Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

DEAŞ’ın Rakka Stadyumu’nda bıraktıkları; Ölüm kokuları ve işkence çığlıkları! | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Belediye Stadyumu, Kara Stadyum veya 11. nokta… Birden fazla isim. Ancak tek bir yer… Bahsettiğimiz bu alan, Rakka şehrinin tam ortasında ve altında DEAŞ unsurları tarafından inşa edilen büyük bir hapishanenin bulunduğu belediye stadyumudur. Yıllar geçtikçe, buradan yükselen sesler daha da artıyor. Bu sesler, futbol veya herhangi bir spor müsabakasını izleyen taraftarların tezahüratları değil, radikal örgüt tarafından yapılan vahşice işkencelere maruz kalmış tutukluların ahlarıdır.

‘Dengesiz bir maçta bir grup DEAŞ militanı, Rakka’daki sivillerin karşısına geçti’

Futbol maçları ve organizasyonlar yerine bu alan işkencelere sahne oldu. İlk başlarda hiçbir kural ve uyarı ıslığı çalınmayan, dengesiz bir maçta bir grup DEAŞ militanı, Rakka’daki sivillerin karşısına geçti. Bu acı ifadeler, aşırılık yanlısı bir örgütün uygulamalarına ve yasalarına karşı çıkan herkesin hayatının sonunu anlatıyor.

Belediye stadyumu, 2006 yılında Rakka’da açıldı. Bu gençlik kulübü, Suriye ligindeki maçlara ve eğitimlere özel olarak ayrılmıştı. DEAŞ’ın 2014 yılında Rakka’nın tamamını ele geçirmesinin ardından birden fazla isimle ifade edilmeye başlandı. Öyle ki, aşırılık yanlılarının uygulamalarına şahit olan kara döneme atıfla ‘Kara Stadyum’ ve örgüt unsurları tarafından zikredilen ‘11 nolu güvenlik noktası’ bu isimler sadece birer örnektir. Rakka sakinleri, şehir içinde kara dönemde tutuklular için ayrılmış daha başka 10 gizli noktanın olduğuna inanıyor.

Geçtiğimiz Ekim ayı ortasında Washington liderliğindeki uluslararası koalisyonun desteğiyle, Kürt Halkını Koruma Birlikleri tarafından oluşturulan Arap Kürt Suriye Demokratik Güçleri (SDG), DEAŞ militanlarını Rakka’dan tahliye etti.

6 kafesli işkence odası

Şarku’l Avsat ise, iki bölüme ayrılan belediye stadyumuna girdi. Stadyumun kuzey tarafında 12 büyük kolektif salon ve 3 tecrit hücresinin yanı sıra en ağır cezalar için ayrıldığı sanılan 6 kafesli küçük bir oda bulunuyor.

6 büyük koğuşa ek olarak, stadyumun güneyi ise hapishane idaresi ve girişin başında ve sonunda bireysel hapishaneler yer alıyor.

Hapishane yakınlarındaki mahalle sakinlerinin belirttiğine göre, 2015- 2016 yılları arasında iki binden fazla kişi bu alanda alıkonuluyordu.

DEAŞ’ın kuzey sınırında prens makamındaki “A.A.” (şu an SDG tarafından tutuklu), ‘11 nolu güvenlik noktası’nda günlük olarak infazların gerçekleştirildiğini, bu infazların örgüt politikalarına karşı çıkan sivil veya görevli herkesi kapsadığını açıkladı. A.A. “Casusluk veya SDG ya da uluslararası koalisyon ile ihanet suçlamalarıyla tutuklananlar da bu alanda tasfiye ediliyordu” ifadelerini kullandı. Örgütün, anlaşmazlık çıkaran unsurları hapsettiğini, tutsakları günlerce işkencelere maruz bıraktığı söyledi.

