Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Dünya İdlib için buluştu taraflar birbirini uyardı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

New York/Ali Berdi

ABD ve Rusya New York’taki BM Güvenlik Konseyi’nde İdlib konusunda karşılıklı uyarılarda bulundular.

Taraflar, 3 milyon sivilin yaşadığı İdlib’e yönelik düzenlenmesi planan askeri operasyon konusundaki tutumlarını açıkladılar.

ABD’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Nikki Haley, Rus mevkidaşı Vasiliy Nebenzya’nın teröre karşı savaşa ilişkin “bariz yalanlarını” reddetti. Ayrıca, Esed ve yandaşlarının kimyasal ve konvansiyonel silahlar ile İdlib’e saldırma planlarını devam ettirmelerinin “ciddi sonuçları” olacağı hususunda uyarıda bulundu.

Suriye’deki “gerilimi azaltma bölgeleri”ne ilişkin 3 garantör ülke tarafından gerçekleştirilen Tahran zirvesinde alınan kararları tartışmak üzere Moskova’nın talebi üzerine düzenlenen açık oturum, ABD’ye yapılan 11 Eylül terör saldırısının 17’nci yıldönümü vesilesiyle Rusya, Türkiye ve İran’ın bir dakikalık saygı duruşuyla başladı.

İran delegesi Gulam Ali Hoşru ve Türk delegesi Feridun Sinirlioğlu’nun toplantıda bulunmaları dikkat çekiciydi. İki ülke temsilcilerinin katılımların talep edildiği bir ilki temsil ediyor.

Rusya’nın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya, “Batılı bazı ülkeler, Suriye’ye askeri müdahalede bulunmaya ve Şam’ın zehirli maddeler kullandığı iddiaları üzerine bir dizi bölgeye saldırılar düzenlemeye hazırlanıyor. Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) tarafından onaylandığı üzere 2014 yılından bu yana Suriye hükümetinin hiçbir kimyasal silah barındırmadığı biliniyor” dedi.
Vasiliy Nebenzya, konuşmasının devamında, İdlib’deki teröristlerin, Suriye ordusunu suçlamayı amaçlayan yeni bir kimyasal provokasyon hazırlığında olduğuna dair Suriye makamlarının ve Rus kuvvetlerinin elinde birtakım bilgilerin ve ciddi kanıtların olduğunu belirtti.

İdlib’de, sivilleri canlı kalkan olarak kullanmaya devam eden binlerce DEAŞ ve Nusra militanı bulunduğunu iddia eden Vasiliy Nebenzya, Suriye’de terörle mücadelede geniş bir uluslararası koalisyonun kurulması için çağrıda bulundu. Ayrıca, Tahran zirvesine ilişkin “esas olarak terörizmi mağlup etmeyi ve ardından Suriye’deki çatışmaya siyasi bir çözüm bulmak için gerçek bir siyasi sürece başlamayı amaçlıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Sivillere zarar vermekten kaçınmanın gerekliliğini vurgulayan Nebenzya, Batılı ülkelere “sivil yerleri bombalamayı durdurmaları için silahlı gruplara baskı yapmaları” çağrısında bulundu. Vasiliy Nebenzya, kimyasal silah kullanımının kesinlik kabul edilemez olduğuna dikkat çekerek, böyle bir durumdan Suriye hükümetinin zarar göreceğini belirtti. Nebenzya, Esed hükümetinin askeri anlamda bu silahları kullanmasına gerek olmadığına atıfta bulunarak, böyle bir durumun Suriye’ye yönelik Batılı saldırıların kapısını aralayacağını kaydetti.

Zirvenin son bildirisinin uluslararası topluma açık bir mesaj gönderdiğini belirten Nebenzya, 3 ülkenin Suriye’deki terörizmle savaşmaya devam ettiğini ve krize siyasi bir çözüm bulmaya çalıştığını söyledi.

