Lübnan’da, ‘Emel Hareketi’ ile ‘Özgür Yurtsever Hareketi’ bakanları arasında hakarete varan sözlü tartışmaların yaşanması iki taraf arasında yeni bir gerilime sebep oldu.
Yeni gerilim nasıl başladı?
İki rakip hareket arasındaki yeni çatışma, Dışişleri Bakanı Gibran Bassil’in Emel Hareketi’ni ‘Fahri Konsolosluk’ dosyasında kendisini engellemekle suçlamasının ardından, buna karşılık veren Emel Hareketi’nin hükümetteki temsilcisi Maliye Bakanı Ali Hasan Halil’in Bassil’i, ‘ülkenin garabet hilkati’ olarak tanımlaması ile başladı.
Tartışma, bir ay önce Dışişleri Bakanı Bassil’in Lübnan Meclis Başkanı ve Emel Hareketi Lideri Nebih Berri’yi ‘baltacı’ olarak nitelendirmesinin ardından başladı. Henüz bir hafta geçmeden Bassil bu kez Maliye Bakanı Halil’i, “İsraf ve yolsuzluk girişimi olduğu için bu projeyi devre dışı bırakmaktan gurur duyuyorum” diyerek, kendisinin elektrik planını bozmakla suçladı. Dışişleri Bakanı Bassil konuşmasında, “Lübnan, elektrik projesinin tamamlanamamasından kimin sorumlu olduğunu bilmelidir” ifadelerini kullandı.
Bassil, Fildişi Sahilleri’ndeki Yabancılar Konferansı’ndan yaklaşık bir ay sonra gerçekleşen Avustralya’daki Göçmen Gurbetçiler Konferansı’nın açılışında yaptığı konuşmada Emel Hareketi’ne yönelik saldırılarına devam etti. Emel Hareketi’ni Şii gurbetçileri konferansa katılmamaları için baskı uygulamakla suçlayarak, çekişmelerin burada da kendisine eşlik ettiğini söyledi.
Konuşmasında, vesayet dönemine geri dönüş olmayacağını belirten Bassil, göç etme ve özgür politik kararla konuşmanın kendi kendini destekleyeceği bir çağda olduklarının altını çizdi. Konferanslar ve projelerin, Lübnan’ın bol ve seçkin enerjilerinin, başarılarının bir gösterisi olduğunu kaydetti.
Buna karşılık, Maliye Bakanı Halil yaptığı açıklamada, ülkenin garabet hilkati, sadece içerde Lübnan halkının zihinlerini zehirlemekle kalmamış, yalanlarını yurt dışına kadar taşımıştır. Gerginliğinizi azaltın. Ülkenin güvenirliğine zarar verecek açıklarınızı kapatmış olmaktan gurur duyduğumu bir kez daha söylemek istiyorum. Çoğunluğu zehirlemeye çalışıyorlar. Herkesin siyasi bir bağ kurma hakkı var. Ancak hiç kimse, politik bağlılıkları ve siyasi farklılıkları nedeniyle Lübnanlı gurbetçileri bölme hakkına sahip değildir. Zehirli siyasetin Lübnan’da yayılmasını durdurmalıyız. Biz Lübnan’a yayılma hakkı vermek istiyoruz. Diğerleri ise bu hakkı almak istiyor. Bu da onlarla aramızdaki anlaşmazlığın ana noktasıdır” şeklinde konuştu.
Konuyla ilgili olarak, Dışişleri Bakanlığı’ndan bazı kaynakların, Şarku’l-Avsat’a yaptığı açıklamada, devletin herhangi ek mali harcamada bulunmasına ihtiyaç duymayan, diğer ülkelerde yaşayan Lübnanlılar arasından seçilen fahri konsoloslar ile ilgili karar, hükümetin son toplantısında karara bağlandı ve bu görevi üstleneceklerin isimlerinin belirlenmesi kararı alındı. Ancak bu girişim, Emel Hareketi bakanları tarafından engellendi.
Buna karşılık, Emel Hareketi’nin hükümetteki bir diğer temsilcisi Tarım Bakanı Gazi Zaiter, konuyla ilgili olarak Şarku’l-Avsat’a yaptığı açıklamada, “Konuyla ilgili herhangi bir sorun yok. Tam tersine tüm taraflar bunu memnuniyetle karşıladı. Ancak Bakanlar Kurulu’nda alınan kararların üzerinden daha iki hafta geçti. Yani yeterli zamanımız var. Ancak öyle görünüyor ki, Dışişleri Bakanı Bassil yurtdışındayken, ek oy almak için gurbetçilere oynamaya çalışıyor” şeklinde konuştu.
Tarım Bakanı Zaiter, “Bassil kendinden utanmalı. Konsoloslar hiç kimseyi engellemez. Onları atamak için de Bakanlar Kurulu’na ihtiyaç yoktur. Bu konuşma, kasıtlı bir engellemenin yapıldığını ve gerçeklerin çarpıtıldığını gösteriyor. Oy kazanmak için gurbetçilerin bir kısmına fahri konsolosluk verileceğini duyururken mezhep söylemesi ayıptır” ifadelerini kullandı.
Öte yandan 15 Şubat’ta hükümet 28 ülkede 43 yeni konsolosluk ve 52 fahri konsolosluğun açılması kararını onayladı.
Lübnan eski Adalet Bakanı İbrahim Neccar, Şarku’l Avsat’a yurt dışında konsolosluk oluşturulması ile ilgili gerekli prosedürlerden bahsetti. Neccar, “Bu karar sadece Dışişleri Bakanlığı için geçerlidir. Bu nedenle, herhangi bir engel varsa, mezhepsel dağılım ve kotalarla ilgilidir. Daha fazlası değil” şeklinde konuştu.
Aynı şekilde konsolosluk meselesi ile birlikte Tarım Bakanı Zaiter tarafından gündeme getirilen ‘orman bekçileri’ konusuyla ilgili olarak Neccar, Şarku’l Avsat’a, “Onlar bir yıl kadar önce Kamu Hizmeti Konseyi’nde başarılı oldular. Orman bekçilerinin atanması Tarım Bakanı, Maliye Bakanı ve Başbakan tarafından imzalanmış olup, halen Cumhurbaşkanının onayını beklemektedir. Ancak Bassil, mezhepsel dengesizlik bahanesiyle atamanın seyrini engelliyor” açıklamasında bulundu.