İngiltere’nin yeni Brexit Bakanı Dominic Raab, ülkesiyle anlaşma yapılmadığı müddetçe Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılmanın faturasını ödemeyeceğini açıkladı.
9 Temmuz’da David Davis’in yerine atanan ve AB’den ayrılmayı destekleyen Raab, durumun “iki şey ile bağlantılı” olması gerektiğini savunuyor. Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) aktardığına göre Dominic Raab, İngiltere’nin AB’den ayrılma sürecini başlatmak için kullanılan Lizbon Anlaşması’nın 50. maddesinde öngörülen mekanizmanın, anlaşma hakkında yeni detaylar verdiğini söyledi.
Yeni bakandan karşılıklı ilişki vurgusu
The Daily Telegraph gazetesine açıklamada bulunan Brexit Bakanı, söz konusu 50. maddenin, Brexit sonrası AB ile kurulacak ilişki için gelecekte yapılması varsayılan bir anlaşmanın yapısını oluşturduğunu vurguladı. Sadece bir tarafın tüm şartları yerine getirmesinin kabul edilebilir olmadığını vurgulayan Raab, “Bu nedenle, iki taraf arasında belirli bir şarta bağlı ilişki kurulması gerektiği kanaatindeyim” şeklinde konuştu.
İngiltere hükümeti, Brexit olarak adlandırılan AB’den çıkış şartlarına ilişkin anlaşmanın parçası olan ticaret anlaşması konusundaki çözüm ile ilgili bugüne kadar çelişkili açıklamalarda bulundu.
Theresa May, Aralık ayında iki taraf arasında geleceğe yönelik ticari ilişkilerin kurulmasıyla ilgili olarak toplam 39 milyar ila 44 milyar euroluk finansal bir anlaşma yapılmasını kabul etti.
“Bu güvenilir bir senaryo değil”
İngiltere Maliye Bakanı Philip Hammond ise herhangi bir ticaret anlaşması yapılmaması halinde Londra’nın AB’ye yönelik mali yükümlülüklerini yerine getiremeyeceğini düşünmenin ‘mantıksız’ olduğunu söyledi. Bakan Hammond, yaptığı açıklamada “Bu güvenilir bir senaryo değil” ifadelerini kullandı.
İngiltere’nin 30 Mart 2019’da AB’den ayrılması planlanıyor. Ancak her iki taraf da Ekim ayı sonuna kadar Brexit sürecini organize edecek ve gelecekteki ilişkilerinin kurallarını belirleyecek bir ayrılık anlaşması yapmak zorunda. Bununla birlikte, Avrupa Parlamentosu ve ulusal parlamentolara anlaşma metninin onaylanması için gönderileceği nihai bir tarih belirlemesi de gerekiyor.
Öte yandan İngiltere Brexit Bakanı Raab, AB’nin Brexit Başmüzakerecisi Michel Barnier ile geçtiğimiz Cuma günü ilk kez bir araya geldi. Barnier, toplantının ardından görüşmelerde önceliğin “ilk anlaşmanın sonlandırılması gerekliliğine” verildiğini belirtti.
Geri çekilme Ekim ayında mümkün olabilir
Diğer taraftan AB’nin yürütme organı olan Avrupa Komisyonu, AB üyesi ülkelere ve şirketlere “bir anlaşmanın olmayacağını varsayarak” hazırlıkları yoğunlaştırma önerisinde bulundu. Bu bağlamda Raab, BBC’ye yaptığı açıklamada, geri çekilme anlaşmasının, AB’nin İngiltere ile aynı oranda “aktiflik, hırs ve pragmatizm” sergilediği taktirde Ekim ayında mümkün olabileceğini belirtti. Brexit Bakanı, ülkesinin bir anlaşma sağlanmaması ihtimaline karşı da plan yürüttüğünü vurguladı.
Başbakan May’in gelecekteki ilişkilere dair hazırladığı plan, AB ile “ortak kurallar”ın yanı sıra “yumuşak gümrük düzenlemeleri” yoluyla serbest ticaret alanı kurulmasını kapsıyor.
Aynı şekilde plan, özellikle hükümet ve Muhafazakar Parti içerisinde sert eleştiriler aldı. Öyle ki David Davis ve Dışişleri Bakanı Boris Johnson, söz konusu planı protesto etmek için istifa etti.
İngiltere için çarpıcı anket
Öte yandan YouGov Enstitüsü tarafından yürütülen ve Sunday Times gazetesinde 22 Temmuz günü yayınlanan bir anket, nüfusun yalnızca yüzde 12’sinin Başbakan Theresa May’in Brexit planını “iyi”, yüzde 43’lük bir kesimin ise “kötü” bulduğunu ortaya koydu. Aynı şekilde nüfusun yüzde 38’i, “Brexit”’ten sorumlu yeni sağcı partiyi destekleyeceklerini belirtirken, yüzde 24’ü ise göçmen ve İslam karşıtı olan aşırı sağcı bir partiyi desteklemeye hazır olduklarını vurguladı.