Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Dera’ya insani yardımlar hangi bölgeden geçecek? | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından, Uluslararası Kızılhaç Komitesi ve Kızılay Örgütü aracılığıyla Suriye’nin güneyindeki Dera kentine gönderilen insani yardım konvoyunun Ürdün sınırından değil rejim bölgelerinden geçerek kente gideceğine dair haberler yoğunlaşıyor.

Suriye Geçici Hükümeti’ne (SGH) bağlı Dera Yerel Meclisi, konuya ilişkin yayınladığı açıklamada, insani yardımların rejim kontrolündeki bölgelerden geçerek Dera’ya ulaştırılması reddedildi.

Açıklamada, “Devrim yılları boyunca yaşadığımız tecrübeler nedeniyle Şam’daki katliam ve suç rejiminin insani yardım konvoyunun geçişine izin vereceğine inanmıyoruz. Bu konuda rejime güvenmiyoruz. Daha önce benzer tecrübeleri Zebadani, Dareya ve Doğu Guta’da da yaşadık. Bu yüzden Kızılhaç ve Kızılay’ın rejim kontrolündeki bölgelerden geçerek Dera’ya gelmesini kesinlikle reddediyoruz” ifadeleri kullanıldı.

Uluslararası insan hakları kuruluşlarıyla çalışan rejim bölgelerindeki herkesin yargı takibine uğrayacağına dikkat çekilen açıklamada, “Bu durum, şehirlerimizde yaşanan felaketlerin asıl sorumlusu olan Esed rejimine meşruiyet kazandırmaktan başka bir şeye yaramıyor” denildi.

Rejim, insani yardım konvoylarına casus yerleştirebilir

Konuya dair, Şarku’l Avsat’a bir açıklama yapan SGH Yerel İdareler Bakanı Muhammed Serur el-Muzib, uluslararası insani yardım örgütleriyle, Ürdün sınırı aracılığıyla sürekli iletişim halinde olduklarını ve Dera’ya gönderilen insani yardımları yerel meclis ile ortaklaşa idare ettiklerini vurgulayarak, “Yardım konvoylarının Esed rejimi kontrolündeki bölgeler üzerinden gelmesi, Rusya ve rejimin özgürleştirilmiş bölgeleri teslim anlaşmalarına mecbur bırakma projelerine hizmet etmektedir. Rejim bu yolla insani yardımı bir koz olarak kullanmak istiyor” dedi.

Esed rejiminin birçok bölgede insani yardım konvoyları keyfi olarak engellediğine değinen Muzib, “Konvoyların rejim kontrolündeki bölgelerden geçmesi rejime bağlı casusların insani yardım gönüllüsü kılığında özgürleştirilmiş bölgelere girmesine de sebep olabilir” şeklinde konuştu.

Suriye’nin güneyindeki Dera kenti, kuzeydeki üç koridordan rejim kontrolündeki başkent Şam’a bağlanıyor. Rejim güçleri, Dera’nın kuzeyindeki Hirba Gazzala ve Dail beldeleri ile Dail beldesi kırsalındaki geçiş bölgelerinde Haziran 2017’den beri yüksek gümrük vergileri uyguluyor.

İnsan hakları örgütlerinden tepki

İnsani yardım konvoylarının, rejim bölgeleri üzerinden gönderilmesine karşı çıkanlardan biri de, Dera Yerel Meclisi Başkan Yardımcısı İmad el-Batin, “Sivil araçlara bile sanki başka bir ülkeye geçiyormuş gibi gümrük vergisi uygulanan bir yerde, insani yardımların sorunsuz olarak geçiş yapabileceğinin garantisini hiç kimse veremez. Esed rejimi tarafından kurulan bu kontrol noktaları gümrük gibi çalışmaktadır. Bizler de söz konusu noktalara ülkemizi bölen ve parçalayan işgalci bir güç gözüyle bakıyoruz” ifadelerini kullandı.

Dera’daki yerel insan hakları örgütleri de, BM tarafından gönderilen insani yardım konvoylarının rejim bölgelerini kullanacağına dair iddialara karşı uyarılar yapıyor.

İnsani yardım faaliyetleri manipüle ediliyor

“Geleceğin Ufukları” adlı bir insan hakları örgütünde yöneticilik yapan Menaf el-Cehmani, konuya dair yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı; “İnsani yardım faaliyetlerini manipüle etmek amacıyla basında kampanyalar başlatılıyor. İnsani yardımların adil bir şekilde dağılmadığı iddialarıyla duruma müdahale etmeyi amaçlıyorlar. Bu kampanyalar, özellikle BBC tarafından yayınlanan ve Dera’daki insani yardım faaliyetlerini yürüten kadınların tacize uğradığı şeklindeki yalan haberden sonra artış göstermeye başladı.”

BM tarafından Suriye’nin güneyindeki özgürleştirilmiş bölgelere gönderilen insani yardım konvoyları, 2014 yılında alınan 2165 sayılı uluslararası karar çerçevesinde Ürdün-Suriye sınırındaki Remsa sınır kapısını kullanıyor. Söz konusu uluslararası kararın süresi geçtiğimiz yıl uzatılmıştı.