Suriye Demokratik Güçleri (SDG), DEAŞ örgütünün Rakka’ya hakimiyetini sürdürmek için yaptığı askeri hamleleri kapsamında, saldırılara karşılık vermekle meşgul. Radikal örgütün sığınağının Suriye’nin kuzeyinde yer alması SDG’nin Rakka’da ilerlemesini yavaşlatıyor ve büyük zayiatlar vermesine sebep oluyor. ABD, Rusya ve müttefikleri arasında otorite paylaşım faaliyeti hakkında son çıkan raporlarda bu konu yer aldı.
Suriye rejimi ve müttefikleri Rakka’nın doğusunda bulunan kırsal bölgeye ulaştılar. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, DEAŞ’ın egemenliği altındaki başka bir şehrin yüksek tepelerine ulaştıklarını bildirdi. Eş zamanlı olarak Uluslararası Koalisyon’un Komutan Yardımcısı General Robert Jones, Rakka’da rejime bir sınır çizdiklerini ve buna göre davranması gerektiğini, aksi takdirde karşılık vereceklerini vurguladı.
Gözlemevi, SDG ve DEAŞ örgütü arasında Rakka’da şiddetli çatışmaların devam ettiğini açıkladı. Örgüt karşıtı saldırıların Rakka’nın batı bölümünde gerçekleştiğini ve iki tarafın da ağır kayıplar verdiğini bildirdi. Gözlemevi’nden yapılan açıklamada, radikal örgütün kasıtlı olarak saldırdığını ifade edilerek “Şehrin içindeki 3 eksende bulunan savaşçıların merkezi haline gelen noktalara karşı saldırı gerçekleşti” denildi. DEAŞ bu geniş çaplı saldırılarda, intihar bombacıları ve paralı askerler kullanıyor.
SDG, şehrin güneyinde Hişam bin Malik mahallesi, kuzeybatısındaki el- Berid mahallesi ve kuzeydoğusundaki Ravza mahallesini hedef alan saldırılara karşı konulduğunu duyurdu. En az 35 DEAŞ’lının öldürüldüğünü de bildirdi.
‘Rakka sessizce katlediliyor’ isimli yerel ağda bir aktivist olan Ebu Muhammed er- Rakavi, DEAŞ’ın son zamanlardaki saldırılara karşı koymak için, kasten bomba yüklü araçlar kullandığını ‘fakat bir faydası olmadığını’ ifade etti.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, ‘kaplan’ lakaplı Süheyl el-Hasan el- Maruf’un komutanlığındaki Suriyeli ve Suriye dışından silahlı yandaş gruplarla desteklenen Rejim Kuvvetleri’nin, bölgede ilerlediğini ve Rakka’nın güney kırsalının batısının yarısında örgütün varlığına son vererek, egemen olduğu kırsal bölgeleri genişlettiğini duyurdu. Gözlemevi, SDG’nin, iki merkezde ilerlemeye çalıştığını ve bu sebeple; öncelikle Ganim el-Ali köyüne, ikinci olarak da Rakka’da bütün olarak DEAŞ’ın egemeliği altında kalan tek köy sayılan Maden köyüne yöneldiğini söyledi.
Rakka’nın yüzde 67.90’ına SDG, yüzde 22.54’üne Suriye Rejimi ve yüzde 9.56’sına DEAŞ hükmetmekte.
Rakka’nın egemenliğinin bölünmesi etrafında ABD ve Rusya ittifakı olduğu görülmekte. ‘SDG Medya Merkezi’nin bildirdiğine göre, Uluslararası Koalisyon’un Komutan Yardımcısı General Robert Jones et- Tabka şehrine gerçekleştirdiği ziyarette, Suriye rejiminin Rakka’ya yönelmesi hakkındaki endişler ile ilgili sorulan soruya cevap olarak, Fırat Nehri’nin güneyi Suriye rejiminin, nehrin kuzeyinin SDG’nin egemeliği altında olacağını söyledi. Jones, uluslararası ittifak olarak Rakka’da rejime bir sınır çizdiklerini ve buna göre nasıl davranması gerektiğini bildirdiklerini, rejimin şu ana kadar bu sınıra riayet ettiğini, aksi bir durumun yaşanması üzerine gereğinin yapılacağının altını çizdi.
Rejim güçleri ve silahlı yandaşları haziran ayında Rakka kırsalını ele geçirmeye başladılar ve Rakka’nın güney kırsalının batısını hakimiyet altına aldılar. Şu an doğu taraflarında iki ana merkezi ele geçiriyorlar. Bu sebeple ilk olarak, Rakka yolunun ve Fırat’ın güney kıyılarında yer alan Deyrizor’a, daha sonra Deyrizor’un kuzeybatısında yer alan Rakka il yönetim sınırları yöneliyorlar. Rejim ordusu, bu sınıra 9 kilometre yaklaştı ki bu mesafe rejim güçlerinin Rakka merkezinden Deyrizor’a da ulaşabileceği en yakın mesafedir.
Gözlemevine göre, bu ilerleme Rusya tarafından desteklenen rejim kuvvetleri ve Ulusal İttifak tarafından desteklenen SDG arasında yeni etki sınırlarını çizmekte.
Sputnik’in haberine göre, saha komutanı, rejim güçlerinin Rakka’yı teröristlerin elinden 5 saatte alabileceğini, özgürlüğüne kavuşması meselesinin saldırı anının belirlenmesine bağlı olduğunu vurguladı.