El-Kaide içerisinde Batı için çalışan bir casus CNN’e verdiği bir röportajda, örgütün New York’ta sadece hava saldırısı değil, kara saldırı planı da yaptığını açıkladı. Aktarılana göre El-Kaide, 11 Eylül 2001 saldırılarının ardından her gün milyonlarca insanın kullandığı New York metro tünellerine zehirli gaz yaymayı planlamıştı.
Eymen Din veya Remzi kod isimli Arap asıllı casus, “9 hayat; El-Kaide’deki en önemli Batı casusu” adı altında CNN’e verdiği röportajda, geçmişiyle yüzleşmeye hazır olduğunu belirtti.
Kanal, Din’in Usame bin Ladin tarafından kurulan El Kaide’nin bir üyesi olduğunu ve Bin Ladin’e sadakat yemini ettiğini ifade etti. Eymen Din, Afganistan’a gitmeden önce Bosna savaşına katıldı. Ancak Afganistan’da Bin Ladin’in Batı’ya karşı düşmanlık, sivilleri öldürme gibi radikalizm yanlısı görüşleriyle aynı fikirde değildi.
Eymen Din, daha sonra örgüte isyan ederek, Batı istihbarat ajanslarına gizli bilgiler sızdırdı. Nitekim İngiltere istihbaratı M16 için ajan oldu.
CNN’e verdiği röportajda ise Eymen Din, (İngiliz istihbaratı için gizli bir görevle Bahreyn’e gittiği sırada) hava saldırılarından 1 yıl sonra 2002 yılında El Kaide’nin New York’ta metro tüneline zehirli gaz yayma planını açığa çıkardığını ifade etti.
Din, Bahreyn’de 10 yıl boyunca tanıdığı El Kaide liderleriyle temas kurduğunu belirtti. El Kaide’nin Afganistan’daki kimyasal silah fabrikaları için çalışan uzmanlarla görüşmeler yaparak, hedeflerinin New York’ta metro tünellerine zehirli gaz yaymak olduğu bilgisine ulaştı. Söz konusu uzmanlar, El Kaide’nin hava saldırıları ve zehirli gazla yapılacak kara saldırıları olmak üzere New York’u iki kez hedef aldığını belirtmişti.
CNN’de Christiane Amanpour’un sunduğu programda konuşan Eymen Din, “Aslında bu plana dahil oldum. Çünkü katılmaya davet edildim ve bu cihazın (saldırılarda kullanılacak bombanın) geliştirilmesine ve üretilmesine tanık olanlar arasındaydım. Onlar, planın doğruluğu ve etkisinin boyutu hakkında yorum yapmamı da istediler” dedi.
Öte yandan eski bir CIA yetkilisi olan Philip Mudd, metro tünellerine gaz yayma planının ilk bakışta karmaşık görünmediğini belirtti. Saldırının boyutu hakkında “Lisede okuyan herkes bunu yapabilir” diyen Mudd, “Ana istasyonlardan birinde onlarca insanı öldürebilir” şeklinde konuştu.
Geçtiğimiz yıl CIA, Bin Ladin hakkında yaklaşık yarım milyon belge yayınladı. Söz konusu metro tüneli saldırısı belgelere dahil değildi. Bin Ladin’in Batı hakkındaki görüşleri 13 yaşındayken İngiltere’ye düzenlediği ziyarete dair bazı bilgiler barındıran belgeler, Usame bin Ladin’in İngiliz toplumu ve kültürünü sevmediğini ortaya koydu. Bu bağlamda Bin Ladin’in, İngilizlerin ahlaki olarak gevşek olduğu düşüncesini taşıdığı ifade edilirken, o dönemlerde yaşının, oradaki hayatın tam bir portresini oluşturmasına izin vermediğini, ancak İngilizlerin kendilerinden farklı bir toplum olduklarını gördüğünü belirtiyordu.
Belgelerde, baba ve oğul arasında soru cevap şeklinde bir konuşma da yer alıyordu. Belgelerde ayrıca, İslam devletlerinin yıllarca süren ayaklanma ve karışıklıklardan sonra birleşeceği, daha sonra Batı’ya barış getireceğine dair iki adamın hayallerine yer veriliyordu.
Aynı şekilde Bin Ladin’in, El Kaide’nin geleceği hakkında tavsiyelerde de bulunduğu belgelerde, beklenilen devrimler ve Müslüman ülkelerde artan İslami duygulardan ve halk devrimlerinden yararlanmanın önemi hakkında notlar yer alıyordu.
Öte yandan iki yıl önce Time dergisi, Eymen Din ile bir röportaj gerçekleştirdi. Röportajda Din, El Kaide ve DEAŞ’ın İngiltere referandumuyla ilgilendiğini ve AB’den çıkışına büyük bir ilgiyle yaklaştığını ifade etti. Ayrıca İngiltere’deki terör saldırıların “seçmenleri AB’den ayrılmaya ikna edeceğini” de öne sürdü.
El Kaide ve DEAŞ milislerinin, İngiltere’nin AB’den çıkışını, ikinci bir Roma İmparatorluğu olarak gördükleri AB’nin çöküşü için ilk adım olarak nitelendirdiğini söyleyen Eymen Din, söz konusu örgütlerin ideolojilerinden çoğunun Müslüman ve gayrimüslimler arasında uygarlık çatışması yaymak olduğunu vurguladı.
Time’a verdiği röportajda Din, o dönemlerde Paris ve Brüksel’deki saldırıların, kuruluşları ve gayrimüslimleri yok etme, Ortadoğu’daki Müslümanlar ve gayrimüslimler arasındaki çatışmaları tırmandırma stratejisinin bir parçası olduğunu belirtti. Eymen Din ayrıca, “Onlar, bunun dini kitaplarda beklenen son savaş olduğuna ve dünyanın sonunu müjdeleyeceğine inanıyorlar” dedi.