Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Çöl her mevsimde galip geliyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Şu an nerede durduğunuzu iyi bilirseniz, istediğiniz yere oturabilir, arzu ettiğiniz yöne doğru da hareket edebilirsiniz.

Sadece bu da değil, uzaktan gelenleri görebilir, size inanıp güvenenlerin ellerinden tutup onları ileri götürebilirsiniz.

Bunu da ancak doğru yolda olduğunuzdan emin olduğunuzda yapabilirsiniz. Suudi ‘Geleceğe Yatırım’ konferansına bu açıdan baktım ve eminim ki bu makaleyi göndermeden birkaç gün önce Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ı dinleyenler de aynı açıdan dinlediler.

Ne demişti: “Daha birkaç yıl önce, bu noktada değildik ve hiçbir lider de İsviçre’nin sert kışını, çölün ortasına taşımayı düşünmemişti.

Bütçemizin büyük bölümünü bu yıl devlet çalışanlarına harcamadık ve yıl dönünce aynı şekilde daha fazla kesintiye gideceğiz ve istihdamı artıracağız.

Zor bir denklem ve gördüğünüz gibi şaka yapmıyorum, hayallerime inanmayabilirsiniz, ama ileride rakamları bir gözden geçirin, iktisatçılar da benim yalan söylemediğini söylüyor.”

Suudi devletinin hem günü hem de gecesi, uzun ve çok yorucudur. Kaşıkçı cinayetinin faillerin cezalandırılması için Adalet Bakanlığı gerekli atamaları yaptı.

Her programın kendi yolunda ilerlemesi için her zaman dikkatli davranıyor.

Hedefleri olan Veliaht Prens gecesini gündüzüne katmış durumda. Vizyonu ise kendisine haset edenlere uzaktır. Ancak Suudilerin hedeflerine inanan kesime de son derece yakındır.

Suudilerin azmi Tuveyk dağının azametinden daha büyüktür.

‘Geleceğe Yatırım Girişimi’ bağlamında imzalan anlaşmalara hızlıca göz attığımızda 50 milyar dolar değerinde anlaşmanın imzalandığını görürüz (Suudiler tarafından konferansta imzalanan anlaşmaların toplamı).

Bu, birçok ülkenin yıllar boyunca başaramayacağı bir rakamdır, ancak üç gün içinde Riyad’da imzalanmıştır.

Suudi Arabistan bambaşka bir hal almaya başladı, tamamen petrole dayanma yerine değişik alanlara yöneldi ve bu da farklı istihdam alanları oluşturmaktadır.

İki kutsal harem bölgesine hizmet etmek için yeni projelerini sürekli devreye sokulduğu Hac ve Umre sektörü var.

Bütün bunlardan sonra hemen şu söz geliveriyor:

Daha Yapacak çok işimiz var. Sözgelimi “Kral Fahd Köprüsü” yapılmadan önce Suudi Arabistan’a oldukça uzak olan Bahreyn tarafına doğru kardeşliğimizi ve aradaki sevgiyi daha da pekiştirecek yeni bir köprü inşa edilecek. Diğer taraftan ise mesafeler kısalmış olacak.

Bu proje, haritadaki yerimizi kolayca bulmamızı Sağlayan tuzlu Basra Körfezi dışında hiçbir şeyin engel olamadığı iki kardeş ülke arasındaki sevgi ve kardeşlik bağını daha da güçlendirecek. Su üzerinde inşa edilen her köprü Bahreyn’i daha yakın hale getirmektedir. Dolayısıyla Körfez karayolunu trafik kazalarından koruyacak, yol güvenliğini artıracak, binek otomobillerin egzozlarından çevreye yayılan dumanı azaltacak bir tren bağlantısı kurulması planlanmaktadır. Çevre daha da yeşil olmuş olacak. Dubai’den Riyad’a gecelemek için gidecek yolcu, treni tercih edecektir.

130’dan fazla kurum temsilcisi, 135 konuşmacı sadece “Geleceğe Yatırım Forumu’nda” konuşma yapmak için gelmedi. Üst düzey yöneticiler, gelecekte kendilerine para kazandıracak projelerin imza törenlerine katılmadıkları sürece, konuşma platformlarında söylenen sözler onları tatmin etmez.

Krallar, başkanlar, bakanlar, çok uluslu şirketlerin üst düzey yöneticileri, otellerde boş oda bırakmadılar. Riyad’ın sokakları, ‘Geleceğe Yatırım’ konferansından dolayı her zamankinden daha kalabalıktı. Yeni bir mevsimin arifesindeyiz.

