Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Esed rejimi ’10 sayılı kanun’ ile mültecilerin mallarına el koyuyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Suriye’de demografiyi değiştirmek için kolları sıvayan Esed rejimi, mültecilerin geride bıraktığı gayrimenkullere zorla el koyarak mezhep temelli bir ayrımla yeni sahiplerine verilmesini sağlayan 10 sayılı kanunun kapsamını genişletti.

Rejim, mart ayında DEAŞ ve Heyetu Tahriru’ş Şam (HTŞ) ile giriştiği yoğun çatışmaların ardından yerle bir ederek ele geçirdiği Şam’ın güneyindeki Yermük Mülteci Kampı, Tedamun semtinin batı kesimleri ve el-Kadem semtinin güney kesimlerini de 10 sayılı kanun kapsamına aldı.

600 bini aşkın mülteci etkilenecek

Söz konusu bölgelerin 10 sayılı kanun kapsamına alınması, 600 bini aşkın mültecinin uzun yıllar evlerine dönemeyeceği anlamına geliyor. Bu durum, Suriye’deki demografik değişimin de yaygınlaşmasına olanak veriyor.

10 sayılı kanun, geçen nisan ayında devlet başkanlığı kararnamesiyle hukuki statüsü belirlenmemiş bölgelerin düzenlenmesini ön gören 66/2012 sayılı kanunun düzenlenmiş hali olarak yayınlandı. Kanun, söz konusu birimlerin düzenlenmiş bölgeler içine alınmasını hızlandırmayı hedefliyor. Ancak, kanunun ilan edilmesi, Şam’ın Doğu Guta bölgesine yönelik askeri operasyon ve bölge halkının tehcir edilmesiyle eş zamanlı gerçekleşmesi nedeniyle tepkilere neden oldu. Kanunun ikinci maddesine göre mülkiyet hakkının ispat edilmesi için 1 aylık süre tanınıyor. Bu nedenle kanundan en fazla zarar gören kesimlerin mülteciler, kayıplar ve akıbeti belirsiz kişiler olması rejimin demografik değişim meydana getirmek istediği iddialarını artırıyor.

Ölüm belgesi şartı

Rejim tarafından yayınlanan 10 sayılı kanundan mülk sahibi olduğuna dair resmi belgesi olanlar ve mülk sahibinin vefat etmiş olması halinde bu kişilerle kan bağı olanlar yararlanabilecek. Ancak, gayrimenkulün iadesi için öne sürülen resmi ölüm belgesi şart koşuldu. Kanundan Yermük Mülteci Kampı’na yönelik bombardımanlarda ölenler ile kayıplar, akıbeti belirsiz kişiler ve resmi belgelerde yaşıyor görünenler yararlanamayacak. Ayrıca Esed rejimine karşı başlatılan barışçıl halk hareketi ve silahlı devrim hareketine katılmış Suriyeli ya da Filistinli aktivistler, yurtdışına göç etmek zorunda kalanlar ve mülkiyetini bir ay içinde ispat edecek durumda olmayan kişiler ve yakınları da kanundan faydalanamayacak.

Esed rejimi, son bir yılda, Rusya’nın hava desteği ve İran’a bağlı mezhepçi militanların katılımıyla Suriye’nin birçok bölgesine yönelik askeri operasyonlar düzenleyerek binlerce Suriyeliyi zorunlu göçe tabi tutmuştu.

2016 yılının aralık ayında Halep’in merkezi semtlerini ele geçiren rejim güçleri burada yaşayan halkın büyük kısmını ya muhaliflerin kontrolü altındaki bölgelere ya da yurtdışına göçe zorlamıştı.

Rejim güçleri, Halep’in yanı sıra Şam’ın Doğu Guta bölgesi ile başkentin güneyindeki Yermük Mülteci Kampı, Humus’un kuzey kırsalı ve son olarak Suriye’nin güneyindeki Dera’ya yönelik düzenlediği askeri operasyonlar sonrası binlerce sivili yerlerinden etmişti.

Geçen mayıs ayında Yermük Mülteci Kampı’nı hedef alan askeri operasyonlar sonucunda Kamp’ta büyük bir yıkım meydana gelmiş, Kamp’taki 450 bin Suriyeli ve Filistinli mültecinin 200 bini başka yerlere göç etmek zorunda kalmıştı.

Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle ilan edilen 10 sayılı kanununla mülkiyet haklarını resmi belge, fotoğraf ve resmi beyan ile 30 gün içinde ispat edemeyen Suriyelilerin mülklerine el konulacak. Bu durumun ülkede büyük bir demografik değişime ve yüz binlerce mültecinin topraklarına dönüş haklarının ellerinden alınmasına sebep olacağı düşünülüyor.

https://turkish.aawsat.com/2018/05/article55401471/yermuk-multeci-kampi-haritadan-silinmenin-esiginde

https://turkish.aawsat.com/2018/04/article55391905/samda-tehcir-ve-deasin-belirsiz-akibeti

https://turkish.aawsat.com/2018/05/article55402798/samda-rus-askerlerinin-yagmaci-rejim-militanlarini-zorla-gozaltina-almasina-ofke