Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Erdoğan’ın Yunanistan ziyareti sırasında ‘Lozan Antlaşması’ gerginliği | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 65 yıl sonra Yunanistan’a ilk kez resmi ziyaret gerçekleştiren bir Türk Cumhurbaşkanı olarak dün gerçekleştirdiği Atina’daki görüşmelerine Lozan Antlaşması, ortak sınırlar, Kıbrıs sorunu gibi konuları hakim oldu.

“Lozan anlaşmasının bazı ayrıntıları net değil”

Erdoğan, Atina’dan yaptığı açıklamada, 1923 yılında yapılan Türkiye’nin komşularıyla sınırlarını belirleyen Lozan Antlaşması’nın bazı ayrıntılarının net olmadığını, Ege Denizi ve Kıbrıs ile ilgili konularda kalıcı çözüm önerileri bulunmadığını söyledi.

Yunanistan Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopulos ile bir basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, Türkiye’nin ‘komşu ülkelerin topraklarıyla ilgili hırsları olmadığını’ vurgulayarak, Yunanistan sınırları için yaşayan Türklerin haklarının korunmasının Türkiye için bir öncelik olduğunu işaret etti.

“Batı Trakya bölgesinde yaşayan Müslümanlar Müftülerini kendileri seçemiyor”

Erdoğan, Yunanistan’ın Batı Trakya sınır bölgesinde yaşayan Müslümanların müftülerini kendilerinin seçemediklerini, müftülerin ancak atama yoluyla geldiklerini vurgulayarak, Türkiye’deki Hıristiyan toplulukların özgür olduğunu ve Türkiye’de Patriğin sensinod meclisiyle seçildiğini ifade etti.

Lozan anlaşmasının tam anlamıyla uygulanmadığını kaydeden Erdoğan, “Patriği kim seçiyor? Seçecekse bu 17 kişiyi seçecek. Yunanistan’da gerek başbakanlığım, gerek cumhurbaşkanlığım döneminde Batı Trakya’da baş müftüsünü oradaki imamları, din adamlarını hala seçememiştir. Bu nasıl oluyor da Lozan anlaşmasının uygulamada olduğunu söylüyoruz? Demek ki Lozan uygulamada değil” değerlendirmesinde bulundu.

Lozan’ın güncellenmesi mümkün değil

Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopulos, Erdoğan’ın “Bu, 1.Dünya Savaşı’ndan sonra imzalanan bu anlaşmanın günümüzde hala anlaşılmadığını ve güncelleme ihtiyacının olduğunun göstergesidir” sözüne “Hem profesör hem devlet adamı olarak, biz anlaşmanın veya hukukun, hukuk ilkelerinin güncelleşmesi, reformu mümkün değildir” şeklinde cevap verdi.
Erdoğan Pavlopulos’un cevabına, “Bunun cevabını vermem lazım. Ben hukuk profesörü değilim ama siyasi hukuku iyi bilirim. Siyaset hukukunda da bu belki yoktur. ‘Anlaşmanın güncelleşmesi’ diye bir şart vardır ve bunu da biz yaparız. Yeter ki ülkeler bu konuda mutabık kalsınlar. Bunun dünyada çok örnekleri var” diyerek tepki gösterdi.

Ancak Yunanistan Cumhurbaşkanı, Lozan Antlaşması’nı gözden geçirme fikrini reddetme konusunda ısrarcı davranarak, “Lozan Antlaşması, Yunanistan ve Avrupa Birliği’nin egemenlik sınırlarını tanımlar. Bizim için, bu anlaşma pazarlık konusu değildir” diye konuştu.

Yunanistan’ın kişi başı geliri 15 bin euro iken, Batı Trakya’da 2 bin euro

Lozan Antlaşması’nın sadece Türkiye-Yunanistan arasında imzalanmadığını, bu iki ülkenin yanı sıra Japonya, Portekiz, İngiltere gibi toplam 11 ülke ile yapıldığının altını çizen Erdoğan, “Lozan Türkiye ile Yunanistan arasında bir anlaşma değildir. Lozan sadece Ege’yi mi kapsıyor? Batı Trakya’daki azınlıkların hukuku yok mu? Batı Trakya’daki Müslümanların hukukunu korumak Yunanistan hükümetinin sorumluluğundadır. Yunanistan’ın 15 bin euro kişi başına geliri var. Ama Batı Trakya’da bu rakam 2 bin euro civarında. İnançlarını yaşama konusunda da sıkıntıları var” diye konuştu.