Her ne kadar önyargılı kimseler haberdar olamasa da, Veliaht Prens kendi vizyonunu açıkladığını günden beri bu şehir pek çok projeye şahitlik eder oldu.

Lübnan başbakanı bu vizyona şöyle bir yorum getirdi: “Güzel günler ve zor günler geçireceksiniz, kıskançlar ve kötü niyetliler sizi rahat bırakmayacaktır, ancak bu da iş yapmanın bedeli olsa gerek.” Konuşmacı Dr. Basim İvedullah, Muhammed bin Selman’ın konuşmasından sonra, birkaç kelam etmesini Hariri’den rica edince şunları söyledi: “Veliaht prens bana söyleyecek hiçbir şey bırakmadı, ama her halükarda sizinle beraber olduğumu söylemek isterim.”

Suudileri iyi bilenler (bunlardan biri de Saad Hariri’dir), şunu da iyi bilirler ki, güvenlik ve emniyet olmadan bölgede hiçbir ekonomik gelişme ve refah olmaz ve Suudi Arabistan, Körfez’den denize, çöllerinden sınırlarına kadar uzanan alanıyla tam bir güvenlik ve emniyet yeridir.

Egemenlik vardır, ancak korku ve endişe yoktur.

İsimsiz bir tanığın eksik haberi bu ülkeye zarar veremez. Bu ülke, düşmanlarını nasıl yeneceğini iyi bilir.

Çünkü yol arkadaşlarının seçimini (herhangi bir yola çıkmadan önce) iyi yapar.

Topraklarına tam olarak egemendir, hiç kimse buna dair söz söyleyemez. İspiyoncuların söylentileri ya da eski kıskançların farklı beklentileri onun azmini kıramaz.

Daha yola çıkmadan yol arkadaşlarını dener, zira çıkılacak bu uzun yolculukta çeşitli düşmanlar olacaktır, bu deneme yapılmadığı takdirde yolculuk da iyi geçmeyecektir.

Veliaht prensin iflah olmaz bir komşusuyla rekabet etmesi, ekonomideki iyi performansını takdir etmesini engellemeyecektir.

Başkaları onu başarısından dolayı alkışlasınlar diye sözünü açıkça ifade eden bir rakibe sahip olan kişi ne kadar da şanslıdır. Demek ki bu adam rekabeti de güzel yürütüyor. Daha da önemlisi düşmanlıkta ileri gitmiyor, hata yapanı ikaz etmekten de geri durmuyor.

Seni bazı konularda geçeni takdir etmen, büyük bir civanmertliktir. Bazıları bu konuda tereddüt edebilir, ancak mademki senin de onun gibi olma arzun var bunu yapabilirsin. Ekonomi dünyasında başarılarını rakamlarla ortay koymuş bir lider var; Muhammed bin Raşid el-Mektum…

İsminin önüne veya sonrasına konulan lakaplara değer vermez. Rüyalar toprağını rüyalar şehrine dönüştürdü. Geleneksel örfünden taviz vermeyen mütevazı birisidir. Yere sağlam basar, ancak hızla ilerler. Daima ileri yönlü hareket eder. Elbette bu özelliklere sahip birisi, ‘Geleceğe Yatırım’ konferansına katılmadan edemezdi. Her daim Suudi Arabistan’ın yanında yer almıştır.

Suudi yatırım fonu, yılsonuna kadar 400 milyar dolarlık yatırım yapma vaadinde bulundu. Böyle bir gerçekliğin detaylandırılmasına dahi gerek yoktur. Bu rakam aynı zamanda, ileri gitmeye niyet ettiklerinde Suudilerin ne kadar güçlü olabileceklerini göstermektedir. Sayılar, kendileri başkaları tarafından sürekli suçlanan, ancak bunlara kulak asmadan kendilerini geliştirmek isteyenler için iyi bir arkadaştır. Suudiler, başkalarının vizyonuyla değil, kendi sağlam iradeleri ile ilerleyeceklerdir.

Ortadoğu’ya olan tutkuları onları böyle davranmaya sevk etmektedir. Kendilerine doğru güzel hülyalarla gelenleri görmezden gelmiyorlar. Kendilerine inanıp güvenenlerin ellerini muhabbetle tutuyorlar.

Çölün büyük bir gücü olarak, her zaman Müslümanların yanında yer almışlar ve yer almaya da devam edeceklerdir. Neden mi? Her mevsim Müslümanlar galip gelsinler diye.