USA Today gazetesi tarafından yayınlanan bir raporda, Suriye’den kaçan DEAŞ militanlarının, örgütün her bir üyesinin ayrıntılı mali kayıtları da dahil olmak üzere, büyük servet değerinde bilgileri arkalarında bıraktıklarına yer verildi.
“Bulunan belgeler çok önemli”
Raporda, Uluslararası Koalisyon’daki ‘Irak ve Suriye’deki Özel Operasyonlar için Ortak Görev Gücü’ komutasında yer alan bir yetkilinin bazı ifadelerine de yer verildi.
Koalisyon yetkilisi raporda, “Bulunan belgeler çok önemlidir. DEAŞ’ın örgütsel yapısı, nasıl iletişim kurdukları, istihdam etme ve finansman sağlama faaliyetlerinin yanı sıra, her bir birey hakkında geniş bilgi bulduk” değerlendirmesinde bulundu.
Uluslararası Koalisyon’un Ortak Görev Gücü Komutanı Tümgeneral James Jerard, USA Today’e verdiği demeçte, şunları ifadeler yer aldı, “Kayıt tutmada, çok özel bir tarzları var. Örgütün resmi mühürleriyle damgalanmış direktifler ve emirler de dahil olmak üzere, kayıtları güncel olarak tutmuşlar. Son üç yılda, koalisyon güçleri ve yerel güçler, örgütün bilgisayarlarından ve Suriye’nin kuzeyindeki depolama birimlerinden yüzlerce terabayt veri ele geçirdi. Her terabaytta 80 milyondan fazla Word belgesi bulunuyor. Kayıtlar arasında Suriye ve Irak’a taşınan savaşçıların bir listesi de yer alıyor.”
Ele geçirdikleri bu bilgilerin, koalisyon güçlerinin örgütün üst düzey komutanlarını hedef almasını sağladığı söyleyen Jerard, “Kazandığımız en değerli şey bağlantılar ve örgütün yapısını anlamak oldu. Böylece hedefimize odaklanabiliyoruz” dedi.
Her ne kadar örgütün lideri olan Ebubekir el Bağdadi hala kayıp olsa da, ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), örgütteki birçok üst düzey yetkiliyi öldürmeyi başardıklarını açıkladı.
Örgüt, bankaların yağmalanması ve petrol gelirinden büyük servete sahip oldu
Örgüt, kontrolü altındaki alanlarda yer alan bankalardan çalınan 500 milyon dolara ek olarak, ayda toplam 50 milyon dolarlık bir petrol gelirine ulaşmıştı.
2014’te Irak ve Suriye’nin bir bölümünü işgal eden DEAŞ, Irak’ta en büyük ikinci şehri olan Musul kenti de dahil olmak üzere geniş bir alanı kontrol ediyordu.
Örgüt, ‘yenilmez’ olduğu o dönemde, Suriye ve Irak’ta ‘hilafet’ ilan edilen bölgelerde hizmet etmek için tüm dünyadan savaşçıları kendisine çekiyordu.
Koalisyon güçlerine göre, örgüt bugün kontrol ettiği bölgenin yüzde 90’ını kaybetti.
DEAŞ üyesi savaşçılar, Irak ile Suriye arasında bulunan Fırat nehri vadisine dağılmış köyler de dahil, uzak yerlere kaçtılar. Bu durum, örgütün finansal getirilerin tükenmesine neden oldu.
“İddia edilen halifeliğin ortadan kaldırılması birkaç hafta daha sürer”
İddia edilen halifeliğin tamamen ortadan kaldırılması için düzenlenen operasyonların tamamlanmasının birkaç hafta daha süreceğini iddia eden Komutan James Jerard, “Halifeliğin ortadan kaldırılması bu savaşın sona erdiğini göstermez. Hali hazırdaki baskıyı korumak zorundayız” dedi.
SDG, ele geçirdiği bilgileri ABD’ye teslim etti
ABD destekli güçler, aşırılık yanlısı militanları ‘hilafetin’ başkenti olan Rakka şehrinden uzaklaştırdığında, istihbarat verilerinin büyük kısmı ele geçirildi.
ABD’nin desteklediği Suriye Demokratik Güçleri (SDG), ele geçirdiği dizüstü bilgisayarlar ve istihbarat verilerini, kendilerine hava saldırıları ile yardım eden ABD kuvvetlerine teslim etti.
Elde edilen tüm bu istihbarat bilgileri, ABD ordusuna ve diğer devlet kurumlarına, DEAŞ unsurlarının kontrol ettiği topraklardan tamamen atılmasının ardından, DEAŞ hakkındaki diğer planlarında yardımcı olacak.
Pentagon’a göre, ABD, yerel güçleri destekleyen danışmanlar ve diğer kişiler de dahil olmak üzere, Suriye’de konuşlandırılmış yaklaşık 2 bin asker bulunduruyor.
Tümgeneral James Jerard, son olarak şunları söyledi, “Örgütün, dünya çapındaki itibarı, aldığı isim ve sahip olduğu kaynaklar nedeniyle oldu. İsminin etkisi önemli ölçüde azaldı. Gerekli kaynaklar da artık yerinde değil.”
Bununla birlikte, El Kaide ve DEAŞ gibi terör örgütleri dayanma kabiliyetlerinin yüksek olduğunu kanıtladı ve onların ideolojileri binlerce kişiye hala cazip gelmeye devam ediyor.