Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Ezher Şeyhi, bazı ülkeleri dünyanın dört bir yanında yaşanan ‘katliamlar kaosuna’ sebep olmakla suçladı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Kahire: Velid Abdurahman

Mısır Ezher Şeyhi Ahmet et-Tayyib, isim vermeden devletleri, terörizmin yayılmasına sebep olmakla itham etti. Ezher Şeyhi et-Tayyib, “Arap dünyası ve İslam ülkelerinden bazı ülkeler, şuan dünyanın dört bir yanında yaşanan ‘katliam kaosuna’ kurban veren ülkelerdir. Baktığımız zaman, Müslümanların terörün gerçek mağdurları olduğunu göreceğiz. Hayatlarını öldürmeye ve katletmeye adayanların gittikleri çirkin yolda namlularının ucundaki gerçek hedef Müslümanlardır. Gayrimüslim kurbanların sayısı katledilmiş binlerce terör kurbanı Müslümanın yanında neredeyse yok denecek kadar azdır. Modern dünyanın ve insanların barış ve güven içinde yaşayabilmesi için insan hak ve hukukunu korumakla görevli uluslararası kurumların gözleri önünde Müslümanların öldürülmesinin hiçbir önemi yok” şeklinde konuştu.

Brunei Sultanlığı’ndaki Uluslararası Konferans Merkezi’nde dün gerçekleştirilen konferansta konuşan Ezher Şeyhi, “Müslümanlar içinden çıkan terör örgütlerinin, Gayrimüslimleri bir hayvan gibi boğazlamasını ya da Kudüs ve Levant bölgesinde Batı’da Haçlı Seferleri olarak bilinen savaşlarda olduğu gibi, Gayrimüslimlerin, öfkeli ve çirkin bir şekilde Müslüman avına çıkarak onları yok etmeye çalışması olarak ortaya çıkmasını anlarız. Fakat Hıristiyan terör örgütlerinin, kurbanlarının yalnızca Hristiyanlar olmasını veya İslami terörün kurbanlarının Müslümanlar olmasını anlayamıyoruz. Burada mantık sınırlarından uzak bir çelişki var” ifadelerini kullandı.

Ezher Şeyhi et-Tayyip sözlerine şöyle devam etti:

“İslam dünyası liderleri, alimleri ve tüm halklarıyla, binlerce masumun insanın can verdiği 2001 yılında yaşanan 11 Eylül terör olaylarını kınadı. Tüm dünyada ilk önce Müslümanların vicdanını titreten bu olay yaşandığından tarihten bugüne, diller ve kalemler terörü kınarken teröristlerin asla İslam’ın temsilcisi olmadığını vurguluyorlar. Kur’an-ı Kerim, Allah ve Resulü’nün yeryüzünde bozgunculuk çıkaranlara savaştığını bildiriyor. Bu mücadele açıkça beyan edilmesine rağmen yapılan ‘suçlamalar’ hak dini İslam çarpıtılırken, insanların Müslümanlardan ve İslam’dan korkmasına sebep oluyor.”

İslam’ın yanlış anlaşılmasına çalışan gizli bir gücün olduğuna işaret eden Tayyib, bu gizli gücün İslamiyet ve Müslümanların güvenilmez olduğunda ısrar ettiğini ve İslam’ı gözden düşürmeye çalıştığını belirtti. Kuran ayetleri ve hadislerin çarpıtıldığına dikkat çeken Ezher Şeyhi, her ne kadar kendilerinin ayet ve hadisleri uyguladıklarına inansalar da, terör suçları, başların kesilmesi, barış yerine kılıcın koyulması, masum kadınların ve çocukların yok edilmesi, onların inandığı dinin vaat ettiği cenneti kazanmalarını asla sağlamayacağını belirtti.

İslam dininin böyle barbarlıkları ve terörü asla desteklemediği, ayrım gözetmediğinin altını çizen Ahmed et-Tayyib, İslam felsefesinde beyaz-siyah diye bir sınıflandırma olmadığına yalnızca anlayış, işbirliği ve karşılıklı yarar ve çıkarlar anlamına gelen ‘tanışma ilkesi’ barındırdığına işaret etti. Bu yüzden İslam’ın masum insanların kanlarının dökülmesi, bombalarla her yerin yerle bir edilmesi ile bağdaşmayacağını vurguladı. Tayyib, İslam’da savaşın, kesinlikle kaçınılmaz olan mutlak zorunluluklarda başvurulmuş istisnai bir durum olduğuna ve bunun da Kur’an’ın tavsiyesi olduğunu belirtti.

Terörizmin zorluklarıyla yüzleşirken, Müslüman ülkelerde eğitim müfredatına da dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Tayyib, özellikle ilk ve orta öğretimde, Allah’ın ayetlerinin Resulü’ne ulaştığı şekilde gençliğe İslam’ın tanıtılması gerektiği tavsiyesinde bulundu.