Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gülen Hareketi ve PKK adına suç işlediği, siyasi ve askeri casusluk yaptığı iddiasıyla Türkiye’de yargılanarak ev hapsine alınan ABD’li rahip Andrew Craig Brunson’ın serbest bırakılmaması halinde ülkesine yaptırım uygulanacağına dair ABD’den gelen tehditleri bir kez daha reddetti.
Erdoğan, gazetecilere yaptığı açıklamada rahip Brunson’un yargılanması nedeniyle ABD ile yaşanan gerginliğe değinerek, “Türkiye’nin dini azınlıklara yönelik en ufak sorunu yoktur. Ama Amerika’da özellikle Evangelist, Siyonist anlayışın bu tür tehditkar dil kullanmasını bizim kabul etmemiz mümkün değil. İnandığımız yolda özgürlüklerimizden, bağımsızlığımızdan, yargı bağımsızlığından en ufak taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Türkiye ile ABD arasında krize yol açan rahip Brunson hakkındaki ev hapsi kararına yönelik yapılan itiraz mahkeme tarafından reddedilmişti.
Brunson’ın avukatı İsmail Cem Halavurt, müvekkilinin ev hapsi kararı ve yurt dışına çıkış yasağının kaldırılması için dilekçe vermiş, itirazı değerlendiren mahkeme ise ev hapsi ile yurt dışı çıkış yasağının devamına oy birliğiyle karar vermişti.
“Yaptırım dilini bir tehdit unsuru haline getirmenin faydası olmayacak”
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD’nin Türkiye’ye yönelik yaptırım tehdidine dair yaptığı yorumda, “Yaptırım dilini bir tehdit unsuru haline getirerek Türkiye’ye yüklenmenin hiç kimseye bir faydası olmayacaktır. Türkiye ilkeli duruşundan asla vazgeçmeyecektir. F-35’lerin Türkiye’ye iade edilmemesi gibi bir konuyu kongrede gündeme getirenlerin şunu da bilmesi gerekir, bu uluslararası çok ortaklı bir projedir. Biz şu ana kadar bu proje kapsamında yaklaşık 900 milyon dolarlık bu projeye bir ödeme yaptık. İlk F-35’de Türk pilotlarına orada teslim edildi, eğitim süreci şu anda devam ediyor. Bunu engellemeye, geciktirmeye dönük ya da Türkiye’ye verilmesini engellemeye dönük bir adım atılması halinde Türkiye’nin her şeyden önce başvuracağı bir hukuk yolu vardır, tahkim vardır” şeklinde konuştu.
Kalın açıklamalarına şu sözlerle devam etti; “Türkiye kolay kolay gözden çıkarılacak bir ülke değildir. Bunu herkesin bilmesi gerekir. F-35’ler konusu olur, başka mevzular olur Türkiye alternatifsiz değildir. Rahip Brunson meselesi ile ilgili olarak da, devam eden yargı sürecine herkesin saygı duyması gerekir. Bu bir yargı sürecidir, dışarıdan talimatla Türk yargısına ‘şunu bunu yapın’ gibi bir takım talimatları verilmesi zaten söz konusu değildir. Böyle bir adım atılması durumunda da Türkiye’nin planları hazırdır ve gerekli mukabelede mutlaka bulunuruz.”
Çavuşoğlu ve Pompeo dördüncü kez görüştü
Ankara ile Washington arasındaki bu gerginliğin ortasında, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile telefonda görüşmede bulundu.
ABD Başkanı Trump ve Yardımcısı Mike Pence’in rahip Brunson’un serbest bırakılmaması halinde Türkiye’ye yaptırım uygulamakla tehdit ettiğinden beri, Çavuşoğlu ve Pompeo’nun dördüncü görüşmesi oldu.
ABD’li uzmanlar, ABD ve Türkiye arasındaki rahip Brunson konusuna dair yaşanan mevcut diplomatik anlaşmazlığın aralarındaki gergin ilişkileri daha da şiddetlendirebileceğini hatta Türkiye’nin NATO’dan ayrılmasının an meselesi haline gelebileceğini düşünüyor.
“Yaptırımlar rahip Brunson’un serbest kalmasını sağlamaz”
Şarku’l Avsat’a demeç veren Washington Yakın Doğu Politikası Enstitüsü’nde Ortadoğu uzmanı olan David Pollock, rahip Brunson çerçevesinde Türkiye’ye yönelik yaptırımların masada olduğunu fakat yaptırımların Branson’un serbest bırakılmasını sağlamasının pek mümkün olmadığını kaydeden White, “Ancak, Erdoğan’ın tehdit ettiği gibi Türkiye’yi kendi yoluna gitmeye zorlayabilir” dedi.
White şu ifadelerle yorumlarına devam etti; “Aslında, F-35 savaş uçaklarının teslimatı düşük olasılıksa, Erdoğan, bunun yerine Rus savaş uçağı almak amacıyla Moskova’ya yönelebilir. Ayrıca, Türkiye, her ikisi de ABD yaptırımlarına tabi olan Rusya ve İran’ın yanında olmaya da devam edecektir. Türkiye’nin NATO’dan ayrılması da sadece bir an meselesi olabilir.”
“İki ülke arasındaki tek sorun Brunson değil”
Şarku’l Avsat’a konuşan ABD Dışişleri Bakanlığı’na bağlı istihbarat ve araştırma bürosunun eski Orta Doğu uzmanlarından Wayne White ise, Brunson davasının yanı sıra iki ülke arasında hızlı yakınlaşmaya engel olan birçok sorun olduğunu dile getirdi.
Ankara ile Washington arasındaki gergin ilişkiler, ABD’nin Türkiye’nin güvenilir bir müttefik olup olmayacağını sorgulaması üzerine dönüm noktasına ulaştı.
Buna karşılık Türkiye ise, Washington’un Suriye’deki güvenlik sorunlarını ele almada ve darbe girişimi nedeniyle Ankara’da yaşanan şoku anlamada başarısız olduğunu düşünüyor.