Filistin Emniyet Teşkilatı Sözcüsü Komiser Adnan ed-Damiri, Filistin’deki suç oranlarının fazla gösterilmeye yönelik girişimlerin olduğunu söyleyerek, 2018’in başlangıcından bu yana farklı sebeplerle sadece 22 cinayetin işlendiğine dikkat çekti.
Damiri, geçmiş yıllarda işlenen cinayet oranlarına göre bu yıl bir düşüş yaşandığını aktararak, 2015 yılında 54, 2016’da 43, 2017’de ise 34 cinayetin işlendiğini, ancak 2018 yılının başından bu yana işlenen cinayet sayısının 22’yi aşmadığını söyledi.
Sözcü yaptığı basın toplantısında şu ifadelere yer verdi:
Filistin, 2017 Dünya Güvenlik Endeksi sıralamasında 125 ülke arasında 83. sıraya yerleşti. Şöyle ki ülkedeki güvenlik oranı yüzde 61.99 iken suç oranı yüzde 38 olarak kaydedildi. Bu oranlar Filistin’in Kuzey Afrika, Ürdün, Suriye, Irak, Yunanistan, Türkiye, İngiltere, ABD ve Fransa’dan daha iyi bir performans gösterdiğini ortaya koyuyor”.
Ancak Damiri endekste bu yıl bir düşüş yaşandığını, güvenlik oranlarının yüzde 58.84 suç oranlarının ise yüzde 41.16 olarak kaydedildiğini aktardı. Düşüşün sebebinin ise diğer ülkelerin suçla mücadelede gösterdiği performansla bağlantılı olduğunu vurguladı.
“İsrail uyuşturucu kaçakçılığını destekliyor”
Damiri suçların çeşitliliğine dikkat çekti ve İsrail işgal güçlerini uyuşturucu kaçakçılığını desteklemekle suçladı.
Güvenlik güçlerinin bu yıl uyuşturucu üretimi yapan 40 laboratuvar ve seraya baskın düzenlediğine dikkat çeken Damiri, yapılan baskınlarda; 22 bin 44 fidan, bin 847 extasy, 6 bin 892 uyuşturucu hap, 167 kg kenevir bitkisi ve 11 kg’dan fazla esrar ele geçirildiğini aktardı.
Sözcü, suçların sosyal, ekonomik ve politik koşullarla bağlantılı olduğuna ve böylece toplumda bulaşıcı bir hal aldığına işaret etti. Ayrıca herhangi bir suçun diğer suçu da beraberinde getirdiğine ve başka sorunlara yol açtığına bu sebeple tüm tutukluların başka birçok suça karıştıklarına dikkat çekti.
Damiri bu ifadeleri, Filistin Otoritesinin başarısızlığı ve caydırıcı hükümlerin kullanılmaması nedeniyle, Filistin’de yükselen suç oranları hakkındaki haber ve suçlamalara bir yanıt olarak düzenlediği basın toplantısında kullandı.