“Güçlü Cumhuriyet” Bloğu’na mensup Maruni Hristiyan Lübnan Güçleri Partisi Batroun kenti Milletvekili Fadi Saad, ülkedeki ekonomik koşullar, elektrik krizi ve mülteci sorunları gibi problemlere dikkat çekerek hükümetin kurulmasında gecikme lüksü olmadığını söyleyerek Başbakan Hariri’nin engellenmemesi konusunda tarafları uyardı. Paris’te gerçekleştirilen Lübnan Konferansı’na (CEDRE) katılan ülkelerin bu konudaki ısrarlarına da değinen milletvekili, hükümeti kurma görevinin geçici hükümetin Dışişleri Bakanı Cibran Basil’e değil Başbakan Hariri’ye verildiğini vurguladı. Saad, Mişel Avn’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde cumhurbaşkanlığı yarışını başlatmayı reddederek “güçlü anlaşmayı destekleyenler şimdi mirasını almayı reddediyorlar” dedi.

Fadi Saad, Şarku’l Avsat’a partisinin hükümeti kurmakla görevli olan Hariri’ye tabi olduğunu söyleyerek hükümetin kurulmasındaki gecikmenin tarafların farklı bakış açılarından ve kota taleplerinden kaynaklanan tabi bir süreç olduğunu söyledi. Hükümetin kurulmasını geciktiren herhangi bir yerel ve uluslararası bir anlaşma olmadığını ifade eden milletvekili, Başbakan Hariri’nin çabalarının engellenerek hükümeti kurmayı geciktirmenin çok tehlikeli bir adım olduğunu ifade etti. Saad “ülkenin aktif ve güçlü bir hükümete ihtiyacı var. Özellikle elektrik, iskan, mülteci ve ekonomik sorunların olduğu bu dönemde hükümeti geciktirme lüksümüz yok” dedi.

Milletvekili “özellikle CEDRE Konferansı’nı tertip eden ve mültecilerin ülkelerine geri dönmeleri isteyen devletlerin, hükümetin kurulmasının gecikmesinde ne çıkarları olacağını bilmiyorum” dedi ve Lübnan Kuvvetleri grubunun taleplerinin çok yüksek ve rahatsız edici olmadığını söyledi. Aksine talebinin seçimlerde kazandıkları oy oranına göre temsil yetkisinin verilmesi olduğunun altını çizdi. Çoğunluk hükümeti kurulmasında altın bir fırsat olduğunu söyleyen Saad “herkes bunun için çabalarken muhalefet nerede?” diye sordu.

Milletvekili sözlerine şöyle devam etti: “Biz iki sefer çoğunluk oyları kazandık (2005, 2009 seçimlerinde 14 Mart hareketi olarak) ancak çoğunluk hükümeti kurmadık. Hükümetin şeklini belirlemek ve hükümeti kurmakla görevli olan Cibran Basil değil. O da diğer taraflar gibi taraflardan biri. Ancak uzlaşma süreci ve temsil oranlarının belirlenmesi, hükümeti cumhurbaşkanıyla istişare ederek kuracak olan Hariri’nin sorumluluğundadır.”

Lübnan Kuvvetleri Partisi hükümete oy oranları nispetinde girilmesinde ısrar ediyor ve geçici hükümetin Dışişleri Bakanı Cibran Basil’in yönlendirmesiyle hükümette kritik yerlere Hristiyan vekillerini girmesini engellemeye çalışıyor. Milletvekili “Hiç kimse Hristiyanların temsilini tekelleştiremez” diyor.

Kaynaklar hükümetin kurulmasıyla ilgili gidişatı, geçici hükümetin Dışişleri Bakanı Cibran Basil ve Lübnan Güçleri Partisi Genel Başkanı Semir Caca arasında erken başlayan Cumhurbaşkanlığı yarışından dolayı karmaşık ve yapmacık görüyorlar. Bu konuda milletvekili Saad sözlerine şöyle devam etti: “Bu yarışın zamanından erken başlatılması olumlu değil. Zira Cumhurbaşkanı Mişel Avn daha görev sürecinin başlarında.” Saad açıklamalarına şöyle devam etti: “Şu anda Cumhurbaşkanlığı yarışının zamanı değil. Bu ülkenin çıkarlarına uygun değil. Ulusal uzlaşı konusunda anlaşma yapanlar onun mirasını örtemez.”
Lübnan’da siyasi belirsizlik sürüyor. 6 Mayıs’ta yapılan seçimlerin ardından Saad Hariri başbakan olarak görevi yeniden devralmıştı. Ancak Hariri, 24 Mayıs’ta açıklaması gereken kabineyi hala açıklayabilmiş değil. Muhalefet partilerinin, kabinede farklı konumlar talep etmeleri dolayısıyla hükümet kurulabilmiş değil.

Hariri, henüz kurulamayan hükümetin, zaten kırılgan olan Lübnan ekonomisine zarar verdiğini açıkladı.

Birleşmiş Milletlere (BM) bağlı Dünya Bankası yetkilisi ise konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, siyasi koşulların sürdürülemez olduğunu ve acilen ekonomik reformların hayata geçmesi gerektiğini açıkladı.

Hariri, geçen hafta verdiği demeçte, Lübnan’da hükümetin yakın zamanda kurulacağına dair ümitli olduğunu söylemişti.

Lübnan’da siyasi durum

Birçok dinsel ve etnik grubun bir arada yaşadığı Lübnan’daki siyasi yapı, ülkenin kuruluş belgesi olarak tanımlanan ve 1943 yılında üzerinde mutabakata varılan ‘Ulusal Pakt’ çerçevesinde, siyasi görevlerin mezhepler arasında nüfuslarıyla orantılı olarak paylaştırılması esasına göre oluşturulmuştu.

Ulusal Pakt ile Cumhurbaşkanının Maruni Hristiyan, Meclis Başkanının Şii, Başbakanın Sünni olması ve Parlamento üyelerinin Hıristiyanlar ile Müslümanlar arasında 6/5 oranında paylaşılması kararlaştırılmıştı.

Başbakanlık görevini, Sünni kesimden Saad Hariri yerine getiriyor. SaadHariri, 2005’te suikast sonucu hayatını kaybeden eski Başbakan Refik Hariri’nin oğlu olarak halk tarafından tanınıyor.