Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

DEAŞ’lı militan ailelerinin rehabilitasyonu Avrupa’nın gündeminde | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Avrupa ülkeleri, uzun bir süredir kadınlar ve çocuklar da dahil DEAŞ’tan ülkelerine geri dönen unsurlara nasıl davranılacağı hususunda çalışma yürütüyor. DEAŞ’ın Suriye ve Irak’ta yaşadığını yenilginin ardından konuya dair farklı faaliyetlerde öne sürülen ifadeler zaman zaman yenilense de son dönemlerde kamplarda yaşayan çocuk ve kadınların akıbeti üzerinde durulmakta.

Belçika medyası, iki hafta önce söz konusu meseleyi gündeme getirmeye çalıştı. 21 Nisan günü ise Hollanda’da çocuk haklarının korunmasını savunan eylemciler, konuyu tekrar gün yüzüne çıkardı. Ancak Belçika, Hollanda, Fransa ve diğer ülkelerin hükümetlerince sarf edilen ifadeler, DEAŞ ile müzakere yapılmaması gerektiğini bir kez daha kanıtladı. Zira DEAŞ unsurları, eşleri ve çocuklarını toplu olarak iade etme niyeti taşımazken, içlerinden bazıları her birinin ayrı ayrı inceleneceği konusundaki ısrarını sürdürdü.

Hollanda’da 3 yıldan uzun bir süre önce Hollanda Başbakanı Mark Rutte, çatışma alanlarına seyahat etme ve yanlış yolda ilerlemeye karar verenlerin geri dönmeyi düşünmek yerine oralarda öleceklerini söylemişti. Ancak medya ve sivil toplum kuruluşları, üçüncü bir olasılığı sorgulamaya başlarken, mülteci kamplarındaki Hollandalıların yaşadığı acılara değindi. Bu çerçevede bu kimselerin, Suriye ve Irak’ta hoş karşılanmadıkları, bu sebeple artık başka alanlara da gidemedikleri belirtildi. Çocuk işlerinden sorumlu Hollandalı bir yetkili, ülkesindeki makamların, yalnızca aileleri silahlı gruplara katıldığı için ‘Suriye’deki kamplarda bulunan onlarca Hollandalı çocuğun sorumluluğunu alması ve çocukları ülkelerine getirmesi’ gerektiğini vurguladı.

Margaret Calverboi yayınladığı bir bildiride, Hollanda’nın Suriye’deki kamplarda bulunan çocuklara ulaşmak zorunda olduğunu ifade etti.

Calverboi bildiride ayrıca, Hollanda ile bağlantılı olan 30 çocuğun, çatışma bölgeleri haricinde hala bu bölgelerde olduğunu belirtti.

Öte yandan Hollanda hükümeti, yardıma muhtaç ailelerin Türkiye veya Irak’taki diplomatik temsilciliklerine gidebileceğini açıkladı. Durumun gerçekten ciddi olduğunun altını çizen hükümet, bu kişileri bulundukları alanlardan çıkarmak için kimseye o bölgelere girmesine izin verilmeyeceğini vurguladı. Hükümet, yardımların her iki ülkede de Hollanda büyükelçilikleri veya konsolosluklarına erişebilen anne ve çocuklarla sınırlı olduğuna dikkati çekti.

Ancak Margaret Calverboi, bunun yanlış bir çözüm olduğunu belirtirken, kamplardan ayrılmalarına izin verilmeyen kadın ve çocukların, önerinin avantajlarından yararlanabilmeleri için gerekli belgelere ulaşamayacaklarını vurguladı.

Calverboi, söz konusu çocukların ilk olarak aileleri daha sonra da Hollanda hükümeti tarafından terk edildiğine dikkati çekti. Bu bağlamda Terörle Mücadele Ulusal Ajansı’nın verilerine göre,Suriye ve Irak’taki çatışma bölgelerinde hala Hollanda uyruklu yaklaşık 145 çocuğun olduğu tahmin ediliyor.
Aynı şekilde üçte birini kadınların oluşturduğu en az 280 kişinin, Irak ve Suriye’deki silahlı gruplara katılmak üzere kuzey Avrupa ülkelerini terk ettiğini belirtildi.
Öte yandan yayınlanan son istatistiklere göre, DEAŞ mensubu
Hollandalılardan 45’i öldürüldü, 45’i ülkelerine geri döndü ve 190 kişinin de hala bölgede olduğu sanılıyor.

Aynı şekilde DEAŞ’ın yaşadığı yenilgiden sonra Irak’taki kamplarda bulunan Belçikalılara dair, Belçika Dışişleri Bakanı DidierReyndersŞarku’lAvsat’a yaptığı açıklamada, ülkesinin yalnızca Irak hükümeti ile değil, konuyla ilgili diğer hükümetlerle de temas halinde olduğunu söyledi.

Konuya dair daha fazla bilgi elde etmeye çalıştıklarını söyleyen DidierReynders, “Ulaştığımız bilgilere göre kimliklerini, sayılarını ve gerekli verileri doğruladıktan bir diğer adımı belirleyeceğiz” şeklinde konuştu.