor. Arap dünyasında gençlerin büyük çoğunluğunun taşınabilir elektronik cihazlarla mobil haberleri takip etmeyi tercih ettiklerini görüyoruz. Böylece web siteleri ve uygulamalarla bizleri takip ediyorlar.

CNN Arapça’nın milyonlarca kullanıcısı var. Bunu nasıl kullanıyorsunuz? En çok hangi Arap ülkeleri sizi takip ediyor?

-Twitter denince hiç düşünmeden Suudi Arabistan demelisin. Arap dünyasında Suudiler Twitter takipçilerimiz arasında ön saflarında yer alıyor. Facebook’ta ise Mısırlı takipçilerimiz başı çekiyor. Geri bildirim politikasını kullanıyoruz. Telif hakkı politikasını kullanmıyoruz. Çünkü bu yaklaşım çok yakında kullanıcı kaybına sebep olacak. İçerik görüntüleme sayısı sosyal medyada daha fazla. Sosyal paylaşım sitelerinde haberleri paylaşıyoruz. Bu sayede okuyucularla sürekli diyalog ve iletişim halindeyiz. En önemli politikamız okuyuculara kulak vermek. Bu politika, gelecek dönemler için yayın politikasında planladıklarımıza yardımcı oluyor.

Arapça servis ile merkez arasındaki iletişimin boyutu nedir?

-Sürekli temas halindeyiz, iş yükü herkese eşit dağıtılıyor. Malzemeler arasında bir ortaklık var. Arapça site tamamen CNN’in mülkiyetinde. Türkçe veya Yunanca siteler gibi CNN tarafından tamamen sahiplenilmemiş değil. Bu nedenle, Arap sitesi tarafından üretilen her şey şirketin diğer platformlarında kullanılabiliyor. Bununla birlikte, dünyadaki diğer sitelerde nelerin yayınlandığını görüyor ve ulaşabiliyoruz.

Yayın politikanız nedir? Arapça içerikte ‘CNN’ yaklaşımını uygulama konusunda sorunlarınız mı var?

-Yayın politikamız öncelikle profesyonellik üzerine kurulu. 17 yıldır Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) bulunuyoruz. Burada kimsenin kısıtlaması olmadan özgürce işlerimize devam ediyoruz. Yayın politikamız çerçevesinde profesyonelliğe ve gerçeğin aktarılmasına inanıyoruz. En azından güvenilir kaynaklardan bilgi aktarılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu güvenilir kaynaklar hikayeyle yakından alakalı olmalı. Küresel haber ajanslarına değil birincil kaynaklara güvenmeliyiz. Uluslararası hukuka uygun terimler kullanıyoruz. Ofisi kurduktan sonra CNN’nin özel üslubunu Arapça olarak kaleme aldık. Web sitesinde, Arap dünyasında meşru ve profesyonel olarak kabul edilen, uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler’e (BM) uyarlanan terminolojiyi kullanıyoruz.

Körfez, hükümetlerinden herhangi bir itiraz ya da şikayet almadık. Körfez’de çalışıyoruz. Çatışmalarda yer alan bir taraf değil, bir medya kurumuyuz. ‘İlk bilen siz olun’ sloganını kullanıyoruz. Haberleri yayınlamakta gecikebiliriz. Ancak CNN tarafından yayınlanan haberlere güveniyoruz. Geç olsa da yalnızca gerçeği yayınlıyor. Hakikat, hızdan önce geliyor.

Suudi Arabistan gibi ülkelerde gençlerin ve kadınların değişimi ve güçlenmesi bağlamında bugün Arap dünyasında medya alanındaki manzaraları nasıl değerlendiriyorsunuz?

-Suudi Arabistan’da yaşanan açılımı destekliyorum ve orada birçok ortağımız var. Veliaht Prens Muhammed bin Selman Hayır Kuruluşu Misku’l-Hayriyye, eğitim, medya kurumlarını iyileştirme, yardım ve katılım sağlama gibi konularda işbirliği ortaklarımızdan biri. Aramızda birçok işbirliği şekli var. Geçtiğimiz yıldan bu yana onlarla birlikte çalışıyoruz. Daha çok kitlemiz içerisinde geniş bir yer tutan gençlere odaklanıyoruz. Suudi gençleri oldukça zekiler. Medya alanında eğitimlere başladık. Aralarından eğitimlerine devam edilmesi için isimler önerdik. Misku’l-Hayriyye ile yakın iletişim halindeyiz. Onlara yardım edebilmek için her türlü imkânımızı sunuyoruz. Gençlere güveniyoruz. Bizim bu bölgede olma sebeplerimizden biri de gençler. Önümüzdeki yıllar birçok yeni projenin başlamasını bekliyoruz.

Bugün CNN’nin karşı karşıya kaldığı en büyük zorluk nedir?

-Bölgede geçmişte olduğu gibi hâlâ bir numarayız ve öndeyiz. Hatta ABD’de dahi yüksek istatistiklere sahibiz. Öyle büyük zorluklarımız da yok. Ancak rekabetin olmadığı bir hayatın tadı da yok. Bölgeye en iyi teknolojiyi ve en iyi gazetecileri sunma konusunda kendimizle yarışıyoruz. Arapça servis için, rekabet, profesyonellik ve çalışma üzerine odaklanabilen, profesyonel bir gençlik yaratmak istiyoruz. Arap dünyasında, büyük bir okuyucu kitlesi, herhangi bir medya kuruluşundan bağımsız olarak, bir makaleyi okurken yazarın nereli olduğunu belirleyebilir. Dünyanın neresinde olursa olsun, medya idarecilerinin uyruğuna bakılmaksızın bizi tüm Arap gençlerine ulaştıracak çalışma ve içeriğe ihtiyacımız var. Bu bir meydan okumadır.