Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Fetih ve Hamas’ın ateşkes meselesindeki sözlü düellosu, uzlaşma çabalarına baskın geliyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Fetih ve Hamas hareketleri, Mısır’ın uzlaşma meselesini ilerletmesiyle birlikte, Gazze Şeridi’ndeki ateşkes meselesiyle ilgili sözlü düelloyu tırmandırdı. Ateşkes meselesi, üzerinde büyük görüş ayrılıkları yaşanan ikinci mesele oldu.

Fetih Hareketi, ateşkes çabalarını göz ardı ederek Mısır’ın uzlaşma teklifine kapsamlı bir cevap verdi ve uzlaşmanın ve ateşkesin başarısızlığa uğraması durumunda buna derhal yanıt verileceği konusunda uyardı. Hamas ise bunu reddetti ve iktidarı Gazze’nin kuşatılmasına neden olmakla suçladı ve iktidardan İsrail ile olan güvenlik koordinasyonunu hemen kesmesini ve yaptırımları kaldırmasını talep etti. Fetih Merkez Komitesi üyesi Hüseyin eş-Şeyh’in, Hamas’ın İsrail’le bir “ateşkes anlaşması” imzalanmasına yönelik çabalarına saldırdı ve “Yüzyılın Anlaşması” nın yürürlüğe girmesine neden olmakla suçladı.

Hüseyin eş-Şeyh, “Hamas’a diyoruz ki ya uzlaşma yaparız ya da başka yollar ararız” ifadelerini kullandı. Hamas’ın İsrail ölçütlerine göre ateşkes anlaşması yapması halinde, Filistin yönetiminin hızlı ve çarpıcı bir şekilde cevap vereceği konusunda uyarıda bulundu.

Hüseyin eş-Şeyh, Şarku’l Avsat’ın daha önceki haberlerinde de belirtildiği gibi, Gazze Şeridi’ne olan mali desteğin durdurulmasını ima etti. Bu uyarıyı Mısır’a da yaptı.

İsrail Kanal 10 televizyonunun, Fetih hareketinden üst düzey bir yetkili olarak nitelendirdiği bir kişiden aktardığına göre Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Fetih hareketinin liderleriyle yaptığı kapalı bir toplantıda, “İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes anlaşması benim cesedimi çiğnemek anlamına gelir” ifadelerini kullandı. Kanal 10, ismini belirtmediği söz konusu Filistinli yetkilinin “Filistin yönetiminin onayı olmaksızın ateşkes anlaşmasının imzalanması, yasadışı olacak ve ihanet sayılacak” dediğini bildirdi. Kanal 10’nun bildirdiğine göre Filistinli yetkili ayrıca, Ebu Mazen’in (Mahmud Abbas) Mısır’a kızdığını da belirtti. ,

Hüseyin eş-Şeyh, Mısır’ın ateşkes meselesindeki rolü hakkında herhangi bir yorum yapmadı. Bununla birlikte şu ifadeleri kullandı: “Hamas ve diğerleri, Amerikan ve İsrail projeleri lehine, ateşkes yoluyla Filistin Ulusal Yönetimi’ni devirmek istiyor. Onlara diyoruz ki, Filistin halkının ilkeleri pahasına, önemsiz bir liman veya havaalanına asla izin vermeyeceğiz. Cumhurbaşkanı Abbas İsrail’in ölçütlerine göre ateşkes ilan etseydi, hemen Nobel Ödülü alacaktı. Ebu Mazen, Eilat’taki bir havaalanı projesini ve Kıbrıs’taki bir liman projesini asla kabul etmeyecek.”

Hüseyin eş-Şeyh, Hamas’ı kendisini rahatlatacak bir ateşkes arayışında olmakla suçladı. Bunun da uzlaşmanın aleyhine olduğunu ve Filistin bölünmesini pekiştirdiğini söyledi. “Hamas’ın Kıbrıs’taki bir limanı ve Eilat’taki bir havaalanını kabul ettiğini bilgilerle doğruluyoruz. Güvenilir belgeler ve bilgilerle konuşuyoruz. Tam ve kapsamlı bir ateşkes istiyoruz. Sadece Gazze Şeridi’ni değil, Batı Şeria’yı da içeren bir ateşkes. Ama şimdi en önemli olan şey bizi sükunete erdirecek olan bir uzlaşmadır. Bu konudaki söz sahibi ise sadece Fetih’i ya da Hamas’ı değil tüm Filistin’i temsil eden Filistin Kurtuluş Örgütü’dür” dedi.

Hamas, Şeyh’in bu ifadelerine kısa bir süre içinde resmi bir açıklamayla şöyle cevap verdi: “Hamas’ın 2014 ateşkesinin sağlamlaştırılmasına ve Gazze Şeridi’ndeki kuşatmanın kaldırılmasına yönelik adımları, ulusal fikir birliğinin ve Filistin direnişinin koruması altındadır.”

Konuya ilişkin açıklama yapan Hamas Sözcüsü Abdullatif Kanu, Fetih’e, eğer ulusal proje konusunda istekliyse, İsrail işgalini tanımayı reddetmesi, İsrail’le olan güvenlik koordinasyonunu koparması, Gazze’ye yönelik yaptırımları kaldırması ve uzlaşmayı sağlaması çağrısında bulundu. Fetih liderlerinin konuyla ilgili açıklamalarının hiçbir şey ifade etmeyen, bir değer taşımayan ve kimsenin itibar etmediği söylemler olduğunu belirtti.

