Ramallah’taki Filistin idaresi, dün, İsrail Parlamentosu’nun (Knesset) kutsal şehre dair herhangi bir barış anlaşmasında Filistin hükümetinin ellerini kelepçeleyen ve ‘Filistin halkına karşı bir savaş ilanı’ olarak nitelendirilen ‘Birleşik Kudüs’ yasasını onaylama kararına şiddetle karşı çıktı.
Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, yaptığı açıklamada, “İsrail, bu yasayla siyasi süreci sonlandırdığını resmen ilan etti. Ayrıca dikte politikasını uygulama çalışmalarına fiili olarak başladı. Ancak Trump’ın Kudüs kararı meşru olmadığı gibi, İsrail Knesset’inin de kararlarının bir meşruiyeti yoktur. Hiçbir şekilde, bu tür tehlikeli projelerin, bölgenin ve dünyanın geleceğinin önüne geçmesine izin vermeyeceğiz” dedi.
Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Müzakereler Dairesi Başkanı ve İcra Komitesi Genel Sekreteri Dr. Saib Ureykat, “Bu kararlar, barış fırsatları hakkında verilen idam hükmünün infazıdır. Bu hüküm, bölge hakları aleyhindeki şiddet, radikalizm ve kan dökülmesi sarmalının devam etmesi anlamına geliyor” dedi. Ureykat, konuyu, dün, Kudüs’teki İngiltere Başkonsolosu Philip Hall, İsveç Başkonsolosu Anne Sophie, Japonya’nın Filistin Temsilcisi Takashi Okabo ve Norveç’in Filistin Temsilcisi Hilde Haraldstad ile gerçekleştirilen acil toplantıda gündeme getirdi.
Ureykat, tehlikeli ve iki devletli çözüme zarar veren ABD-İsrail politikasını reddeden uluslararası toplumu bununla mücadele etmeye, Trump’ın Kudüs kararına karşı koymaya, işgal yönetimine hesap vermesi için baskı yapmaya çağırırken, uluslararası kanun ve meşruiyetlere uygun bir zafer ve 1967 sınırlarında kurulan iki devlet ilkesine dair bir barış talebinde bulundu. Bunların yanı sıra mülteci ve esir sorunların çözümü hakkında ve 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulması konusunda baskı yapılması çağrısı yaptı.
Yasa, 51’e karşı 64 oyla kabul edildi
Knesset, dün, ‘Birleşik Kudüs’ yasasını 3 saatten fazla süren tartışmalı oturumun ardından, 51’e karşı 64 oyla kabul etti. Bu bağlamda İsrail, işgal altında tuttuğu Doğu Kudüs dahil kutsal şehrin herhangi bir kısmından çekilmeyi neredeyse imkansız hale getiren bir adım attı. Tasarıya göre, çekilmeyi onaylamak için parlamentoda en az üçte iki çoğunluk yani 80 milletvekilinin onayı aranacak. Knesset’te toplam 120 sandalye bulunuyor. Yasa aynı şekilde, 61 Knesset üyesi oy kullanmadıkça gelecekte yasanın yürürlükten kaldırılmayacağını kapsayan bir madde içeriyor.
“Kudüs yasasının değiştirilmesi, İsrail’in başkentini koruyacak”
Söz konusu yasanın, Eğitim Bakanı Naftali Bennett ve Yahudi Evi Partisi Milletvekili Şuli Moalem-Refaeli tarafından hazırlandığı biliniyor. Bu bağlamda Şuli Moalem, “Kudüs yasasının değiştirilmesi, Kudüs’ün bölünmesi ve bir bölümünün bile yabancılarla paylaşılması ihtimalini ortadan kaldıracaktır. Aynı şekilde yasanın değiştirilmesi, şüpheli siyasi adımlar karşısında İsrail’in başkentini koruyacak” dedi.
Likud Partisi’nden Kudüs İlişkileri ve Mirası Bakanı Ze’ev Elkin, “Tasarıdaki son onayın ardından Kudüs’teki egemenliğimize zarar vermek ve şehri ikiye bölmek isteyen herkes, 80 milletvekilini onu desteklemesi için ikna etmek zorundadır” ifadelerini kullandı.
Knesset’teki Anayasa ve Kanun Komitesi Başkanı Nissan Slomiansky, “Yasa Kudüs’e bir çözüm getiriyor. Kudüs’ün egemenliğini korumamızı kolaylaştıran önemli ve merkezi bir yasadır” açıklamasında bulundu.
Öte yandan sol görüşlü Meretz Partisi Milletvekili Moshe Raz, “Dünyanın tek bir ülkesi Doğu Kudüs’ün ilhakını tanıyor. Bu yasa, gelecek nesillere rehberlik edecek ve Siyonizm değerlerine aykırı barış imkanlarını engelleyecek. Korkudan titriyorsunuz, çünkü haklı olmadığınızı ve durumun bir gün değişeceğini biliyorsunuz” şeklinde konuştu.
Yasa, üç saatten fazla süren tartışmanın ardından, 51’e karşı 64 oyla kabul edildi.