Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Erdoğan, ABD ile yaşanan krize ilişkin üstesinden gelme olasılığına işaret etti | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD ile ilişkilerde yaşanan mevcut gerginliğin üstesinden gelinmesi olasılığına ilişkin yaptığı açıklamaların ardından Andrew Brunson’ın avukatı ABD’li rahibin tahliye umudunun olmadığını söyledi.

Brunson’un avukatı İsmail Cem Halavurt, müvekkilinin tutukluluk halinin 12 Ekim’deki duruşmanın ardından ev hapsi olarak devam edeceğini ve tahliyesine yönelik umut olmadığını belirtti.

New York’taki BM Genel Kurulu çalışmalarına katılan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Brunson’ın 12 Ekim’deki duruşmada serbest bırakılabileceği konusunda iyimser davranarak “Brunson bu ay serbest kalabilir” demişti.

Pompeo’nun söz konusu açıklamasını değerlendiren Avukat Halavurt şu ifadeleri kullandı:

“Pompeo neye dayanarak, hangi veriyi gerekçe göstererek bu açıklamayı yaptı bilmiyorum. Siyasi ortamın yumuşadığına ilişkin değerlendirmeler yapılıyor. Ama bana göre bu açıklamalar subjektiftir” dedi.

Brunson krizine dair görüşmelerin bir aydır askıya alındığına işaret eden Avukat Halavurt açıklamasının devamında şunları söyledi:

“Ev hapsine alındığı dönemde ciddi bir görüşme trafiği vardı. Ama şu anda kamuoyuna yansıyan böyle bir görüşme yok. Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünkü açıklamaları da bu işin sürüncemede kalacağını gösteriyor. Dolayısıyla ben Brunson’ın tutukluluk halinin devam edeceğini düşünüyorum.”

Erdoğan, BM Genel Kurulu’nun oturum aralarında Reuters’e verdiği demeçte Brunson hakkında şu değerlendirmede bulunmuştu:

“İsmini andığımız zat, terör örgütleriyle münasebetleri olduğu için tutuklanmıştır. Şu an bu tutukluluk içerisindedir. Sağlık nedeniyle yargı kendisinin eve çıkmasına izin vermiştir. 12 Ekim’de mahkemesi var. Mahkemede yargı ne karar verir bunu bilemem. Buna siyasiler de karar veremez.”

ABD’nin rahip Brunson’ın serbest bırakılma talebinin Türkiye tarafından reddedilmesinin ardından Washington tarafından açıklanan yaptırım kararı nedeniyle Brunson davası Ankara ve Washington arasındaki gerginlikleri artırarak farklılıkları derinleştirdi.

Erdoğan: Fikir ayrılıkları Türk-Amerikan ilişkilerini test ediyor

New York’ta Türk-Amerikan İş Konseyi (TAİK) tarafından düzenlenen 9. Türkiye Yatırım Konferansı’na katılan Erdoğan burada yaptığı açıklamalarda şunları söyledi:

“Son birkaç yıldır FETÖ, Suriye, terörle mücadele, Kudüs, yaptırımlar ve ekonomi alanında mevcut yönetim ile yaşadığımız fikir ayrılıklarının Türk-Amerikan ilişkilerini test ettiği bir gerçektir. Mevcut yönetimdeki kimi çevreler görüş ayrılıklarımızı tehdit, baskı ve şantaj diliyle çözebileceklerini zannediyor. Ancak bu olumsuz tavır, hem müttefiklerle ilişkilerde hem de ABD’nin dünyadaki konumunda ciddi bir erozyona yol açıyor. Biz bu anlayışın devam ettirilemeyeceğini düşünüyoruz.”

ABD’nin Türkiye’nin en önemli ticaret ve yatırım ortakları arasında yer aldığına dikkati çeken Erdoğan konuşmasının devamında ”Geride bıraktığımız son 10 yılda bu firmalar ülkemizde 11,3 milyar dolar civarında doğrudan yatırım gerçekleştirdiler. Bugün itibariyle Türk firmalarının ABD’deki yatırımı da 4,6 milyar doları geçti” ifadelerini kullandı. Bugün Türkiye’de bin 700’ün üzerinde ABD firmasının faaliyet gösterdiğini söyledi.

Bu tabloya rağmen, ABD yönetiminin Türkiye menşeli bazı ürünlerine karşı ek gümrük vergileri getirdiğine değinen Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Trump yönetiminin genel olarak siyasi hedeflerine ticari konuları araç olarak kullanarak ulaşmak istemesi ekonomik iş birliğimizin ilerlemesinin önündeki engellerden birisidir. Ülkemiz için iki kat artırılan demir-çelik vergileri, yaptırımlar, soruşturmalar ve tabii ki kur hareketleri mevcut yönetimin ülkemizi hedef alan adımlarından bazılarıdır. Tüm bunlara rağmen, ABD ile olan siyasi ve ticari ilişkilerimizin geleceğine umutla bakıyoruz.”

Suriye meselesi hakkında da görüş bildiren Erdoğan, “Kuzey Erdoğan’ın gündeminde Suriye de vardı. Türkiye Cumhurbaşkanı, Suriye’ye ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

“Suriye’ye ABD’den gelen silah, bomba ve mühimmat ne kadar biliyor musunuz? 18 bini aşkın tır buraya geldi. 3 bin civarında kargo uçağıyla buraya silah mühimmat geliyor. Nereye geliyor? PYD-YPG. Bir de Suriye’de 22 üs var. Peki, bunlar kim için, kime karşı kullanılıyor? Buradaki terör koridorunun ötesinde kim var? Türkiye var. Rusya burada değil, İran burada değil.”

AİHM, Öcalan’ın başvurusunu reddetti

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), PKK lideri Abdullah Öcalan’ın cezaevinde kötü muamele ve işkence gördüğü yönündeki başvuruyu oy birliğiyle reddetti.

AİHM, söz konusu kararı Öcalan’ın avukatlarının kötü muamele ve işkence iddialarıyla yaptığı başvurunun değerlendirilmesinin ardından aldı.

Karar sonrası yapılan açıklamada Öcalan’ın avukatları tarafından 2010 yılında yapılan başvuruda 2008 yılında İmralı Cezaevi’ndeki koğuş araması sırasında gardiyanlar tarafından Öcalan’a kötü muamele ve işkence uygulandığı iddialarının değerlendirildiği ve iddiaların temelsiz bulunarak başvurunun oy birliğiyle reddedildiği belirtildi.

Açıklamada, kötü muamele iddialarıyla ilgili delil bulunmadığı, Öcalan’ın cezaevinde arama yapılan söz konusu gün ve sonraki günlerde doktor kontrolünden geçirildiği, herhangi bir fiziki ve psikolojik soruna rastlanmadığı kaydedildi. AİHM tarafından yapılan açıklamada ayrıca Öcalan’ın kendisinin de doktorlara bir şikayette bulunmadığı, iddialara dair hukuki bir girişimin söz konusu olmadığı vurgulandı.