DEAŞ, kadınları değersizleştiren ve aşağılayan tavırlarıyla meşhurdur. Kimini esir alır kimini ise ‘mut’a’ nikahı için tahsis edilen pazarlarda satışa sunar. Kadınlar bu şiddet ve zilletten kendilerini kurtaramazlar.

Rakka şehrinden kaçan DEAŞ’lı kadınlar, hayatları ve çektikleri sıkıntılara dair Rus kanalı RT’ye konuştu. Hatice isimli Tunuslu bir genç kız, DEAŞ’ın gölgesinde inziva ile geçen korku ve zulüm dolu bir hayat geçirdiklerini söyledi.

Eşi ile birlikte DEAŞ’a katılan Nur el-Hüda, Rus kanalına şu açıklamada bulundu, “Yaşım 20, Kuzey Lübnan’daki Trablus şehrindenim. Orada hayat koşulları zorlu bu yüzden erken yaşta evlendim. 15 yaşımda ilk çocuğumu, bir sene sonra da ikinci çocuğumu doğurdum. DEAŞ savaşçıları, erkekleri öldürüp kadınları da farklı yerlere dağıtıyorlar. Evlileri, bekarlar ve esirlerden ayrı yerlere götürüyorlar.”

Nur el-Hüda esirler hakkında, “Savaşçılar onlara karşı oldukça acımasız. Onlar için 15 bin dolar etsinler diye makyaj malzemesi satın alıyorlar. Şayet esir bekarsa değeri 30 bin dolara yükseliyor” dedi.