Irak’ın kuzeyindeki Sincar yakınlarında, Koço köyünde yaşayan 23 yaşındaki Yezidi Nadia Murad, 2014 yılının ağustos ayında Musul da dahil Irak’ın birçok bölgesini kontrol eden DEAŞ tarafından kaçırılan 7 bin kadından biriydi.

Annesi ve 6 kardeşi DEAŞ tarafından katledilen Nadia, Musul’da aylarca örgüt militanlarının tecavüzüne ve işkencesine maruz kaldı.

Köle olarak kullanıldığı örgütün elinden kaçmaya karar veren genç kız, Musul’dan Müslüman bir ailenin yardımıyla Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ne (IKBY) geçmesine olanak sağlayan bir kimliğe ulaştı ve bölgedeki bir mülteci kampına yerleşti.

Ardından Yezidilere yardım eden bir kuruluşla temasa geçerek Almanya’daki kız kardeşinin yanına yerleşmeyi başardı.

Eylül 2016’da BM İyi Niyet Elçisi ilan edilen Nadia, 2017’de Avrupa Konseyi tarafından düzenlenen Vaclav Havel Ödülü’ne layık görüldü.

DEAŞ’ın elinden kaçtığından bu yana insan ticaretini durdurmak için mücadele veren Nadia, BM’deki görevi sırasında da insan ticareti mağduru mülteci kadınlar ve genç kızlar konusunun yanı sıra kayıp olan yaklaşık 3 bin Yezidi’nin akibetine iişkin de farkındalık oluşturmaya yönelik faaliyetlerde bulunuyor.

Nadia Murad, söz konusu süreçte ünlü oyuncu George Clooney’in avukat eşi Amal Clooney ile tanıştı. Hatta Clooney, Murad’ın, ‘Son Kız: Esaret Hikayem ve İslam Devletine Karşı Savaşım’ adıyla kendi hayatını kaleme aldığı kitabın önsözünü yazdı.

Yezidilerin özellikle Kuzey Irak’ta, Suriye sınırına yakın bölgelerde yoğunlaşan bir azınlık olduğu biliniyor. Yezidilik inancının kökeni binlerce yıl geriye uzanıyor.

Yezidiliğin Mezopotamya’daki eski Babil dininden ortaya çıktığına inanılırken bazıları da bu inancın Zerdüştlük ve Maniheizm gibi bazı eski dinlerin karışımı olduğu görüşünde.

https://turkish.aawsat.com/2018/10/article55440262/nobel-baris-odulu-sahiplerini-buldu