Geleceği inşa etmek için sadece geleceğe bakmalıyız

Ankara ve Atina’nın sağlam temeller üzerine bölgenin geleceğini inşa etmeleri için işbirliği çağrısında bulunan Erdoğan, “Biz iç içe geçmiş iki ulusuz. Türklerin akrabaları burada, Yunanlıların da bizim ülkemizde akrabaları var. Geçmişin hatalarından vazgeçip, sağlam temeller üzerine geleceği inşa etmek için sadece geleceğe bakmalıyız” şeklinde konuştu.

“NATO’ya girişinizi biz sağladık”

Yunanistan’ın Türkiye’nin desteği olmadan NATO’ya katılmayı başaramayacağını da ifade eden Erdoğan, “Siz NATO’dan çıktınız, tekrar NATO’ya girişinizi biz sağladık. Eğer biz engel olsaydık, siz NATO’ya giremezdiniz. Çünkü bir ülkenin muhalefeti NATO’ya girmenizi engelleyebilirdi. Ama biz öyle bakmadık. Biz komşu diye baktık. Bugün de öyle bakıyoruz” dedi.

Erdoğan Yunanistan’ın Skai TV kanalına konuştu

Yunanistan’ın Skai TV kanalına konuşan Erdoğan, “Yunan halkına birinci mesajım şu, Türkiye Yunanistan arasında o olumsuz ilişkiler bir tarih olmuştur. Şu anda aralarında yüksek düzeyli stratejik konsey anlaşmasını yapan, bunun üzerine ilişkilerini tesis eden iki ülke var. Bu iki ülke şu anda bu çalışmalara yoğunlaşarak geleceği tesis ediyor. Güven ve istikrar bizim en önemli iki ilkemiz. İki ilkeyi korumamız gerekiyor. Ben diyorum ki Yunanistan Türkiye’ye karşı ve Türk halkı da Yunan halkına karşı çok daha farklı sevgi ve barış beslemeli, bunlar üzerine dayanışmamızı geliştirmeliyiz” açıklamalarında bulundu.

Son kez 65 yıl önce bir Türk cumhurbaşkanının Yunanistan’ı ziyaret ettiğini hatırlatan Erdoğan, “Cumhurbaşkanı sıfatıyla Atina’ya gidiyor olmak heyecan verici” diyerek sözlerine şöyle devam etti, “Bu antlaşmanın sadece Yunanistan’ı değil, bütün bölgeyi kapsıyor. Dünyada tüm yapılan anlaşmaların zamanın akışı içerisinde güncellenmesi gerekir. Lozan’ın da bu şekilde tüm bu gelişmeler karşısında bir güncellenmeye ihtiyacı var. Bu güncellenme, sadece Türkiye için değil Yunanistan için de faydalı olabilir.”

“Çipras darbeci askerleri 15-20 gün içinde iade edeceğini söylemişti”

15 Temmuz 2016’da düzenledikleri başarısız darbe girişiminden sonra Yunanistan’a kaçarak sığınma talebinde bulunan 8 Türk askeri konusuna da değinen Erdoğan, Başbakan Çipras ile bu konuyu konuştuğunu anımsatarak, Çipras’ın ‘15-20 gün içerisinde darbecileri iade edeceğini’ söylediğini anlattı.

Erdoğan, “Maalesef şu anda hala bunlar Yunanistan’da. Bizim bunları çok dikkatli bir şekilde takip etmemiz lazım. Eğer Yunanistan’a karşı böyle bir şey yapılıyorsa, biz orada da dikkatli olmamız lazım. Biz de, aynı şekilde onları yakalayıp Yunanistan’a teslim etmemiz lazım” ifadelerini kullandı.

Darbecilerin iadesinin yargısal bir süreç olduğuna ilişkin değerlendirme üzerine Erdoğan, Yunanistan’daki yasal işlemlerin ‘adaletin ertelendiği zaman faydasız hale’ geldiğini söyledi.

AB göçmenlere yardım konusunda sözünü tutmadı

Göçmen konusu da değinen Erdoğan, Türkiye’nin mülteci anlaşması kapsamında 3 milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliği yaparak, 30 milyar dolar harcadığını, ancak AB’nin vaad ettikleri 6 milyar dolardan sadece 850 milyon avroluk para sağladığı söyleyerek, AB’nin tutumunu eleştirdi.