Danimarka polisi, terör propagandası yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınan 3 Ahvazlı politikacının serbest bırakıldığını açıkladı. Danimarka mahkemesi ise muhalif Avhazlılara yönelik suikast planladığından şüphelenilen bir İranlının gözaltı süresinin uzatılmasına karar verdi.

Dün emniyet yetkilileri tarafından yapılan açıklamada, polisler tarafından kendilerine sorulan soruları cevaplayan Ahvazlı siyasilerin çarşamba günü geç saatlerde serbest bırakıldığı bildirildi. İddia makamları, söz konusu üç aktivistin gözaltında tutulmasını talep etmek için herhangi bir sebep olmadığı açıklamasında bulundu.

Polis, İran’ın Ahvaz kentinde gerçekleştirilen bir askeri geçit töreni hedefleyen alan en az 25 kişinin ölümüne ve 60 kişinin de yaralanmasına sebep olan 22 Eylül saldırısını destekledikleri iddiasıyla bu kişilere soruşturma açıldığını açıklamıştı.

Ahvaz’ın Kurtuluşu İçin Arap Mücadelesi Hareketi, İran’daki Araplara karşı suç işlemekle itham ettikleri Tahran’a yönelik eylemlerde bulunuyor.

Tahran, bazı Avrupa başkentlerindeki büyükelçilerini geri çağırdı

Tahran, saldırının ardından Danimarka, Hollanda ve İngiltere büyükelçilerini geri çağırırken, Danimarka İç İstihbarat Servisi (PET), Ahvaz’ın Kurtuluşu İçin Arap Mücadelesi Hareketi liderinin resimleri ile mühimmat yaklanan bir İranlının tutuklanmasının ardından, geçen ay Tahran’ı Ahvazlı aktivistlere yönelik saldırı planlamakla itham etti.

Danimarka, İran büyükelçisini istişare için çağırırken, İran’ın Danimarka Büyükelçisi’nden İran’ın tutumunu açığa kavuşturması için istişarelere katılmasını talep etti. Tahran ise söz konusu olayla herhangi bir ilişkilerinin olmadığını belirtti.

PET Başkanı Finn Borch Andersen, geçen ay gazetecilere verdiği demeçte, eylül sonunda köprülerin geçici olarak kapatılmasının ve komşu Almanya ve İsveç’e feribot seferlerinin askıya alınmasının sebebinin, Danimarka polisinin komployu engelleme girişimlerinin bir parçası olduğunu belirtmişti.

Mahkeme gözaltı süresini uzattı

Danimarka mahkemesi, dün, muhalif Avhazlılara yönelik suikast planladığından şüphelenilen bir İranlının gözaltı süresinin uzatılmasına karar verdi. Basında yer alan haberlere göre, savcı, dün sıkı güvenlik önlemleri altında, şüphelinin söz konusu saldırı planına karıştığına dair delilleri kapalı kapıların ardında mahkemeye sundu.

Danimarka Dışişleri Bakanı Anders Samuelsen, ABD, Almanya, Hollanda, Fransa, İskandinavya ve Avrupa Birliği’nden destek aldıkları açıklamasında bulundu.

İran, ABD’nin yaptırımları karşısında Avrupa desteğini aradığı şu günlerde, İskandinav ülkeleriyle olan krizi de çözmek için çabalıyor.

Ruhani hükümeti, geçen hafta, Dışişleri Bakanının sessizliğine son verip konuyla ilgili Danimarka ve Norveçli mevkidaşları ile telefon görüşmeleri yaptı. Basın Ruhani hükümetinin bu sessizliğini eleştirmişti.

Aktivistlerin aileleri gözaltına aldı

İran makamları, geçtiğimiz iki gün içerisinde gerçekleştirdikleri baskınların ardından Ahvazlı aktivistlerin ailelerini gözaltına aldı.

Muhalif Ahvazna kanalı kadrosunda bulunan iki kişi, İran makamlarının evlerine baskın yaptıklarını ve kanalın rejim karşıtı tutumundan dolayı aile fertlerini tutuklandığı açıklamasında bulunurken, Ahvazna kanalının Hollanda’daki ofis müdürü İsa Mehdi el-Fahir, Devrim Muhafızları istihbarat servisi unsurlarının, Süsengird eyaletinin banliyölerinde bulunan evine baskın düzenlediğini söyledi. Ebeveynlerinin dövüldüğünü belirten Mehdi el-Fahir, kardeşi Yusuf Mehdi’nin bilinmeyen bir yere götürüldüğünü kaydetti.

Öte yandan, Viyana’da siyasi mülteci olan aktivist Muhammed Hattap el-Sari, İran güvenlik güçlerinin, babası Hattap Zahir el-Sari, kız kardeşi Amine ve erkek kardeşi Emin’in gözaltına aldığını bildirdi.

Ahvaz, saldırısından sonra 600’den fazla kişi gözaltına alındı

Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) bu hafta başlarında yaptığı açıklamada, Ahvaz’da İran makamlarının askeri geçit törenine düzenlenen saldırı sonrasında 600’den fazla kişiyi kapsayan bir tutuklama operasyonu başlattığı açıklamasında bulunmuştu.

“Tutuklamaların kapsamı çok rahatsız edici”

UAÖ Orta Doğu ve Kuzey Afrika Araştırma ve Savunuculuk Direktörü Philip Luther konu hakkında yaptığı açıklamada, “Son haftalarda tutuklamaların kapsamı çok rahatsız edici. İranlı yetkililer, Ahvaz’daki saldırıyı Arap azınlık Ahvazlı kimseleri suçlamak için bir bahane olarak kullanıyor. Sivil toplumu ve siyasi aktivistleri de bu operasyona dahil ederek muhalefeti ezmeyi amaçlıyor” ifadelerini kullandı. Ayrıca ifade özgürlüğü kapsamında barışçıl yollara başvuran veya sadece etnik kimliği sebebiyle tutuklanan kimselerin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması çağrısında bulunarak, söz konusu tutuklamaların zaten zulüm ve ayrımcılıkla karşıya kalan Ahvazlı Araplar arasında bir korku atmosferi yarattığını dile getirdi.