Hollanda’nın BM Daimi Temsilcisi Karel van Oosterom ise çeşitli sebeplerle Tahran toplantısının sonuçlarına ilişkin duyduğu “hayal kırıklığını” dile getirdi. Hollandalı temsilcinin, hakkında hayal kırıklığını dile getirdiği sonuçlardan biri, Rusya ve İran’ın geniş çaplı bir askeri operasyon yürütülmesi kararına ilişkindi. Temsilci, Moskova’ya “İdlib’de yaşanacak büyük bir insani felaketten kaçınmaları” çağrısında bulundu.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İdlib yürütülecek bir askeri operasyonun Suriye’deki savaşın uzun geçmişindeki en kanlısı olacağı hususunda uyarıda bulunan Fransa BM Daimi Temsilcisi François Delattre, “Suriye’deki en kötü şartların geride kaldığı doğru değil. En kötüsü hala önümüzde, İdlib’de duruyor” ifadelerini kullandı.

Rusya’ya, acil bir ateşkes ilan etmesi ve siyasi sürece ilişkin yeterli zaman vermesi çağrısında bulunan François Delattre, “İdlib’deki askeri harekatın siyasi bir süreci başlatmak amacıyla bölgedeki terörist grupları ortadan kaldırmayı hedeflediğine yönelik Rus yaklaşımının tamamen yanlış olduğu” hususunda uyarıda bulundu.

İngiltere’nin BM Daimi Temsilcisi Karen Pierce, “Şu an, Suriye’de süre gelen 7 yıllık savaşa ilişkin her zamankinden daha fazla kaygının mevcut olduğunu görüyoruz” dedi.

Kuveyt’in BM Daimi Temsilcisi Mansur el-Uteybi BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mark Lowcock’un “İdlib’in önümüzdeki aylarda insani bir felakete maruz kalmasını önlemek için uluslararası topluma yönelik” çağrısını dile getirdi. Ayrıca, İdlib’de kapsamlı bir askeri operasyona ilişkin uyarıları yineledi.

İsveç BM Daimi Temsilcisi Olof Skoog, Astana garantörlerinin tırmanışın azaltılmasına yönelik bir anlaşmaya ulaştıkları ilgili bölgelerdeki askeri tırmanışa ilişkin Rus gerekçelerini reddetti.

Kazakistan’ın BM Daimi Temsilcisi Kairat Umarov ise “Suriye iç çatışmasının barışçıl bir şekilde çözülmesi için uluslararası toplumun ortak çabalarının seferber olması gerektiğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Tahrip edilen ülkenin yeniden imarı ve insani durumun düzeltilmesi çağrısında bulunan Kairat Umarov, Suriye sorununa çözüm bulmak için atılacak ilk adım olarak, Suriyeli mülteciler hakkında uluslararası bir konferans düzenleme fikrini vurguladı. Ayrıca, Suriyeli mültecilerin dönüşü için uygun koşulların oluşturulmasını talep etti.

ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley ise şu açıklamalarda bulundu:

“Esed rejimi ve ortakları olan Rusya ve İran’ın tartışmayı uzatmaya yönelik yanlış bilgilendirmeleri ve bariz yalanlarıyla vakit kaybetmeyelim. Rusya, İran ve Esad’ın siyasi bir çözümle ilgilendiğini gösteren herhangi bir tedbire şahit olmadık. Gördüğümüz, sadece İdlib’in kanlı bir şekilde istila edilmesi ile ilgili korkakça hareketler.”

Haley: “Türkiye (Tahran Zirvesinde) dersini aldı. Astana başarısız oldu”

“Rusya ve İran’la geçen hafta bir araya gelen Türkiye’nin dersini aldığını” ifade eden Nikki Haley, “Rusya, İran ve Esed rejimi siyasi çözümle ilgilenmiyor. Türkiye bunu geçen hafta öğrendi, İdlib’de ateşkes istedi ama Rusya ve İran, Türkiye’nin bu teklifini kabul etmedi” dedi.

Nikki Haley, ABD’nin, kullanılan silahların veya yöntemlerin türüne bakılmaksızın İdlib’de şiddetin tırmanmasına karşı çıktığını vurgulayarak, “Astana başarısız oldu. Şiddeti durduramadı ve politik bir çözüm elde edemedi” ifadelerini kullandı.

ABD’nin, İran’ın Suriye halkının geleceğini tehlikeye atmasına izin vermeyeceğini belirten Nikki Haley, ABD’nin ve uluslararası toplumun Esed’in sivillere yönelik ölümcül saldırılarındaki İran rolünü görmezden gelmeyeceğini dile getirdi.

Nikki Haley son olarak, “Esed rejimine ve Suriye’de kimyasal silah kullanmayı düşünen herkese” yönelik uyarılarını yineledi.