Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Doğu Guta’daki saldırılar sivilleri ve sağlık ekiplerini endişelendiriyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Beyaz Baretliler kurtarma ekibinde gönüllü olarak çalışan Ebu Muhammed, birkaç gün önce Doğu Guta’yı hedef alan şiddetli saldırılar sonucu zar zor nefes alırken, kendisi ve ekip arkadaşları var gücüyle enkaz altında kalanları kurtarmaya devam ediyor..

Duma’da merkezlerinden ayrılmadan önce AFP’ye konuşan 23 yaşındaki Ebu Muhammed Ömer , “Hava saldırılarına yetişemiyoruz. Mümkün oldukça çabalıyoruz. Elimizden gelen herşeyi yapmamıza rağmen her yere yetişemiyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR) göre 2013 yılından bu yana Doğu Guta’yı kuşatan rejim kuvvetleri, hafta başından itibaren bölgeye hava saldırılarını yoğunlaştırardı. Saldırılarda 150 sivil ölürken onlarcası da yaralandı.

Kurtarma ekipleri, sağlık görevlileri ve doktorlar, sağlık merkezi ve teçhizat eksikliği nedeniyle görevlerini yapmakta güçlük çekiyor.

Ömer, “Şehre yönelik saldırılarda büyük bir artış var. Birden fazla yerde enkaz mevcut. Elimizdeki teçhizat yetersiz. Hava saldırıları oluşan enkazlardakileri saldırının yapıldığı yerlere göre sırasıyla gitmemiz gerekiyor. Makine ve ekipmanlarımız olsaydı birçok can kurtarırdık. Dakikalar bile önemli” diyerek içinde bulundukları zor şartları özetledi.

Yoğun hava saldırısı sonucu yıkılan beş katlı bir binanın enkazından insanları sağ çıkarabilmek için on saat çalışmak zorunda kalan Ömer açıklamasının devamında şunları söyledi:

“Bombardıman seslerine rağmen enkaz altındaki birini çıkarmak için gece yarısına kadar kaldık. Fakat boşuna, bulamadık. Bu kişiyi moloz altında bırakmayacağız ve onu aramaya geri döneceğiz. Ölmüş bile olsa moloz altında kalmasına izin vermeyeceğiz ve onu ailesine teslim edeceğiz.”

Yakınlardaki yıkılmış bir binanın önünde oturan ve kızlarından biri hava saldırılarında öldürüldüğü için ağlayan bir adam, kurtarma ekipleri ikinci kızını enkazdan çıkarmaya çalışırken “Kızımı bulamadım. Ne yapayım?” diyerek çaresizliğini dile getirdi.

Hastanelerde olduğu gibi, yoğun hava saldırıları ile hedeflenen mahallelerde yaşayanlar da oldukça üzgün ve bir o kadar da öfkeli. Cesetler, adlarının ve ölüm tarihlerinin yazıldığı beyaz ceset torbalarına konuluyor.
Ardı ardaına düzenlenen yoğun saldırılar nedeniyle siviller şoka girmiş durumda. Hamuriye şehrinde ambulans şöförlüğü yapan Ebu Samer ve birçok sağlık görevlisi de benzer şekilde şaşkın.

40 yaşındaki Samer, “Bazen ambulansın yakıtının kalmadığını görüyorum. Buna inanabiliyor musunuz? Bizim için en büyük zorluk yakıttır. Eğer bu yeterli derecede mevcut olsaydı, bombardımanın hedeflediği her yere gidebilirdim” dedi.

Doğu Guta’daki doktorlar, bölgedeki kuşatmanın ilaç, tıbbi malzeme ve teçhizatın eksikliğine neden olduğuna dikkat çekiyor.

Duma’daki hastanede görevli doktorlardan Osama, AFP’ye verdiği demeçte “Her gün çok sayıda yaralı geliyor. Salı günü, altı katlı bir apartmanın hava saldırılarında hedef alınmasından sonra bir saat içinde acil servise 120 yaralı getirildi. Bu duruma ne kadar dayanabiliriz Allah bilir. Durum felaket” ifadelerine yer verdi.

Doğu Guta, rejim güçlerinin yoğun hava ve topçu saldırıları altında dün uzun bir gün yaşadı. Saldırılarda 38 kişi ölürken, onlarcası yaralandı. Yaralılar, Hamuriye’deki hastaneye nakledildi.

Acil serviste görevli doktorlardan 25 yaşındaki Rabia el-Ahmed zor çalışma şartlarını anlatırken şu ifadeleri kullandı:

“Hedef gözetmeksizin yapılan saldırılar son üç gün içinde daha da arttı. Her gün 50-60 arası yaralı hastaneye geliyor. İnsani dram her geçen gün ağırlaşıyor. Molozların altından çıkarılıp hastaneye getirilen 6 yaşındaki bir çocuğun durumu beni çalışamaz hale getirdi. Ağladım ve sinirlerimi kontrol edemedim. Elimde değildi.”

Dr. Rabia, çocuğun ayağının kesilerek alındığını söyleyerek, “Ayağını keserken elimi tuttu ve ‘Bacaklarımı kesmeyin’ diye ağladı. Onu bıraktım ve ağlayarak oradan uzaklaştım” dedi. Rabia, diğer doktorların çocuğun ayağını kurtarmayı başaramadığını ve ayağı tamamen kesmek zorunda kaldıklarını kaydetti.