DEAŞ’lı bir lider, geçtiğimiz Haziran ayında Rakka’nın kurtuluşu savaşından sonra örgüt unsurlarının, tutukluların bir bölümünü Fırat Nehri’nin güneyindeki tuz madenlerine naklettiğini, daha sonra Suriye rejimine teslim ettiğini bildirdi. Örgüt elindeki yabancı, kaçırılan ve tutuklu rehinelerin büyük bir bölümünün fidye isteminde kullanıldığı kaydedildi. Bu bağlamda, “El-Meyadin şehrine aktarıldılar. Ardından Suriye-Irak arasındaki Sahraviyye sınır bölgesine nakledildiler. Yabancılar dosyası sorumlusu Ebu Müslim el-Tevdihi’ydi. Kendisi Ürdünlüydü. Rakka’dan gelen Ebu Lokman el-Rakkavi ise, Suriyelilerden sorumluydu” dedi.

“Eğer bunu okuyorsanız…”

Hapishanenin duvarları, mahkumların tutukluluk sürelerini gösteren rakamlarla doluydu. Tutukluluk süresi 3 ay süren, 2016 Temmuz- Kasım aylarına kadar uzanan örnekler mevcuttu. Bazı duvarlar; gün, ay, yılları içerirken, bazıları da suçlamaları kapsıyordu. Öyle ki bir duvarda, “Eğer bunu okuyorsanız, Twitter hesabına sahip olmakla suçlandığımı ve dış dünyayla iletişim kurmama cezasına çarptırıldığımı bilin” yazıyordu. Örgüt, sosyal medyayı yakından takip ediyordu, ancak dış dünya ile iletişimi yasaklamıştı.

SDG üyesi 26 yaşındaki İsmail, 2015 yılı başlarında gizlice sigara içtiği için iki ay boyunca hapsedildi. İsmail, yaptığı açıklamada, kara hapishanesi içerisindeki ilk dönemin, şimdiye kadarki en kötü evre olduğunu söyledi. Zira gözaltındaki kişi günlerce gözleri bağlı ve elleri kelepçeli bırakılıyordu.

İsmail, bazı tutukluların ellerinden yüksekçe bir yere bağlandığını söyledi. Suçlama ve sorgulamaya göre, 15 güne kadar o şekilde bırakılıyorlardı. İsmail’in belirttiğine göre, tutuklu, günde sadece bir öğün yemek hakkına sahipti. O da iki domates, haşlanmış patates, yumurta ve bir somun ekmekden oluşuyordu. Hasta olmaları durumunda da hastalıkları ne olursa olsun tedavi edilmiyorlardı.

SDG’den askeri bir yetkilinin belirttiğine göre, DEAŞ’ın Rakka’dan tahliye edilmesinin ardından kaçırılanlar ve tutuklulara dair herhangi bir iz bulunamadı. Aynı şekilde örgüt, duvarlara kazınmış isim ve anıları temizlemek için de ek duvarlar inşa etti. Büyük koğuşları ise beyaza boyayarak mahkumların anılarından kalan izleri gizledi.

38 yaşındaki Avukat Faysal, 2016 yazında ‘Kara Stadyum’da 3 ay boyunca tutuklu kaldı. Bir Avrupa ülkesinde mülteci olarak yaşayan akrabasıyla görüşmek üzere internet kafeye gittiğinde, El-Hasbe birimine bağlı devriyeler kafeye girdi ve onu tutukladı. Faysal, DEAŞ karşıtı birimlerle iletişim kurmaktan suçlu bulunarak ‘Kara Stadyum’a götürüldü.

“Tutuklu bilincini kaybedene kadar…”

Faysal yaptığı açıklamada, “DEAŞ’ın işkence yöntemlerinden biri de şiddetli dayak veya demirlerle darp… Aynı şekilde tutuklu bilincini kaybedene kadar kelepçeli ellerinden hapishanenin tavanına bağlanıyor” dedi.

“Tek ses işkence görenlerin ve mahkumların çığlıklarıydı”

Faysal sözlerini şöyle sürdürdü, “Beni stadyumun bodrumuna getirdiklerinde, ölüm kokusu hissettim. Oradaki tek ses işkence görenlerin ve mahkumların çığlıklarıydı”

Rakka’daki ‘Kara Stadyum’da ve kamu kuruluşlarında DEAŞ’a ait birçok yazı hala mevcut. Yazılar, örgütün iddiaları çerçevesinde cenneti vaat eden, kadınları elbiseleri konusunda uyaran ve genç- yaşlı tüm erkekleri DEAŞ saflarında cihada çağıran kelimeler içeriyor.