İngiltere’de yayınlanan bir araştırma raporu, Irak ve Suriye’den İngiltere’ye geri dönen kadın teröristlerin sayısının az olduğuna dikkati çekerken, DEAŞ terör örgütüne bağlı kadın unsurlara yönelik tehdidin arttığı uyarısında bulundu.

The Guardian gazetesinin haberine göre, King’s College London’daki “Uluslararası Radikalizm ve Siyasi Şiddet Çalışması Merkezi” tarafından yayınlanan rapor, hükümet verilerinin azlığına dikkati çekti.

Çalışmada kadınlara silah taşıma izni verilmesiyle örgütün pozisyonunun değişiklik gösterdiği ve örgütteki kadınlar tarafından oluşturulan potansiyel tehlikenin güvenlik güçlerinin beklediğinden daha fazla olduğu ifade edildi. Kadınların örgütün dünya çapındaki faaliyetlerine aktif bir şekilde katıldığına dikkati çeken çalışma ayrıca, Irak ve Suriye’de DEAŞ’a kayıtlı toplam yabancıların yüzde 13’ünü kadınların oluşturduğunu, Nisan 2013’ten Haziran 2018’e kadar sayılarının 41 bin 490’a ulaştığını belirtti. Çalışmaya göre, DEAŞ’lı kadınlar, örgüte unsur çekme, propaganda faaliyetleri yürütme ve fon sağlama rolleri üstlendi.

DEAŞ içerisindeki kadınlar, kadınların kılık kıyafetini denetleyen ve yalnızca kadınlardan oluşan el-Hansa Tugayı adında bir asayiş biriminde aktif. Söz konusu bu tugay, örgüt kurallarına uymayan düzensiz kadınların takibini yürüten el-Hasbe birimini de oluşturmakta. Kadınlar, örgüt içerisinde büyük roller üstlenirken, başta sınır koruması olmak üzere savaşlara katılımın yanı sıra kontrol noktalarında da yer almakta.

Öte yandan çalışmada, bazı kadınların doğrudan faaliyetler, DEAŞ kontrolündeki alanlarda aldıkları eğitim ve bu eğitimleri başka insanlara veya çocuklara aktarma becerileri sebebiyle güvenlik konusunda ciddi bir tehdit oluşturduğu ifade edildi.

Raporda, kadınlar tarafından yürütülen operasyonların 3 şekle dayalı olduğu belirtilirken “kadın hücrelerinin, bireyler veya aile ile operasyonlara katılan kadınların ve bireysel operasyonlar yürüten kadınların” bulunduğuna dikkat çekildi. Çalışma ayrıca, örgütteki kadın unsurların yalnızca silahlı unsurların eşleri olmadığını, aksine bu kadınların örgüte unsur çekme, propaganda faaliyetleri yürütme ve fon sağlama rolleri üstlendiğini vurguladı.

Araştırmacılar ise hükümetlere, uluslararası hukukun gereklerine uygun olarak mücadele yürütmek için Suriye ve Irak’ta DEAŞ saflarına katılan kadınların kimliklerini ve yerlerini belirlemek üzere yerel kuruluşlarla birlikte çalışma çağrısı yaptı.

Çalışma, yaşları küçük olanlara, cezalandırıcı önlemler yerine eğitsel uygulamalarla muamele edilmesi gerektiğine de değindi.

Öte yandan The Guardian’ın Europol’dan aktardığına göre, 2014 yılında terör suçuyla tutuklanan kadın sayısı 96 iken, bu sayı 2015 yılında 171’e, 2016 yılında 180’e ulaştı. DEAŞ’a ait medya organları, 2018 yılının başından bu yana kadınların erkekler tarafından yürütülen eylemlere katılmamayı tercih etmesinin ardından kadınlara yeni roller vermeye başladığını belirtti. Uluslararası Radikalizm ve Siyasi Şiddet Çalışması Merkezi tarafından yayınlanan bir rapora göre kadınlar, yakın tarihte dünya genelinde çeşitli terör eylemlerine aktif bir katılım gerçekleştirdi. Raporda, Nisan 2013- Haziran 2018 arasında Irak ve Suriye’deki terör örgütü ile açıkça bağlantılı olan 41 bin 490 yabancının yaklaşık 4 bin 761’inin (yüzde 13) kadın olduğu belirtildi. Aktarılana göre söz konusu sayının yaklaşık 4 bin 640’ını da (yüzde 12) yaşı küçük olan kız çocukları oluşturmakta. Londra’daki merkezden Joana Cook ve Gina Vale tarafından yapılan açıklamada, 145’i kadın ve 50’si kız çocuğu olmak üzere 850 İngiliz’in, Irak ve Suriye’de terör örgütü ile yakından bağlantılı olduğu ifade edildi.

Aktarılana göre, İngiltere’ye dönen 425 kişi arasında 2 kadın ve 4 kız çocuğu yer almakta. Rakamların, destekleyici resmi hükmet verilerinin yokluğu dolayısıyla büyük ölçüde küçültüldüğü ön görülmekte. Aynı şekilde Joana Cook yaptığı açıklamada, “İngiltere’ye dönen vatandaşların kimliği doğrulanmadı. Kadınlar ve kız çocukları DEAŞ’ın Suriye ve Irak’taki varlıklarının yalnızca yüzde 23’üne tekabül etse de cinsiyet veya yaşa göre bir ayrım yapılmadı” ifadelerini kullandı.

Kadınlar, “Cihat Gelinleri” rolünün ötesine geçen çok sayıda rol üstleniyor. Örgüte yeni kadınlar çekme, radikalizm propagandası yürütme ve örgüt için fon sağlama konusunda aktif faaliyetler gösteriyor. Kanada’da internet aracılığıyla hafızlık kursları düzenleyen Edmonton kenti kadınları, en az bir genç kadını DEAŞ’a çekme konusunda başarı gösterdi. İspanya’nın Ceuta şehrinde ise iki kadın arkadaş, bazı kadınları Irak ve Suriye’de DEAŞ lehine faaliyetlere katılma konusunda ikna etti.

Öte yandan Interpol, Avrupa’da 2014 yılında 96 kadının terörle ilgili suçlardan dolayı tutuklandığını açıkladı. Aktarılana göre bu rakam 2015 yılında 171’e, 2016 yılında 180 ulaştı. Söz konusu rakamın, 2017 yılında ise 123’e gerilediği ifade edildi.