Fetih Hareketi, İsrail’i, eski Filistin lideri Yaser Arafat’a ‘suikast’ düzenleme iddiasıyla suçladı. Fetih Hareketi lideri Mahmud Abbas, Arafat’ın ölümünün 13. anma yıldönümünde, Filistinlilerin, kesinlikle onun fikirlerinin takipçisi olmaları gerektiğini söylerken, bağımsızlık ve ulusal birlik ile ilgili olarak da, “Herhangi bir dış müdahalenin olmasına karşı çıkarak, iç uzlaşma sağlanmalı” dedi.

Fetih Merkez Komite Üyesi Nasır el-Kidva, Ebu Ammar olarak da bilinen Yaser Arafat’ın öldürülmesiyle ilgili, “İsrail’in, Yaser Arafat’ı Filistin’in siyasi arenasından kaldırmak istemesi açık ve net” ifadelerini kullandı.

Kidva, suikastla ilgili olarak, “Filistin güvenlik güçlerinin ihmali ya da suikastçilere yardım ettikleri iddiaları gibi, soruşturmayla alakalı bundan başka her konu dikkate değerdir. Fakat, bu konuların hiçbiri soruşturmanın asıl konusu olan, suikastten tamamen İsrail hükümetinin sorumlu olduğu gerçeğine alternatif olamaz” dedi.

Kidva, İsrail’in böylesine siyasi önem taşıyan bir kararı uygulamak üzere, Filistinliler içerisinden tetikçiler görevlendirdiğini de iddia etti.

Kidva’nın açıklaması, Arafat’ın ölümünün ardından kurulan Özel Soruşturma Komisyonu’nun yıllarca çalışmasının somut kanıtlara ulaşamadığını açıkça gösteriyor.

Filistin İstihbarat Başkanı Tevfik Tiravi’nin başkanlık ettiği Soruşturma Komisyonu, Arafat’ın zehirlenme ihtimaline karşı araştırmalar yapmıştı.

Arafat, 11 Kasım 2004’te sağlığı aniden bozulduktan sonra, Paris’teki bir Fransız hastanesinde hayatını kaybetmişti.

Filistin Devlet Başkanı, geçen sene, Arafat’ın katilinin kim olduğunu bildiğini, ancak, bu davayı takip etmekle görevli Filistin Soruşturma Komitesi’nin sonuçları gelene kadar açıklamayacağını söylemişti. Mahmud Abbas, geçen sene Arafat’ın ölümünün 12. Anma yıldönümünde yaptığı bir konuşmada, “Bana sorulduğunda ‘biliyorum’ diyecektim, ancak ifadem yeterli değildi. Soruşturma Komisyonu, bunu kimin yaptığı konusunda uyarılmalıdır. En kısa zamanda, sonuç gelecek ve bu gerçek ortaya çıkacak” demişti.

Ramallah’ta bir grup Arafat’ın mezarına yürüdü.

Fetih Hareketi Başkan Yardımcısı Mahmud el-Alul, Arafat için, “Bizim için sıradışı, olağanüstü bir lider. Yaser Arafat, yalnızca devrim için değil, dünyanın bütün kurtuluş hareketleri için ilham veren liderdir. Devrimi başlatan, devrim yürüyüşünün vazgeçilmez bir parçasıdır” dedi

El-Alul, Filistin lideri Arafat’ın anısına ulusal birliğin yeniden tesis edilmesi için her türlü çabayı göstereceklerine vurgu yaptı.

Yürüyüşe katılan Knesset’teki (İsrail Meclisi) Arap Bloku’nun lideri Eymen Avde, 13 yıl önce şehit olan Arafat’ın cenazesindeki kalabalığın, onun halkını temsil eden, halkı gibi bir lider olduğunu gösterdiğini söyledi.

Yürüyüşe katılanlar, Arafat resimlerini havaya kaldırarak, Batı Şeria meydanlarında sloganlar attı. Sloganlarından bazıları şöyleydi; “Beni esir almak istiyorlar ve ben ‘şehidim’ diyorum”, “Kudüs’ün milyonlarca şehidi var.”

Filistinli siyasetçi Muhammed Dahlan da Arafat’ı anmak için özel bir gösteri düzenledi. Gösteriye, Dahlan yanlısı 2 bin kişi katıldı.

Törene katılanlar, Filistin ve Fetih Hareketi’nin bayraklarını kaldırdı. Dahlan, Samir Meşhuravi ve hareketinin diğer yetkilileri ile birlikte, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin bayraklarını da kaldırdılar. Arafat’ın büyük bir portresi de sahnenin sağ tarafına asıldı. İsrail tarafından 2004 yılında katledilen Hamas’ın kurucusu Şeyh Ahmed Yasin’in yanı sıra, İslami Cihad hareketinin kurucusu Fethi Şikaki ve İsrail’in operasyonlarda katlettiği Filistin Halk Cephesi Genel Sekreteri Ebu Ali Mustafa’nın fotoğrafları da sahnenin sol tarafına asıldı.

Filistin Yasama Meclisi üyesi Macid Ebu Şamala, Dahlan ve Hamas’ın liderliği arasındaki anlayışa işaret ederek, Dahlan grubunun gerçek bir uzlaşı için kurulduğunu söyledi.

Hamas siyasi bürosunun bir üyesi olan Halil El-Hayya da, Yaser Arafat’ı işgale karşı yaptıklarından dolayı övdü.

El-Hayya, Yaser Arafat’ı işgal karşısında ‘milli birlik sembolü’ olarak nitelendirdi. El Hayya, “El Fetih değildi. Ancak tüm Filistinliler için, tam bir Filistinli idi. Direniş pusulasını yükseltmek için hayatını ortaya koydu. Silahlar temin ederek, direnişi kucaklıyor ve destekliyordu. İşgalcilerin cezaevlerinde bulunan bazı tutuklu Filistin liderlerini de destekliyordu” dedi.