Rusya Savunma Bakanlığı, DEAŞ örgütünün Suriye’deki varlığına son verilme görevlerinin bitmesine rağmen, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kararıyla operasyonların sürdürüleceğini açıkladı.
Rus Genel Kurmay Başkanlığı Ana Hareket Dairesi Başkanı Sergey Rudskoy yaptığı açıklamada bazı teröristlerin bölgede kalma ihtimalini göz ardı etmese de hiçbir yerleşim yerinin DEAŞ hakimiyetinde olmadığına dikkat çekerek Rusya’nın görevini yerine getirdiğini söyledi.
Bir ayda en az 100 hava sortisi
Yetkili yapılan son operasyonlarla Ebu Kemal şehri ve Fırat Nehri’nin batı yakasındaki bazı bölgelerin ele geçirilmesiyle Esed güçlerinin 2.5 bin km kareyi hakimiyeti altına aldığını söyledi. Bu kazanım için Rusya Hava Kuvvetlerinin benzeri görülmemiş şekilde yoğun saldırılar düzenlediğine dikkat çekerek hava kuvvetlerinin geçtiğimiz bir ay boyunca en az 100 hava sortisiyle teröristlere 250 darbe vurduğunu açıkladı. Yine Rusya Tu-22M3 tipi stratejik bombardıman uçaklarıyla 14 kez yoğun bombardıman gerçekleştirdi.
Rudskoy, Fırat’ın doğusunda ise Kürt güçlerinin, aşiretlerle birlikte 3 Aralık’ta gerçekleştirdikleri operasyonlarla DEAŞ’ın bu bölgeden de temizlenerek Suriye- Irak sınırının yeniden ele geçirildiğini duyurdu. Komutan “ Rusya tarafından planlanan bu operasyon, Salihiyye bölgesinde kurulan ortak operasyon birimindeki komutanların doğrudan denetimi altında gerçekleşti” dedi.
Rudskoy ortak operasyon biriminin Rus askeri danışmanları, aşiret liderleri ve Kürt güçlerinden oluştuğunu söyledi. Operasyon boyunca Rus savaş uçakları Himeymiye ve Deyr-i Zor hava alanından kalktılar.
Fırat sorunu için mahalli idare birimi kuruldu
Böylelikle bölgede DEAŞ tehlikesinin bitirildiğine işaret eden komutan bölgenin yeniden normale döndüğünü açıkladı. Rudskoy, Doğu Fırat’la ilgili sorunlarla ilgilenmesi amacıyla mahalli bir idare birimi kurulduğunu belirtti. Bu kurul, doğrudan Hmeymim’e askeri üssünden gelen subaylar ile bölgedeki tüm etnik gurupların temsilcilerinden oluşuyor. Bu heyet Deyr-i Zor’da görevini yerine getirmeye başladı.
Yetkili, Rus askeri gücünün ise önümüzdeki merhalede çatışmaların durdurulması, yapılan anlaşmalara uyulmasını denetleyerek güvenliği sağlamada Suriyelilere yardım edeceğini açıkladı.
“Cenevre, Suriye barışı için temel bir platformdur”
Rus Savunma Bakanlığı’nın Suriye’de DEAŞ örgütünün bitirildiğini açıklaması Rus askeri operasyonlarının biteceği anlamına gelmiyor. Konuyla ilgili olarak Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov “Bu konudaki kararı bizzat Vladimir Putin almıştır” dedi. Putin’in Suriye’deki sorunun çözülmesi gerektiğine işaret ederek şöyle dediğini aktardı, “Cenevre, Suriye barışı için temel bir platformdur. Bununla birlikte Astana ve Soçi de Cenevre’nin ulaşmaya çalıştığı hedefleri gerçekleştirmeye çalışmaktadır.”
Putin’in bu açıklamaları siyasi gözlemciler arasında Kremlin’in Cenevre görüşmelerindeki konumuna dair sorgulamalara sebep oldu. Putin daha önce yaptığı açıklamalarda Suriye’de DEAŞ’la mücadele bittikten sonra siyasi operasyonlara başlayacaklarını açıklamıştı. Bu nedenle özellikle Soçi’de gerçekleştireceği kongre üzerine yoğunlaşmıştı. Kongrenin ardından yeni bir anayasa ile meclis ve başkanlık seçimleri de Rusya’nın taleplerinden.
Randa Kassis, Soçi toplantısına özel olarak davet edildi
Öyle görünüyor ki Rusya şu anda büyük ölçüde Soçi’de gerçekleştireceği diyalog kongresine yoğunlaşmakta. Dün Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Gennady Gatilov, Suriyeli aktivist Randa Kassis ile görüşerek onu Soçi toplantısına özel olarak davet etti.
Bakanlıktan yapılan açıklamada görüşmede Suriye sorunun 2254 sayılı karar uyarınca BM gözetimi altında gerçekleştirilmesinin önemine değinildi. Bu bağlamda Soçi kongresinin gerekliliğine vurgu yapılırken Cenevre barış görüşmeleriyle ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı. Oysa Rusya Dışişleri Bakanlığı Cenevre görüşmeleri sırasında günde onlarca açıklama yapıyordu.
Astana toplantısında Soçi’nin kriterleri tartışılacak
Konuyla ilgili olarak İnterfax ajansı 21-22 Aralık’ta yapılacak olan Cenevre görüşmelerinde Soçi diyalog kongresine yoğunlaşılacağını yazdı. Garantör devletler Türkiye, İran ve Rusya Astana toplantısında Soçi’nin kriterlerini tartışacak. Bilindiği gibi üç devlet arasında yapılan son Soçi toplantısında Şubat ayının başında yapılması beklenen toplantının ayrıntıları görüşülmüştü. Bu da Suriye diyalog kongresi çağrıcılarının sadece Rusya değil söz konusu bu üç devlet olduğu anlamına geliyor. Bu arada Rusya Devlet Başkanı Putin, “Soçi zirvesinde anlaştığımız gibi davetlilerin kongreye daveti tamamlanıyor” dedi.