Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Esed rejimi işkence ve çeşitli suistimallerle suçlanıyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

2011 yılı Mart ayında protesto gösterilerinin başlamasından bu yana, insan hakları örgütleri Esed rejimini insan haklarını ihlal etmekle ve gözaltı merkezlerinde çeşitli işkence ve toplu infaz davalarına karışmakla suçladı.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR) göre yaklaşık 60 bin kişi işkence altında ya da rejimin hapishanelerindeki korkunç gözaltı koşulları nedeniyle öldü. Aynı kaynağa göre, savaşın başlamasından bu yana yarım milyon insan, Esed yönetiminin cezaevlerine girdi.

BM’nin Suriye ile ilgili soruşturma komisyonu, savaşan tarafları savaş suçları işlemekten ve bazı durumlarda insanlığa karşı suç işlemekten defalarca suçladı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Temmuz 2012’de rejimin “elektrik vererek işkence, cinsel taciz ve aşağılama” yöntemlerine yer verdiği bir rapor yayınladı.

HRW’ye göre, en tanınmış istihbarat servislerinden dördü tarafından yönetilen 27 gözaltı merkezi var. Askeri üslere ek olarak, oyun alanları, okullar ve hastaneler de aynı amaçla kullanılıyor.

2014 yılında, “Caesar” takma ismiyle eski bir askeri kameraman, 2011 ve 2013 yılları arasında rejimin hapishanelerinde işkence izleri taşıyan binlerce belge ortaya çıkardı. Ceasar takma isimli kameraman 2013 yazında 55 bin korkunç görüntüyle birlikte Suriye’den kaçmayı başardı. Görevinin, çatışmadan önce ve sonra Savunma Bakanlığı’nın organlarını fotoğraflamak olduğunu açıkladı.
Ceasar isimli kameraman, “İşkence gören insanların vücutlarının korkunç görüntülerini gördüm. Derin yaralar, yanıklar ve boğulmaları için gaz operasyonları…

Gözleri gözlerinden çıktı. Çocuklar ve kadınlar işkence gördü. Nazilerin neler yaptığını gösteren görüntülerden bu yana böyle bir şey daha görmedim” dedi.

Şubat 2016’da Birleşmiş Milletler ile çalışan müfettişler, “Gözaltındaki kişilerin ölümlerinin genel niteliğinin, Suriye hükümetinin kitlesel katliamlardan sorumlu olduğunu ve bunun insanlığa karşı bir suç olduğunu gösterdiğini” söyledi.

Şubat 2017’de Uluslararası Af Örgütü, Şam yakınlarındaki Sednaya cezaevinde 2011 ile 2015 yılları arasında yaklaşık 13 bin kişinin infazından rejimi suçladı. Bu infazlar eski rejim hapishanelerinde öldürülen 17 bin 700 kişiye eklendi.

Rapor, gardiyanlar, tutuklular ve yargıçlar da dahil olmak üzere 84 tanık ile yapılan görüşmelere dayanıyor. Kurbanların çoğu sivillerdi.

Mayıs 2017’de ABD, rejimi Sednaya’daki hapishanedeki öldürülen binlerce mahkumun kalıntılarını ortadan kaldırmak ve cesetleri yakmakla suçladı.

2012’de İnsan Hakları İzleme Örgütü, orduyu, havaya atılan ve ciddi yanıklara neden olan yangın söndürme bombalarını kullanmakla suçladı. Bu silah, bu STK’ya göre “napalm, tromit veya beyaz fosfor” gibi yanıcı maddeler içerebilir.
Suriye Gözlemevi ve aktivistleri, helikopterlerden ve askeri uçaklardan atılan dinamit dolu “patlayıcı varillerin” kullanımını uzun süre kınadılar. Rejim, kınamalara rağmen kimyasal silah kullanmaya devam etti.

Ayrıca, rejim özellikle üç haftadan fazla bir süredir Doğu Guta’da klor gazıyla saldırmaya devam ediyor.