Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Cubeyr: İran’ın terörü desteklemesini kabul etmiyoruz | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr, İran’ın bölgedeki Arap devletlerine müdahale ederek terörü desteklemesini reddettiğini söyledi ve “İran başka ülkelerin egemenlik haklarına saygı göstermeli ve fitne ateşini yakmamalıdır” dedi. Cubeyr, dün Çin’in başkenti Pekin’de yapılan Arap-Çin İşbirliği Formunun oturumu sonrasında Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada Katar krizine de değindi. Teröre destek veren Katar’ın tutumunu değiştirmesi gerektiğini söyleyen Bakan, bölge devletlerine karışmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Cubeyr, Katar’ın terörle mücadele eden dört ülke olan Suudi Arabistan, Mısır, BAE ve Bahreyn’in taleplerine uyması gerektiğini vurguladı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Arap-Çin İşbirliği Forumu’nun Bakanlar Toplantısı sekizinci toplantısının sona ermesinden sonra izlenimlerinin yanı sıra Yemen ve Suriye’deki durumla ilgili görüşlerini de açıkladı.

-Arap-Çin İşbirliği Forumuna Arap katılımı ile ilgili değerlendirmeleriniz nedir?

Bu forum, Arap dünyası ile Çin’in ilişkilerinin artması açısından son derece önemli. Teknik alanda uzman olan Çin, Arap dünyasına yatırım yapan en büyük güçlerden biri olarak önemli bir rol oynuyor. Ayrıca Çin’in bölgede ekonomi ve siyasi ağırlığı var ve Çin politikaları Arapların bölge politikaları ile uyumlu.

-Çin’in iki taraf arasındaki böyle bir ilişkiyi destekleyen meziyetleri nelerdir?

Çin’in Araplarla ilişkisi İpek yoluna dayanan uzun bir geçmişe sahip derin bir ilişkidir. Biliyoruz ki Çin ile Avrupalılar arasında bağ kurulmasını sağlayan İslam ve Arap medeniyetidir.

-Çin-Arap işbirliğinin hacmini nasıl görüyorsunuz?

Arap-Çin işbirliği tarihi arka planı olan yapıcı bir işbirliğidir. Çin, Arap dünyasının en büyük ticaret ortaklarından birisidir ve Çin ile Arap dünyası arasındaki ticaret hacmi yılda 190 milyar civarındadır. Arap dünyasında Çin’in birçok projesi olduğu gibi büyük yatırım fırsatları da bulunmaktadır. Öte yandan, Arap ülkeleri Çin’e en çok petrol ihraç eden ülkeler arasındadır.

-Bu ittifak Arap ülkeleri için ne anlam ifade ediyor?

Bölge meseleleri konusunda Araplarla mutabık olması yeterli. Çin’in konumu Filistin meselesi ve Arap pozisyonu lehine. Ayrıca Çin bölgedeki kalkınma, güvenlik ve istikrarı desteklemektedir. Çin, Arap dünyasını üç kıtada yer alan stratejik bir bölge olarak görüyor ve Asya, Afrika ve Avrupa’yı birbirine bağlayan bir unsur olarak değerlendiriyor.

-Özel olarak Çin- Suudi Arabistan ilişkisi nasıl?

Suud-Çin arasındaki ilişkiler her alanda stratejik ve tarihi ilişkilerdir. Bu alanlar ticari, askeri, eğitim, petrol, yatırım gibi alanlardır. Suudi Arabistan da bölgede Çin ürünleri için en büyük pazar ve Çin Suudi Arabistan’ın en büyük ticaret ortağıdır.

-Çin Devlet Başkanı’nın konuşmasını nasıl buldunuz?

Gelecekte iki tarafa geniş bir yol çizen olumlu bir konuşmaydı. Başkan yaptığı konuşmada ikili ilişkilerin oluşturduğu modeli destekledi. Onun önerdiği “kuşak yol” gibi öneri girişimleri iki ülke arasındaki ilişkilerin seviyesini yükseltecek.

– Siyasi arenadaki mevcut durum, İran’ın hala devletlerin işleyişine müdahalesini sürdürdüğünü gösteriyor, bunu nasıl görüyorsunuz?

Biz devletlerin egemenliğine inanırız ve uluslararası hukuka saygılı olmanın yanı sıra diğer ülkelerin işlerine müdahale etmeme ilkesine inanırız. Bu nedenle İran’ın Arap ülkelerinin işleyişine müdahalesini ve bölgede fitne ateşi yakmasını reddediyoruz. İran, başta Arap ülkeleri olmak üzere birçok ülkede güvenlik ve istikrarı bozucu bir rol oynamaktadır.

-Yemen’deki mevcut durumu nasıl görüyorsunuz?

Öncelikle Suudi Arabistan ve Koalisyon devletlerinin Yemen’deki meşru hükümeti desteklediğini bir kez daha vurgulamak isterim. Biz bu sorunun çözümünde Körfez Girişimi ve BMGK’nın 2216 sayılı kararın uygulanmasını önemli görüyoruz. Yine Arap gücünün müdahalesi meşru Yemen hükümetinin İran destekli Husi milislerinden kurtulma talebi neticesinde olmuştur. Kardeş ülke Yemen istikrara kavuşana kadar buna izin vermeyeceğiz.

-Katar kriziyle ilgili olarak çıkış yolu nedir?

Katar eylemlerinin ve politikalarının değişmesi gerektiğini fark etmelidir. Aşırılık derken terörizmi desteklemesini kastediyoruz. Zira bu kabul edilemez bir durumdur.

-Bu konular Katar tarafına açıklandı mı?

Suudi Arabistan, Mısır, BAE ve Bahreyn bu dört ülke bunları Katar’a söyledi ve kendisinden taleplere uyması istendi.

-Son olarak size göre Suriye’de istikrar için ne gerekiyor?

– Suudi Arabistan, güvenlik, bağımsızlık ve toprak bütünlüğünü korumak amacıyla Suriye tarihinde yeni bir döneme öncülük etmek üzere 2254 sayılı Güvenlik Konseyi Kararı’nın yanı sıra Cenevre Deklarasyonu’na dayanarak kardeş Suriye’de barışçıl bir çözümü desteklemektedir.