Filistin güvenlik güçleri, Gazze’deki ambargonun kaldırılması için Ramallah’ta gösteri yapan protestocuları güç kullanarak dağıttı. Gösteriyi düzenleyen Filistinli örgütler ve sivil toplum kuruluşları, düşünce ve ifade hakları olduğuna dikkat çekerek protestoları sürdüreceklerini vurguladı.
Güvenlik güçleri göstericilerin üzerinde göz yaşartıcı bomba ve biber gazı kullandı. İçlerinde genç kızların da bulunduğu topluluğa coplarla müdahale etti, göstericileri yerlerde sürükledi. Güvenlik güçlerinin şiddeti büyük bir öfkeye sebep oldu.
Söz konusu müddahale Filistin Devlet Başkanı Danışmanı tarafından bir süre önce gösterilerin engellenmesine yönelik alınan kararın uygulanması sonucunda gerçekleşti.
Başkanlık, Gazze’deki kuşatmanın kaldırılması için avukatlar, eski mahkumlar, örgütler ve dernekler tarafından da desteklenen iki protestonun ardından eylemleri engelleme kararı aldı.
Güvenlik güçlerinin çarşamba günü düzenlenen eyleme müdahalesi sonucu gerçekleşen çatışma iki saat sürdü. Göstericilerin ikinci kez bir araya gelmeleri engellendi. Göstericiler, eyleme sızan sivil güvenlik güçleri tarafından darp edildi.
Yetkililer, eylemlerde tutukladıkları yaklaşık 60 kişiyi birkaç saat sonra serbest bıraktı.
Göstericiler, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada sivil güvenlik güçleri tarafından tutuklandıkları ve serbest bırakılmadan önce hapishanede yine aynı şahıslar tarafından dövüldüklerini aktardı. Filistinli yetkililer ve insan hakları örgütleri aşırı güç kullanımını eleştirdi. Yine Filistin Gazeteciler Sendikası, gösteriler sırasında gazetecilere yönelik saldırıları şiddetle kınayarak Filistin hükümeti ve güvenlik güçlerinden gelen haberleri boykot etti.
Filistin Kurtuluş Örgütü Yürütme Komitesi üyesi olan Hanan Aşravi, “Filistin güvenlik güçlerinin Gazze Şeridi’ndeki halkımızla dayanışmalarını ifade eden göstericileri dağıtmaya yönelik göz yaşartıcı gaz ve ses bombasının kullanması çok çirkin ve kabul edilemez bir durumdur” dedi.
Aşravi, “Bu haksız davranış, ifade ve barışçıl toplanma özgürlüğünün açık bir ihlalidir ve Filistinlilerin 2014’ün nisan ayında katıldığı Temel Filistin Yasası ve Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin tamamen ihlal edilmesidir” ifadesini kullandı.
Milletvekili Kays Abdulkerim de barışçıl hareketleri bastırma kararını ve polis şiddetini eleştirerek “Ramallah’ta tanık olduğumuz bu olay, her vatandaşın vicdanında büyük bir yara açtı. Liderlik ile halk arasındaki uçurumu derinleştirdi” dedi.
Abdulkerim, kadınların da bulunduğu eylemde polisin göstericilere hakaret etmesini ve şiddet kullanmasını kınayarak sorumluların hesap vermesini istedi.
Birçok gazeteci ve aydın da hükümetin gerçekleştirdiği söz konusu müdahaleyi eleştirdi. İnsan hakları örgütleri de polisin tutumunun kabul edilemez olduğunu duyurdu.
Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu da (ICHR) göstericilere göz yaşartıcı bomba atılmasını, cop kullanılarak darp edilmesini ve sokaklarda sürüklenerek tutuklanmalarını eleştirdi.
ICHR, güvenlik birimlerine mensup olmayan sivil kıyafetli kişilerin gerçekleştirdiği şiddet eylemlerinin sorgulanması ve bunları gerçekleştirenlerin hesap vermesini istedi. Komisyon, resmi görevli olmayan bu kişilerin eyleme müdahalesini barışı tehlikeye atan bir durum olarak nitelendirdi. ICHR aynı zamanda Filistin’de barışı sağlamak için iç ve dış sorunların tartışılacağı kapsamlı ulusal bir diyalogun da sağlanmasını istedi.
Filistin İnsan Hakları Merkezi (PCHR), yaşananlardan Filistin hükümetini sorumlu tutarak göstericileri bastırma emri verenler için tarafsız bir soruşturma komisyonu kurulması çağrısında bulundu.
Birçok Filistinli örgüt de yaşanan şiddeti kınarken konu sosyal medyada hararetli tartışmalara neden oldu.
Hamas cephesinden yapılan açıklamada hükümetin baskı politikası uyguladığı belirtilirken Halk Cephesi yaşananları suç olarak niteledi. İslami Cihad da hükümeti sert ifadelerle kınadı.
Fetih Hareketi de konuya ilişkin açıklamasında “Batı Şeria’da olanlar, Filistin hükümetini İsrail – ABD anlaşmasına dair tutumundan vazgeçirmek için düzenlenmiştir. Bu ve benzeri komplolar gerçekleşmeyecektir” dedi.
Fetih Sözcüsü Üsame el- Kavasimi yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Fetih Hareketi’nin lideri Gazze’nin evlatlarına en fazla önem veren isimdir. Ancak insaniyet elbisesi giymiş Hamas’ın yaptığı darbeden bu yana Gazze halkı için yaptıklarıyla söyledikleri çelişmektedir. Filistin yönetimini utanç anlaşmasını kabul etmeye ikna etme girişimleri başarısız olacaktır. Bu yaşananlar tasfiyeci İsrail – ABD ittifakına karşı sağlam duran Başkan’ın tutumuna karşı komplodur.”