Endonezya polisi, aralarında bir çocuğun da bulunduğu 5 kişilik bir ailenin, ülkenin en büyük ikinci şehri olan Surabaya’da düzenlediği saldırıda 10 kişinin yaralandığını açıkladı. Aynı şekilde başka bir aile tarafından 3 kiliseye yönelik düzenlenen bir saldırıda da 14 kişinin hayatını kaybettiği ifade edildi.
Doğu Cava Eyalet Polisi sözcüsü Parong Mangir, saldırı sonrası yapığı açıklamada motosikletli 4 kişinin öldürüldüğünü, beraberlerinde bulunan 8 yaşında bir kız çocuğunun ise kurtarıldığını belirtti. Mangir, saldırganların kimliklerinin belirlenmeye çalışıldığını ifade ederken olayda en az 10 kişinin yaralandığını vurguladı. Aynı şekilde Emniyet Genel Müdürü Machvod Arifin, Surabaya’da bir polis merkezinin hedef alındığını ve saldırının bir aile tarafından düzenlendiğine dikkati çekti.
Terörle mücadelede yeni yasa sinyali
Endonezya Devlet Başkanı Joko Widodo, parlamentoya kiliselere ve Surabaya’da bir polis merkezine yapılan kanlı saldırılarda en az 14 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından terörle mücadele yasalarında değişiklik yapılması çağrısında bulundu. Widodo yaptığı açıklamada, “Şubat 2016’da yürürlüğe koyduğumuz terörle mücadelede yasasında yapılacak değişikliklerle ilgilenen milletvekilleri ve bakanlardan, mümkün olan en yakın zamanda görüşmeleri tamamlamalarını istiyorum” açıklamasında bulundu. Devlet Başkanı, “Bu yasa, polisin terör eylemlerini önlemek üzere güçlü adımlar uygulaması için önemli bir yasal şemsiyedir” diyerek, yeni yasanın Haziran ayına kadar yürürlüğe konulmaması halinde ülkede olağanüstü hal ilan edileceği uyarısında bulundu. Endonezya Siyasi, Hukuk ve Güvenlik İşleri Koordinasyon Bakanı Wiranto ise yasa tasarısının, yürürlüğe konulması halinde güvenlik birimlerine, saldırıları önlemek için güçlü uygulamalar ortaya koyma izni verileceğinin altını çizdi.
Yüzlerce kişi gözaltına alındı
Dünyanın en kalabalık Müslüman nüfusuna sahip ülkelerinden biri olan Endonezya, geçtiğimiz günlerde bir saldırı dizisiyle sarsıldı. Ülke 200’den fazla kişinin hayatını kaybettiği 2002 Bali saldırıları sonrasında en büyük saldırılarla karşı karşıya kaldı. Nitekim, son saldırılar yerel güvenlik güçlerini hedef alırken, güvenlik birimleri de başlattıkları operasyonlarda, radikalizm yanlısı çok sayıda hücreyi çökerterek yüzlerce kişiyi gözaltına altı. Ancak geçtiğimiz Pazar günü ülkenin durumu, 6 kişilik bir ailenin Surabaya’da 3 kiliseyi hedef aldığı, en az 14 kişinin ölümü ve 40’tan fazla kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan intihar saldırıları sonrasında değişti. Öyle ki dün başka bir aile de Surabaya’daki bir polis merkezine yeni bir saldırı düzenleyerek 10 kişinin yaralanmasına neden oldu. Emniyet Genel Müdürü Tito Karnavian, aralarında küçük bir çocuğun da yer aldığı 5 kişilik bir ailenin iki motosikletle bir kontrol noktasında kendilerini patlattığını söyledi. Karnavian, küçük çocuğun hayatta olduğunu, ölen diğer aile üyelerininse hastaneye kaldırıldığını belirtti.
Saldırılarda DEAŞ bağlantısı
DEAŞ terör örgütü ise kiliselere yönelik saldırıların sorumluluğunu kabul ederken aile reisi olan baba Dita Prianto, DEAŞ’tan ilham alan Cemaati Ensaru Devle örgütünün bir üyesi olduğu aktarıldı. Şu anda hapishanede bulunan Eman Abdul Rahman liderliğindeki Cemaati Ensaru Devle grubu, 2016 yılında başkent Cakarta’da düzenlenen ateşli ve intihar saldırıları da dahil bir dizi kanlı saldırı gerçekleştirmişti. Bu bağlamda yerel polis, önceki ifadelerini düzelterek DEAŞ’a bağlı olmalarına rağmen ailenin Suriye’den gelmediğini açıkladı. Son yıllarda yüzlerce Endonezyalı, DEAŞ saflarında savaşmak için Suriye’ye göç ettiği de gelen bilgiler arasında.
Üst üste saldırı düzenlendi
Geçtiğimiz Pazar günü Surabaya’yı sarsan 3 kiliseye yönelik saldırıdan saatler sonra, ülkenin doğusunda da başka bir patlama yaşandı. Eyalet polisi sözcüsü Parong Mangira tarafından yapılan açıklamada, saldırıda 3 kişinin hayatını kaybettiği ve 2 kişinin de yaralandığı belirtildi.
Geçtiğimiz yıllarda Endonezya polisi, ülkedeki terör unsurlarının eylemlerinden birçoğunu boşa çıkartmıştı. Ancak analistlere göre, kiliselere yönelik saldırı ve sivilleri hedefleyen patlamalar geçmişteki örgütsel planlamaları yansıtmakta.
“Giderek artan teknik profesyonellik var”
Öte yandan Washington’daki Uluslararası Savaş Fakültesi’nde Güneydoğu Asya güvenlik işleri uzmanı Zacari Abusa, “Ortada kesinlikle giderek artan bir teknik profesyonellik var” açıklamasında bulundu. “Üç bombanın eş zamanlı olarak patlaması, örgütün iyi bir şekilde planlandığını gösteriyor” diyen uzman, polis açıklamalarına da dikkati çekerek saldırının ülke dışında planlandığını belirtti. Başka bir alanda nüfuzunu kaybeden örgütün muhtemelen Güneydoğu Asya’da etkin olmaya çalışacağını söyleyen Abusa, radikalizm yanlısı örgütlerin, Güneydoğu Asya’da sınır aracılığıyla gerçekleştirilen eylemlerden yararlanmaya çalışacağını belirtti.