Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Dünya 10 yıl önceki büyük mali krizden nasıl bir ders aldı? | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

ABD’de gayrimenkul piyasasının çökmesiyle başlayarak dünyanın birçok bölgesine yayılan ülke tarihinin en büyük finans krizlerinden birinin sembolü olan yatırım bankası Lehman Brothers’in iflasının üzerinden tam 10 yıl geçti.

Devlet ve kamu kurumları her ne kadar söz konusu sert tecrübeden gerekli dersleri çıkarsa da dünyayı yeni bir krizin uçurumuna düşmekten kurtaracak finans sektörü kurallarını değiştirme konusunda halen tam bir bilinç oluşmadığı düşünülüyor.

Krizin ortaya çıktığı ABD’de endişe sürüyor. Dünya genelinde ise kredi ve yatırım işlemlerini yöneten tek tip kurallarda bir değişiklik gözlemlenmiyor. Kısa vadeli, hızlı kâr politikaları piyasaların dinamiği olmaya devam ediyor. Bu durum, uzmanların ve analistlerin büyük çoğunluğu tarafından tehlikeli bir oyun olarak değerlendiriliyor.

Birçok ülkede bu konuda hükümet yetkilerinin güçlendiğine ve risk yönetiminin iyileştiğine dair bir şüphe bulunmuyor.

ABD eski Başkanı Barrack Obama’nın 2008 finansal krizinden sonra yürürlüğe koyduğu düzenlemeler kapsamında hayata geçirilen ‘Dodd- Frank Wall Street Reformu’nun 2010 yılında imzalandığına dikkat çekiliyor.

Wall Street Reform Yasası’nı hazırlayanlardan olan Kongre eski üyesi Barney Frank, yaptığı açıklamada “Onaylamak için çalıştığımız yasa, krize yol açan sorunları önlüyor. Sorun şu ki ortaya çıkabilecek sorunların neler olacağını bilmiyoruz. Finansal sistem yenileniyor. Düzenleyici kurallar her zaman bu yeniliklere yetişemiyor” diyerek alınan önlemlerin yetersizliğine işaret etmişti.

ABD’deki durum buysa dünyanın geri kalanı ne olacak?

İngiltere eski Başbakanı ve eski Maliye Bakanı Gordon Brown’ın kısa süre önce The Guardian gazetesine verdiği röportajda yaptığı uyarıyı hatırlamak yararlı olabilir.

Brown, söz konusu röportajda, hükümetlerin üzerinden 10 yıl geçen mali çöküşün nedenlerine inmeyi başaramaması nedeniyle dünyada yeni bir finansal krizin başlamak üzere olduğuna dikkat çekmişti.

İsviçre’nin Basel şehrinde kurulan Uluslararası Ödemeler Bankası’na bağlı Finansal İstikrar Enstitüsü de yaptıkları araştırmaya katılan 79 ülkeden sadece 11’inin 2008-2009 krizinden sonra önleme yönelik bazı değişiklikler yaptığını tespit ettiklerini aktardı.

Yapılan araştırmada yeni bir krizin yaşanmasını önlemek veya ortaya çıkması halinde mücadele edebilmek için uluslararası çapta benimsenmesi gereken kurallar olduğuna dikkat çekildi.

Güçlü ve kırılgan bir ekonomi

ABD Ticaret Bakanlığı’na bağlı Ekonomi Analiz Bürosu tarafından yapılan açıklamaya göre gayri safi yurtiçi hasıla ikinci çeyrekte yüzde 4,1 oranında büyüdü.

Bu, 2014’te Obama döneminde yüzde 4,9’luk büyümeden bu yana en yüksek seviye olarak görülürken işsizlik oranı ise yüzde 4’ün biraz altında seyretti. Halihazırdaki ekonomik göstergelerin iyi durumda olduğu ortaya çıktı.

Fakat, ticaret savaşları ve döviz krizinin etkilediği Çin ve Türkiye gibi ülkelerde görüldüğü üzere ABD dışında endişe verici faktörler ve göstergeler de var.

Bir sonraki kriz nerede olursa olsun küreselleşme ile devlet ekonomilerinin birbirine bağımlılığı göz önüne alındığında ABD için sert sonuçları olacak.

ABD yönetiminin 2018 mali yılına ait kamu açığının ise 1 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Yapılan yorumlar bu durumun, bir sonraki kriz gerçekleştiğinde ABD ekonomisinini kırılgan bir konuma sokabileceği yönünde.