Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Erdoğan: Kürtler, yönetmeyi bilmiyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Başkan Mesud Barzani liderliğindeki Irak Kürtleri, sorumluluk bilincinde özgür bir devlet olarak Irak’taki Kürt bölgesinin bağımsızlığı için referandum konusundaki kararlılıklarını sonuna kadar sürdürdüler.

Bu büyük adım, beklendiği gibi uluslararası kamuoyunu şiddetli bir şekilde sarstı. Kürtler, uluslararası camiada kendilerine destekçi bulamadılar. Washington, Londra, Paris, Riyad ve Kahire, hepsi Erbil’e ‘bilgelikle’, Irak’ın toprak bütünlüğünü korumayı tavsiye ettiler. ‘Irak’ta ve Suriye’deki DEAŞ’ ile savaşı zayıflatmamasını, ayrıca terörle mücadele konusunda güçleri birleştirmeyi önerdiler.

Fakat Türkiye, İran Humeyni Cumhuriyeti liderleriyle birlikte, Kürtlere, keskin kılıçlarını gösterdiler.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Irak Kürdistan’ının bağımsızlığı için yapılan referanduma yanıt olarak, “Kürtler nasıl devlet kurulacağını bilmiyorlar” dedi. Türk televizyonlarında yayınlanan haberlere göre, Erdoğan, Bölge Başkanı Mesud’u ‘ihanetle’ suçladı. Erdoğan sitemkar duygularla, “Biz son ana kadar Barzani’nin böyle bir yanlışa düşeceğine ihtimal vermiyorduk, yanılmışız” dedi.

Türk Cumhurbaşkanı’nın sözlerinin asıl ilginç yanı, Kürtleri, ‘yönetmeyi bilmemekle’ nitelemesinin yanı sıra, “Barzani geri adım atmazsa, bölgeyi, tarihi bir utanç oluşturacak etnik ve mezhepsel savaşa sürükleyecek” demiş olması.

Türk lider, Kürtleri, açık bir abluka ile tehdit ederek, petrol vanalarını kapatacağını söylemekte.

Kürtler tüm bunlara rağmen sonuna kadar giderek referandumu yaptılar. Kürdistan Bölgesi Yüksek Seçim Komisyonu, referanduma katılım oranının yüzde 72’yi aştığını açıkladı. Şu an konumuz bu değil.

Konumuz, Türk Cumhurbaşkanı’nın Irak Kürtleri’nin referandumu hakkındaki nitelemeleri ile ilgili sorular…

Ayrıca, Türklerin, ülke içerisindeki Kürt halkından dolayı takıntılı endişeleri haklı görülemez….

Sorular şöyle:

Kürtler Müslüman bir halkı mı?

Mezhep diliyle konuşursak Sünni mi? Şayet durum böyle ise – ki böyle- Türkiye ne yapıyor ya da onlara karşı ne yapacak?

Zalim bir abluka mı? Yoksa meşru, egemen bir boykot mu uygulayacak?

Son olarak, şayet Kürtler yönetmeyi bilmiyorlarsa;

O halde Mısır’daki ‘İhvan’ mı ya da eski ‘Nusra Cephesi’ şimdilerdeki adıyla ‘Fethu’ş- Şam’ mı biliyor?

İfadelerdeki tutarlılık, yönetimdeki olgunluk ve hikmetin göstergesidir.