Kanu, Fetih’e şu ifadelerle saldırdı: “Biz, sizin gibi (Fetih) siyasi bir alışverişin ve ulusal projeyi yıkan, işgalciyi tanıyan ve topraktan vazgeçmeyi öngören uluslararası bir anlaşmanın parçası değiliz. Hamas, Fetih hareketi gibi, işgalciyi tanıyan ve onunla güvenlik koordinasyonu kuran bir iktidara dayanan siyasi bir proje ile Filistin halkının fedakarlıklarından faydalanmadı. Kanu’nun sözlü saldırıları, Filistin Cumhurbaşkanı Mahmud Abbas’ı Filistin’in iç uzlaşısının sağlanmasını engellemekle suçlayan Hamas lideri Usame Hamdan’ın sözlü saldırılarıyla eş zamanlı olarak geldi.

Hamdan konu hakkında yaptığı açıklamada, Abbas’ın uzlaşmada ilerleme kaydetmek için silahların teslim edilmesini ve direnişe son verilmesini şart koştuğunu belirterek, böyle bir şeyin asla olmayacağını ifade etti. Hamdan, ateşkes meselesinin “Fetih” ve “Filistin yönetimi” nin tutumuyla bağlantılı olmayacağını, Fetih’in ve yönetimin Cumhurbaşkanının dayattığı yaptırımlarla Gazze’nin kuşatılmasında ortak olduklarını vurguladı. Hamdan, Filistin Yönetimi’nin, ateşkes anlaşması kapsamında Gazze dışında bir havalimanı veya liman inşa edilmesine yönelik projeler hakkındaki iddialarını reddederek şöyle dedi: “Bu doğru değil. Biz Gazze Şeridi’ndeki limanı ve havaalanını iyileştirmek istiyoruz.”

Hamas Siyasi Bürosu Başkan Yardımcısı Musa Ebu Merzuk, Azzam Ahmed’in “Bizim onayımız olmaksızın, Gazze halkı üzerindeki abluka kaldırılmayacak ve hafifletilmeyecek” ifadelerine Twitter’dan şöyle karşılık verdi: “Bu, Gazze Şeridi’ne uygulanan kuşatmanın esas nedeninin Filistin Yönetimi olduğunun açık bir itirafıdır. Buna Gazze halkına uygulanan yaptırımlar da eklendiğinde, hangi uzlaşma ve ateşkesi istiyorsunuz! Hangi birliği arıyorsunuz! Hangi ulusallıktan bahsediyorsunuz!”

Fetih ve Hamas arasındaki sözlü düello, FKÖ İcra Kurulu ve Fetih Merkez Komitesi Üyesi Azzam el-Ahmed’in, Kahire’deki yetkililere Mısır’ın teklifi üzerine Fetih tarafından verilen nihai cevabı sunması sırasında geldi.

Azzam el-Ahmed, Fetih’in Mısır’ın teklifine verdiği cevapta Mayıs 2011 ve 12 Ekim 2017’de imzalanan uzlaşı anlaşmalarını esas aldığını ve icra mekanizmasına madde madde anlaşmaya varılmış noktaların uygulanmasına devam etmenin zorunlu olduğunu açıkladığını vurguladı.

Ahmed açıklamalarına şöyle devam etti: “Bu cevap yeni bir şey sunmadı, bilakis daha önce imzalanmış olan anlaşmaları esas aldı. Bakanların Gazze Şeridi’ne dönmelerini ve tamamen yasal olarak ve hiç kimsenin müdahalesi olmaksızın görevlerini yapmalarını, bölünme süresi boyunca Hamas tarafından atanan personelin statüsünü inceleyen komitenin ve uzlaşma, kamu özgürlükleri ve güvenlik gibi diğer komitelerin çalışmalarının sonlandırılmasını kapsayan her adımı böylece kademeli ve paralel bir şekilde uygulayacağız.” Ahmed, ateşkes anlaşmasının uzlaşma anlaşmasından sonra olması gerektiğini ısrarla belirtti.

Fetih’in ateşkes öncesinde uzlaşma sağlanması konusundaki tutumu, iki gün önce Mısır’da başlaması kararlaştırılan ateşkes görüşmelerini doğrudan etkiledi.

Mısır, Filistinli gruplara bu müzakerelerin daha sonraya erteleneceğini bildirdi. Fetih, şuan, Hamas yetkilileriyle görüşmesi sonrasında Kahire’nin yanıt vermesini bekliyor.

Fetih, güvenlik hizmetleri, yargı, arazi idaresi ve vergi tahsilatı gibi alanlarda tam bir yetki istiyor. Hamas ise, askerleri de dahil olmak üzere çalışanlarının yönetimde görevlendirilmesini ve Gazze Şeridi üzerindeki yaptırımların kaldırılmasını sağlayacak bir ortaklık istiyor.

Öte yandan Başbakan Rami el-Hamdallah, dün Hamas’a, koşullar veya kısıtlamalar olmaksızın Cumhurbaşkanı’nın ulusal birliği yeniden kurma planına cevap vermeye, Ulusal Birlik Hükümeti’nin Gazze Şeridi’ndeki tüm görev ve yetkileri bölmeksizin devralmasının önünü açmaya ve halkın yüksek ulusal çıkarları uğruna partizanlığın çıkarlarını sağlamlaştırmayı amaçlayan uygulamaları durdurmaya yönelik çağrısını yineledi.