Bana, sana kimin destek verdiğini söyle sana kim olduğunu söyleyeyim. Bu durum, İran’da iktidardaki Humeyni rejiminin akıbeti konusunda kendilerine şüphe ve endişenin hâkim olduğu kimseler için geçerlidir.
Devrim Muhafızlarının, “Devrim Rehberi” Hamaney’in ve şer elçisi Kasım Süleymani dâhil Humeyni devrimini ihraç eden araç-gereçlerin “direniş ve mücadele” saçmalığı adı altında Suriyelileri öldürmek, Suriye’yi imha etmek ve Suriyelilerin gelecek nesillerine sosyal ve eğitsel zehirler aşılamak için Beşşar Esed’e imkân sağlamalarında büyük katkıları vardı. Söz konusu bu yalancı slogan, Suriye’yi yok etti, Lübnan’ı işgal etti, Irak’ı harap etti, Yemen’i kirletti, Bahreyn’i yaraladı, Suudi Arabistan’ın doğusunu lekeledi hatta bunca yıldır İran’a hiçbir şey yapmayan Kuveyt’in güvenliğini ihlal etti.
Şam’ın Kasyun bölgesinde bulunan Halk Sarayı’ndaki hâkim akla göre birçok şehir ve beldede intifadaya geçen İran halkının yaptığı şeyler, direniş ve mücadele eksenine komplodan başka bir şey değildir.
Esed’in “SANA” haber ajansına göre Suriye rejiminin Dışişleri Bakanlığı’na bağlı bir kaynak, İran halkının ayaklanmasının bölgedeki mücadele eksenini zayıflatmak için bir komplo olduğunu belirtti.
Lübnan’ın vücuduna girmiş Humeyni-İran uzantısına (Hizbullah) gelince bu durum, mezhepçiliği ve çirkin mesajları ortaya çıkarttı. Zira Lübnan’daki Hizbullah, Twitter’da “Ben, Velayet-i Fakih’i destekliyorum” şeklinde bir “hashtag” oluşturdu.
Esed propagandasının direniş ve mücadele ağzıyla konuşup bunun söz konusu eksene yönelik küresel bir komplo olduğunu söylemesi tuhaf değildir. Bu, Humeyni propagandasının 2011’de Suriye halkının Esed rejimine karşı isyanıyla ilgili söylediklerini harfiyen tekrarlamaktır. Beşşar’ın kendisi Hamaney’in yankısıdır.
İran intifadasına yönelik tutumlar, Ortadoğu’daki güç merkezleriyle ilgili birçok gizli şeyi ortaya çıkartıyor. Belki de diğer bir konu da Erdoğan Türkiyesi’nin Humeyni rejimine yönelik meydana gelen isyana karşı tutumudur. Nitekim biz, zig zaglı bir tavır görüyoruz. Türkiye Tahran rejimini çekinerek tenkit ediyor.
Avrupa Birliği (AB) ve AB Dışişleri Bakanı Federica Mogherini’nin tutumunda da durum aynı. Şöyle ki Federica Mogherini tarafından “Cumhurbaşkanı Ruhani’nin açıklamalarından sonra barışçıl gösteri ve ifade özgürlüğünün garanti altına alınmasını umuyoruz.” şeklinde bir yorum yapıldı.
Bundan daha ince ve daha tatlı bir söz yok.
Bunun dışında bu politik dengesizliği bilmeyen ABD Başkanı Donald Trump, Twitter hesabı üzerinden “Büyük İran halkı, yıllardır baskıya maruz kaldı. Değişim zamanı geldi.” şeklinde açık bir ifade kullandı.
Bu kargaşa ortamında bir numaralı adamın, Veliyy-i Fakih’in Rehber Ali Hamaney’in tutumu nedir?
Adam, sonunda birkaç gün sonra huzurdan ziyade endişeleri ortaya çıkaran bir yorum yaptı. Hamaney, cereyan eden olayları düşmanların komplosu olduğu şeklinde niteleyerek zamanı geldiğinde son olaylarla ilgili konuşacağını belirtti.
Bu İntifada’nın sonucuna bakılmaksızın söz konusu olaylar, Humeyni’nin kalbini etkili bir okla nişan alarak kimin endişelendiğini ve kimin mücadele ettiğini açık bir şekilde ortaya çıkarttı.