Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Dünyayı sarsan Duma saldırısı BMGK’da ele alınacak | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

7 Nisan’da Doğu Guta’da muhalefetin son kalesi Duma’ya atılan kimyasal silahlarla ilgili raporlar uluslararası camiayı harekete geçirdi. Bu saldırıda yardım kuruluşları ve muhalifler Esed’in parmağı olduğunu söyleyerek en az 80 kişinin öldüğü olayı kınadılar. Ölü sayısının 100’ü geçmesinden endişe ediliyor.

Reuters Haber Ajansının diplomatik kaynaklardan bildirdiğine göre, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Amerika ve diğer üyelerin talebiyle Duma’daki olayı konuşmak üzere bugün öğleden sonra toplanacak. ABD Başkanı Donald Trump bu saldırıyı “ pervasız kimyasal saldırı” diye niteledi ve Esed’i ağır bedel ödetmekle tehdit etti.

Trump olay sonrası attığı bir dizi twitte Duma’da sivillerin üzerine atılan kimyasal silahtan Esed’i sorumlu tutarak şöyle dedi: “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran, hayvan Esed’i destekledikleri için sorumludurlar. Bunun bedeli ağır olacak.”

“Suriye’de pervasızca yapılan kimyasal saldırıda, içlerinde kadın ve çocukların olduğu çok sayıda kişi öldü” ifadesini kullanan Trump, Duma’daki gelişmelerle ilgili, “Duma, Suriye ordusu tarafından kuşatılıp tecrit edilmiş durumda. Bu yüzden dış dünyayla tüm bağlantıları kopuk” dedi.
Öte yandan Trump’ın üst düzey güvenlik danışmanı “Amerika, Duma’ya cevap olarak bir saldırı düzenleme seçeneğinden uzak değildir” ifadelerini kullandı.

ABC televizyonun Beyaz Saray İç Güvenlik ve Terörle Mücadele danışmanı Thomas Bosert ile yaptığı röportajda “hiçbir seçeneği dışlamıyoruz” ifadesini kullanarak “şu anda olayı inceliyoruz, görüntüler korkunç” dedi.

Buna benzer saldırı, bir yıl önce Suriye’nin kuzey batısındaki Han Yunus’a atılan sarin gazından dolayı 80 kişinin ölmesiyle sonuçlanmış BM saldırıdan Esed güçlerini sorumlu tutmuştu. Trump olaydan üç gün sonra ABD savaş gemilerinden yaklaşık 59 seyir füzesini rejimin hava üssüne atmıştı.

İslam işbirliği Teşkilatı da kınadı

Bu olayla ilgili olarak Suudi Arabistan’da Duma’ya yönelik korkunç olarak nitelendirdiği kimyasal saldırıyı kınadı. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada duyulan endişe dile getirildi ve içinde çocuk ve kadınlarında bulunduğu yüzlerce ölüye sebep olan saldırıyı kınadı.

Yapılan açıklamada bu trajediye son verilmesi istendi. Cenevre ilkeleri ve 2254 sayılı BMGK kararlarına uygun olarak soruna çözüm aranması talep edildi. Açıklamada uluslararası toplumun Suriye’deki sivilleri koruma görevini üstlenmesi gerektiğine dikkat çekidi.

Bir açıklamada başkent Riyad’dan geldi. Ulema Heyeti Genel Sekreterliği Esed’in Duma’da gerçekleştirdiği korkunç saldırıyı kınayarak şöyle dedi: “ Bu uygulaması ve kullanılan araçları bakımından tam bir suç. Bu suça karşı uluslararası toplum, kurum ve örgütleriyle kesin bir karşı duruş göstermeli ve caydırıcılığını kullanmalıdır. Bu suçu işleyenler cezalandırılmalı ve hak yerini bulmalıdır. Aksi takdirde bu trajediler sürüp gidecek.”

Yine İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreterliği de Duma’ya yönelik uluslararası kanunlarda yasaklanmış kimyasal saldırıyı kınadı. Günahsız sivil halka yapılmış ve savaş suçu sayılan bu saldırının uluslararası hukuka ve sözleşmelere aykırı olduğu dile getirildi.

İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Dr. Yusuf b. Ahmed Osmani yaptığı açıklamada, Esed’in kuşatma altındaki yerleşim yerlerini sürekli olarak bombalamasını kınadı. Genel Sekreter teşkilatının İslam Zirvesi ve Dışişleri bakanları toplantısının açıklamalarını onayladığı ve Suriye soruna Cenevre 1 ve BMGK’nın 2015 yılı 2254 ve 2018 yılı 2401 sayılı kanunları çerçevesinde çözülmesini desteklediklerini belirtti.

Avrupa Birliği: Saldırıya anında cevap

AB Dış İlişkiler Servisinden yapılan açıklamada, Suriye’de Esed rejiminin ablukası altındaki Doğu Guta’nın Duma ilçesine düzenlenen zehirli gaz içerikli kimyasal silah saldırısındaki delillerin, sorumlunun yine rejim olduğuna işaret ettiği belirtildi. AB’nin saldırıyı şiddetle kınadığına yer verilen açıklamada, uluslararası topluma saldırıya cevap verilmesi için hızla harekete geçme çağrısında bulunuldu ve “ cezasız bırakmak bir seçenek değildir” dendi. İsveç, BMGK dahil diğer kurumların da harekete geçmesi için çağrıda bulunacak.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian da derin endişesini dile getirerek ülkesinin kimyasal silahların yayılmasına karşı mücadelede sorumluluk üstleneceğini söyledi. Washington ve Paris, Suriye’de kimyasal silah kullanımıyla ilgili kesin deliller olduğunu vurgulayarak daha önce gerçekleştirilen saldırıları karşı da tehditte bulunmuşlardı.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Duma ilçesinde sivillere karşı kimyasal silah kullanımından ”derin endişe” duyduğunu, bu ”iğrenç” saldırıya ilişkin kapsamlı bir soruşturma başlatılması gerektiğini vurguladı.

BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric tarafından Pazar günü erken saatlerde yapılan açıklamada, Doğu Guta’daki Duma’da son 36 saat içerisinde gerçekleştirilen kimyasal saldırılardan endişe duyduğunu söyledi. BM’nin ‘bu raporları doğrulayacak bir konumda olmadığının’ altını çizen Stephane Dujarric, ancak ‘kimyasal silahların herhangi bir şekilde kullanıldığı kanıtlanırsa kapsamlı bir soruşturma gerektirdiğini’ kaydetti.

Sivillerin hayatlarını korumanın önemli olduğunu söyleyen Dujarric, Suriye’deki sivil halkın korunmasının önemine dikkat çekerek ilgili BMGK kararlarına uygun olarak, insan hak ve özgürlüklerini tesis etmeye çağırdı. Dujarric, Suriye’de tüm ihtiyaç sahiplerine ulaşmanın gerekliliğini de vurguladı.

Yine Duma’ya yapılan kimyasal saldırıyla ilgili bir açıklamada Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’nda geldi. Açıklamada, “Kimyasal silah kullanımı konusundaki sicili uluslararası toplumun malumu olan rejim tarafından düzenlendiği yönünde güçlü şüphe bulunan saldırıyı şiddetle kınıyoruz” dendi.

Öte yandan uluslararası bu tepkilere yönelik olarak İran resmi haber ajansı IRNA, İran Dışişleri Bakanlığı’ndan yaptığı açıklamada “Suriye’de kimyasal gaz kullanımı gerçeklerle örtüşmemektedir. Bu açıklamalar ABD’nin Şam’a saldırı düzenlemesi için üretilmiş bahanelerdir” ifadeleri yer aldı. Haber ajansı Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Bahram Kasımbas’ın “Amerikalıların ve bazı Batı ülkelerinin bu iddiaları Suriye hükümetine ve halkına karşı yeni bir komploya işaret ediyor, bu da askeri harekattır” ifadelerine de yer verdi.