Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı bir güvenlik ekibi, Duma’da silahlı saldırıya uğradı.
Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) aktardığı bilgilere göre, BM’ye bağlı bir güvenlik ekibi 17 Nisan’da zemin yoklaması çalışması sırasında saldırıya uğradı. Ekip, saldırının ardından Şam’a geri döndü.
Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) uzmanları, saldırı öncesinde güvenlik ekibinden yeşil ışık yakmalarını bekliyordu.
Sağlık görevlileri ve doktorlara göre, 7 Nisan’da Duma’ya yönelik gerçekleştirilen bir sinir gazı saldırısında 40’tan fazla kişi hayatını kaybetmişti. Batı ise saldırıdan Esed rejimini sorumlu tutmuştu.
Reuters haber ajansı, güvenlik ekibinin silahlı saldırıya maruz kaldığını, bu durumun da çalışmalarının ertelenmesine neden olduğunu açıkladı. Ajans, daha fazla ayrıntıya yer vermedi. Kaynaklar ise, bölgede silah sesleri duyulduğunu, bu sebeple ekibin alandan ayrıldığını söyledi.
İngiltere’nin OPCW Büyükelçisi Peter Wilson, Lahey’de gazetecilere yaptığı açıklamada, güvenlik ekibinin Rus askeri polisleri koruması altında 17 Nisan’da Duma’yı ziyaret ettiğini belirtti.
Wilson, ekip üyelerinin, alanlardan birinde büyük bir kalabalık tarafından protestoya maruz kaldığını, ekibin geri dönmeye zorlandığını ve başka bir alanda da silah sesleri duyulduğunu vurguladı.
Peter Wilson’a göre, örgütün Genel Müdürü Ahmet Üzümcü, Lahey’deki örgüt üyelerine, herhangi bir ekibin Duma’da faaliyet gösterebilmesinin henüz net olarak mümkün olmadığını belirtti.
Güvenlik ekibinin özel olarak hedef alınıp alınmadığı sorusuna ise Wilson, “Bu soruya cevap veremem” şeklinde yanıt verdi.
İngiltere, Fransa ve ABD tarafından Suriye’de kimyasal silah programının hedef alındığı askeri saldırılar sonrasında BM uzmanları, geçtiğimiz Cumartesi günü Şam’a ulaştı.
Kimliğinin açıklanmasını istemeyen bir kaynak, güvenlik ekibinin Şam’da OPCW uzmanları ile kalacağını bildirdi.
Suriye’nin BM büyükelçisi Beşşar el-Caferi, geçtiğimiz Salı günü BM Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) yaptığı açıklamada, OPCW uzmanlarının BM güvenlik ekibinden yeşil ışık beklediğini, ancak ekibin görevlerini yapamadığını söyledi.
Suriye sivil savunma kuruluşu “Beyaz Baretliler” Müdürü Raid el-Salih, örgütün 7 Nisan’da yapılan kimyasal saldırının kurbanlarının defin işlemleri için uluslararası müfettişler tayin ettiğini açıkladı.
Öte yandan saldırıya dair yayınlanan raporlar, Batı’yı geçtiğimiz Cumartesi günü Suriye’ye hava saldırısı gerçekleştirmeye itti. Ancak Suriye hükümeti ve en yakın müttefiki Rusya, kimyasal silah kullanımını reddetti.
Türkiye’de ikamet eden el-Salih, Reuters’a yaptığı açıklamada, “OPCW’ye bağlı gerçekleri araştırma komisyonu, mağdurların gömülme yerleri de dahil, bize kimyasal saldırıyla ilgili tüm bilgileri sağladı” dedi.
Tıbbi yardım kuruluşları, 7 Nisan’da Duma’da kimyasal silahlarla yapılan bir saldırıda onlarca insanın öldüğünü savunuyor.
Aynı şekilde şehrin kontrolünü elinde bulunduran Ceyş-ul İslam, saldırı kararını gerekçe göstererek bölgeden çekilmeyi kabul etmişti.
OPCW ekibi, toprak, kan örneklerinin, mağdurların idrarı veya dokularının, kullanılan silah parçalarının toplanması ve tanıklarla yaptığı görüşmeler yoluyla kanıt toplamaya çalışacak. Fakat saldırıdan bir haftadan uzun bir süre sonra güçlü kanıtlara ulaşmak zor olabilir.
Ceyşu’l İslam’dan sonra Duma hastanesi çalışanları, saldırı gecesi yaralananların kimyasal saldırıya maruz kalmadığını ifade etti. Ancak Suriye’deki muhalefet tarafından kontrol edilen alanlarda çalışan sivil toplum kuruluşları söz konusu ifadeleri reddetti.
ABD de BM ekibinin çalışmalarının engellenmesinden Rusya’yı sorumlu tutarak, Rusya ve Suriye’nin kanıtları yok edebileceğini savundu.
Moskova suçlamaları reddetti. Bir Rus yetkili ise ABD tarafından başlatılan saldırının ekibinin bölgeye ulaşmasını geciktirdiğini vurguladı.
Aynı şekilde Raid el-Salih, yoğun hava saldırıları dolayısıyla kurbanların cesetlerinin hızla gömüldüğünü, mezarların yerinin de delillerin tahrif edilmesini önlemek için gizli tutulduğunu söyledi.
El-Salih ayrıca, geçtiğimiz Salı gününden bu yana devam eden yoğun bombardımanlar sebebiyle Doğu Guta’da bir felaket yaşandığını ifade etti. El-Salih ayrıca, bu durumun kurbanların kimliklerini tespit etmek ve ölüm belgelerini onaylamak için kendilerine vakit tanımadığını belirtti.