Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Etiyopya Başbakanı Ahmed beraberindeki heyetle Hartum’u ziyaret etti | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Etiyopya’nın yeni Başbakanı Abiy Ahmed, Etiyopya dışişleri, savunma, su, enerji ve haberleşme bakanlarının bulunduğu heyet ile birlikte iki gün sürecek resmi ziyaret için Sudan’a ulaştı. Etiyopya Dışişleri Bakanı Workneh Gebeyehu, Hartum Havaalanı’nda yaptığı basın açıklamasında ziyaretin iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirmek amacıyla düzenlendiğini belirtti. Gebeyehu “İki ülkenin liderleri, çizilen sınırlara rağmen iki halk arasındaki ilişkilerin sınırının olmadığını düşünüyor” dedi. Gebeyhu, yeni Başbakan’ın iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirme yönündeki sonsuz isteğini vurgulayarak, “Bu ziyaret Başbakan’ın ilişkileri sürdürme ve güçlendirme isteğinin bir ifadesidir. Sudan’a geldiğimizde kendimizi ülkemizde gibi hissediyoruz” dedi. Hartum, yeni Etiyopya Başbakanı’nın Cibuti’den sonra yaptığı ikinci resmi ziyaret oldu.

Sudan Dışişleri Bakanı Vekili Muhammed Abdullah İdris gazetecilere yaptığı açıklamada Etiyopya Başbakanı ve beraberindeki heyetin ziyareti sırasında ele alınması gereken birçok önemli konunun olduğunu belirtti. İdris, Etiyopya Başbakan’ının iki gün sürecek ziyaretinde Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir ve Sudan Başbakanı Bekri Hasan Salih ile görüşmelerde bulunacağını kaydetti. Ancak ziyaretin gündemine ilişkin açıklamada bulunmadı.

Ziyaret, Sudanlı milletvekillerinin iki ülke arasındaki sınırın çizilmesi ve Etiyopya ‘kuvveti’nin kontrolü altında olan bölgelerin geri alınması talebinden iki gün sonra gerçekleşti.

İki ülke arasındaki görüşmelerde özellikle Etiyopya başkanlık heyetinde yer alan Benishangul – Gumuz ve Amhara olmak üzere valilik sınırlarının çizilmesi üzerinde odaklanılması bekleniyor. Ayrıca Etiyopya, Sudan ve Mısır arasındaki üçlü görüşmelerdeki temel konu olan Nahda Barajı’nın da ele alınması hedefleniyor.

Sudan ve Etiyopya arasındaki ilişkiler, Sudan’ın Nahda Barajı’nın kurulmasını desteklemesine karşılık Mısır’ın Nil Nehri’nin kendine düşen payın etkileneceğine yönelik korkusuyla hız kazandı. İlişkiler ayrıca diğer bazı bölgesel konuların da gündeme gelmesiyle daha da güçlendi.