Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Değişik bir Başkan’ın fırtınaları | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Michael Wolff’un “Ateş ve Öfke: Trump’ın Beyaz Sarayı’nda” adlı kitabı seleflerinden farklı olan ve büyük ihtimalle haleflerinden de farklı olduğu bir ABD Başkanı’nın fincandaki yeni bir fırtınaya benziyor. Büyük bir ihtimalle de bu, Başkan’ın son fırtınası da olmayacak. Sizce bu fırtına öncekilerden daha mı güçlü olur? Kuzey Batı Washington, Pensilvania Avenue, 1600 numaralı konutta oturanın yerini bırakmasını gerektirir mi? Hayır. Bu yazının kaleme alındığı ve kitabın raflarda arz-ı endam ettiği pazartesi gününe dek herhangi bir fırtına alameti görülmedi. Kitapta sıralanan skandallardan dolayı Trump düşmanlarının içinin yağlarını eritecek bir şey olmadı.

Tam tersine Trump’ın Michael Wollf’un kitabının yarattığı fırtınaya da diğer fırtınalarda da olduğu gibi göğüs gereceğini ve hatta üzerine binerek lehine kullanacağı açıktır. Başkan’ın eski başdanışmanı Steve Bannon’ın geri çekilmesi ve yazarın, özellikle oğul Trump için söylediklerinden dolayı özür dilemesi fırtınayı yaratanlar kampındaki çatlağın ilk bulguları sayılabilir. Başkan Trump, neden ABD’deki geleneksel medya platformlarının birçoğunda daha önceki herhangi bir Başkan’dan daha fazla hedef alındı? 22 Ocak 2017’deki resmi töreni takip eden ilk haftalarından bu yana aldığı travmatik her karardan sonra adamın bu denli hedef alınmasının nedeni çokça soruldu. Sorunun cevabı konuyu takip edenler tarafından biliniyor: Kendisinin geleneksel olmaması. Donald Trump dünyanın en büyük ve en güçlü ekonomisinin başkanlık yarışına geleneksel çevrelerden değil, kendi iş adamlığı dünyasından geldi. Trump seçim kampanyası sırasında iç meselelerden ve Amerikan içi hırslarından bahsedince görüşleri ülkenin iç bölgelerinden ve kendilerini dışlanmış hisseden insanlardan olumlu yankı gördü. Bu söylem, Trump’ın adaylar borsası içinde 2016 yılı elemelerinde diğerlerinin arasında hızlıca sıyrılmasına neden oldu. Önceleri ABD’nin solcu ve liberal çevrelerinde, ardından da Batı Avrupa’da farklı bir meydan okumanın ve olağandışı bir fenomenin yaşandığı fark edildi. Sonrasında “Trump Buldozeri”ni Beyaz Saray’a ulaşmadan önce durdurmaya çalıştılar. Başarısız olunması halinde alternatif de hazırdı: Beyaz Saray’daki ilk yıl sona ermeden önce Trump’ın başkanlığını yıkmak.

ABD Başkanı Trump’ın düşmanlarına koz verdiğini söyleyebilir miyiz? Yanlış düşünüyor olsam da bence evet. Zira çoğu kişi Twitter kullanımının avam Twitter kullanıcıları ve ünlüler için çift yönlü silah olduğunda hemfikirken durum dünyanın en önemli devlet başkanıyla ilgili olduğunda daha başka bir hale yol açtı. Twitter’in Başkan Trump ve halk arasında doğrudan iletişimi sağladığı, düşman olanlar da dâhil başkentleri Başkan’ın politikalarına dikkat çektiği ve duruşlarını ona gör belirlediği bir gerçek. Bununla birlikte bazı twitlerin Başkan’ın kişiliğini hedef alan saldırıların yapılmasına, Beyaz Saray’da nükleer butona basma yetkisi olan adamın zamanını nasıl geçirdiğiyle ilgili yorumların artmasına ve soruların sorulmasına yol açtığı da bir gerçek. Bu sırada Başkan Trump’ın Michael Wollf’un kitabını yasaklamaya çalışmak yerine yok saymasının kendisine daha yararlı olacağı, Başkan’ın kitabı yasaklamaya çalışmasıyla ise kitabın reklamının yapıldığını söylemek gerçekçi olacaktır.

Gerçek şu ki Başkan Trump’ın önündeki en büyük sorun seçimler sırasında Rusya ile olan ilişkisidir. Bu olay nihai olarak ve yasal yönden kapanmazsa Trump ve yönetiminin arada sırada da olsa başını ağrıtmaya devam edecektir. Trump’ın Oval Ofis’teki bir yılının fırtınalar yarattığını bütün dünyanın görmesine rağmen ABD Başkanı yarattığı fırtınaların sonuçlarını ele almakta ne denli mahir olduğunu da gösterdi. Doğrusu şu ki hem Trump’a karşı yaratılan hem de ABD Başkanı’nın kendinsin yarattıklarının hepsi sadece fincanda üretilmiş bir fırtınaya dönüşüyor.