Londra/Şarku’l Avsat
İngiltere’den yayın yapan “Birmingham Life” sitesi, “Beyaz Dul” lakabını taşıyan ve hakkında 2017’de Suriye’deki bir baskında öldüğü yönünde haberler yayınlanan İngiliz DEAŞ militanı Sally Jones’in hala hayatta olduğunu ve hala İngiltere için büyük bir tehdit oluşturduğunu iddia etti.
Site, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından Suriye’nin kuzeydoğusundaki Ra’sul Ayn kentinde esir alınan bir DEAŞ unsurunun Jones’in hala hayatta olduğu, örgüt saflarında savaştığı ve Suriye’nin kuzeydoğusunda faaliyet gösterdiği yönündeki açıklamalarına yer verdi.
“Birmingham Life” internet sitesinde yer alan açıklamalarına göre, “Ebu Turab el-Kindi” takma adını kullanan Muhammed Ali, Jones’in Suriye’nin kuzeydoğusunda saklandığını söyledi. “Ebu Turab el-Kindi”, Suriye ile Türkiye arasındaki sınırlarda bulunan Rasüleyn kentinde tutuklandıktan sonra yaklaşık dört aydan beri SDG tarafından gözaltında tutuluyor.
Jones’in Suriye’nin Rakka kentinden kaçma girişimi sırasında drone tipi bir uçaktan yapılan bir ABD saldırısı sonrasında “Beyaz Dul” un geçen yıl Haziran ayında öldüğünü bildirilmişti. Ayrıca ona eşlik eden oğlunun da baskın sırasında öldüğünü açıklanmıştı. İngiliz sitesi ise, 2013 yılında DEAŞ’a katıldıktan sonra dünyada aranan en tehlikeli kişilerden sayılan bu “Beyaz Dul” un hayatının bazı yönlerini ortaya çıkardı.
Söz konusu sitenin bildirdiğine göre, “Beyaz Dul” Sally Jones, ebeveynlerinin ayrılması nedeniyle Londra’nın güneydoğusunda sorunlu bir çocukluk yaşadı. Daha sonra babası, aşırı dozda uyuşturucu kullanarak intihar etti. Jones gençlik döneminde, Katolikliğe geçtikten sonra hayatının anlamını bulmaya çalıştı ve Hıristiyan gençlik gruplarına katıldı. Ancak çok geçmeden, “Kronech” olarak bilinen bir grupta gitarist ve rock şarkıcısı olmak için okulu bırakmaya karar verdi. Ayrıca “kara büyü” dünyası ve “komplo teorileri” ile de ilgilendi.
Jones, 2013 yılında İslam’a girmeye ve Suriye’ye gitmeye karar vermeden önce uluslararası bir güzellik şirketinin bir şubesinde parfüm satıcısı olarak çalıştı. Jones o zamanlar 46 yaşını doldurmak üzereydi. Ülkeden ayrılmadan önce, radikal bir hacker olan 20 yaşındaki İngiliz eşi Hüseyin Cüneyd ile tanıştı. Cüneyd, onu DEAŞ saflarına katılmak için 10 yaşındaki oğluyla birlikte Rakka kentine davet etti.
Suriye’ye gittiğinde, kocası (Hüseyin Cüneyd daha sonra ABD’deki bir baskında öldürüldü) ile Avrupa’daki Batı çıkarlarını tehdit etmek için sosyal medya siteleri aracılığıyla yabancı savaşçıları militan olarak alma işinde çalışmaya başladı. Eşinin 2015’te Rakka’da bir ABD saldırısında öldürülmesi sonrasında “Beyaz Dul” olarak anılan Jones, Hüseyin Cüneyd’in ölümünden gurur duyduğunu, onun “Allah yolunda şehit olduğunu” ve ondan sonra hiç kimseyi sevmeyeceğini söyledi.
Eşi Cüneyd, 2015 yılında Suriye’deki DEAŞ mevkilerine ABD’ye ait drone tipi bir uçak tarafından yapılan bir saldırıda öldürülmüştü. Bilgilere göre Cüneyd, elektronik uzmanı olduğundan örgütün internet ağından sorumluydu.
Jones, intihar saldırıları için Avrupa’ya gönderilmek üzere Avrupalı kadın savaşçıların eğitilmesine yardımcı oluyordu. Söylenilene göre, eşi tarafından kurulan ve yabancı savaşçılardan oluşan “Enver el-Avlaki” bölüğünün kadın kanadından sorumluydu.
Jones bunlarla da yetinmedi, aksine “Hamza” lakaplı 12 yaşındaki oğlu Jojo’nun, daha sonra esirlerin öldürülmesine katılması için “Hilafetin Yavru Aslanları” adlı gruba katılmasını sağladı ve internet aracılığıyla birçok İngiliz kadını terör örgütüne katılmaya ikna etti.
İngiliz istihbaratı, 2015 yılında, “Beyaz Dul” un iki teröristle birlikte Birmingham’da terör eylemleri gerçekleştirmek üzere İngiltere’ye geri döndüğü iddialarından endişe duyduğunu dile getirmişti. Ayrıca, Jones’in Glasgow kentinde olduğuna işaret eden delillerin peşinden gitmiş fakat ona dair herhangi bir iz bulamamıştı.
Jones, Twitter’dan en son Mayıs 2016’da paylaşımda bulundu.