Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Filistin, ABD’yi Uluslararası Adalet Divanı’na dava etti | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Filistin Devleti, ABD’ye karşı Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) bir dava açtı ve büyükelçiliğini yeniden Tel Aviv’e taşımasını talep etti.

Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki şu açıklamalarda bulundu:

“Filistin Devleti, elçiliğini işgal altındaki Kudüs şehrine taşıyarak uluslararası hukuku ihlal ettiği gerekçesiyle ABD’yi UAD’a dava etti. Filistin diplomasisi, söz konusu davada, 18 Nisan 1961 tarihli Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi’ne ve özellikle de sözleşmeye ilişkin seçmeli protokol ile UAD’ın sözleşme ile ilgili konulara ilişkin anlaşmazlıkları çözme yetkisinin kabulüne dayandı. Söz konusu davaya hazırlık aşamasında, ortaya çıkan tüm anlaşmazlıkları karara bağlamak için UAD’ın yetkisini tanıyan bir bildiri sunuldu.”

UAD tarafından yapılan açıklamada, Filistin’in, ABD’nin uluslararası anlaşmalara uyması gerektiğini ve ABD’nin Büyükelçiliğini Kudüs’ten çekmesi için mahkemenin karar alması talebinde bulunduğu teyit edildi. Açıklamada, Filistin’in, ABD’nin Kudüs’e Büyükelçiliği açmasının 18 Nisan 1961’de yapılan Viyana Anlaşması’na aykırı olduğu gerekçesiyle mahkemeye başvuruda bulunduğu belirtildi.

ABD Başkanı Donald Trump, aralık ayında İsrail’deki ABD büyükelçiliğinin Tel Aviv’den Kudüs’e taşınmasına karar verdiğini duyurmuş ve mayıs ayında büyükelçilik açılmıştı. Filistin davası, mahkemenin ABD ‘ye “Kudüs’ten diplomatik misyonunu geri çekmesi talimatı vermesini” talep ediyor.
Filistin Dışişleri Bakanlığı, mayıs ayında gönderdiği bir mektupta, Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi’ne ve Güvenlik Konseyi kararlarına aykırı olduğu gerekçesiyle ABD’nin büyükelçiliğini Kudüs’ten geri çekmesi talebinde bulunmuştu. Amerika mektuba cevap vermedi. Filistin Dışişleri Bakanlığı bunun üzerine, ABD Dışişleri Bakanlığı’na, 4 Temmuz 2018 tarihinde UAD kuralları ve prosedürleri gereğince yasal bir anlaşmazlık olduğu yönünde yazılı bir nota gönderdi. Daha sonra dava, cuma günü resmi olarak mahkeme kayıt memuruna teslim edildi.

UAD’dan, ‘büyükelçiliğin işgal altındaki Kudüs şehrine nakledilmesinin Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi’ni ihlal ettiğinin kabul edilmesi, ABD’nin diplomatik misyonunu Kudüs’ten geri çekilmesi, Viyana Sözleşmesi kapsamındaki uluslararası yükümlülüklere uyulması, yükümlülükleri ihlal edecek olası adımlardan kaçınılması ve hukuka aykırı hareketinin tekrar edilmemesi için güvencelerin sağlanması’ talep edildi.

Bu adımın Viyana Anlaşması ve bununla ilişkili diğer anlaşmaları imzalayan bir ülke olarak egemenlik hakkını korumak için atıldığına dikkati çeken Maliki, “Biz hakkımızı ve halkımızı tereddüt etmeden savunuyoruz. Siyasi ve maddi hiçbir şantajı kabul etmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı. Ayrıca söz konusu adımın, Kudüs’ü eşsiz manevi, dini ve kültürel boyutları ile korumayı amaçlayan Filistin Devleti politikası kapsamında atıldığına dikkat çeken Maliki, “Kudüs’ün statüsünü veya demografik karakterini değiştirmeyi amaçlayan herhangi bir eylem veya karar geçersiz ve hükümsüzdür. Yasal bir etkisi yoktur” dedi.

Filistin ile ABD yönetimleri arasında büyükelçiliğin Kudüs’e devri konusunda büyük bir anlaşmazlık ortaya çıktı. Bu durum ABD yönetiminin boykot edilmesine kadar vardı ve söz konusu meselenin barış süreciyle ilgisinin olmadığı dile getirildi. ABD, Washington’daki FKÖ bürosunun kapatılması da dahil olmak üzere, Filistin yönetimini abluka altına almak için aldığı bir dizi mali kararla karşılık verdi. Ayrıca Birleşmiş Milletler Yardım ve Mülteciler İşleri Ajansı’nın (UNRWA) desteğini kesti ve işgal altındaki Doğu Kudüs’teki hastanelere yönelik yardımı durdurdu.

Filistinliler, bu adımların “Yüzyılın Anlaşması” olarak bilinen anlaşmanın pratik bir başlangıcı olduğunu ve bunu Kudüs, mülteci, sınır ve yerleşim dosyalarının müzakere masasından kaldırılmasının takip edeceğini söylüyorlar.

Filistinliler “Yüzyılın Anlaşması” planını henüz resmi olarak ilan edilmeden reddettiler ve müzakerelere yol açacak bir mekanizmayı netice verecek uluslararası barış konferansını dört gözle bekliyorlar.

Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etmesinden dolayı ABD’nin tek arabulucu olmasını reddeden Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, ABD’nin de mekanizmanın bir parçası olması hususunu kabul etti.

Filistin-ABD ilişkisinin çıkmaza girmesi ile birlikte Filistin durumu UAD’a taşıdı. Abbas geçtiğimiz hafta Filistin yönetiminin Kudüs’e ilişkin Trump’ın kararına ilişkin UAD’a ve İsrail’in uygulamalarına karşı da Uluslararası Ceza Mahkemesine gidileceğini doğrulamıştı.

Abbas önümüzdeki ay Merkez Konseyi’ni toplamayı planlıyor. Toplantıda devletin işgal altında olduğunu beyan edilmesi, Oslo Anlaşması’nın iptal edilmesi, İsrail’in tanınmasının geri çekilmesi ve ABD ile imzalanan anlaşmaların durdurulması gibi seçeneklerin tartışılması bekleniyor. Ancak, ani kararlar alınmasından ziyade kararların belli bir plan dahilinde uygulanması bekleniyor.