Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Komitesi Üyesi Ahmed Mecdelani, Gazze yönetiminin devlete bırakılması konusunun Ramallah’ta oturumları gerçekleştirilen Ulusal Konsey’in ana meselesi olduğunu söyledi. Ayrıca, FKÖ ve İcra Komitesi’nin rolüne ek olarak, organizasyonun mevcut rolünün yeniden düzenlenmesinin de bu yolla sağlanacağını bildirdi.
Mecdelani konseyin, Arap Birliği ve İsrail’le olan ilişkiler ile ayrıca ulusal otoritenin doğasını ve işlevini de gözden geçireceğini bildirdi.
Konsey oturumları, ikinci gün de, Ramallah’taki ana merkezinde devam etti. Sabah oturumu, Arap ülkeleri ve uluslararası heyet temsilcilerinin konuşmalarıyla başladı.
Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Hussam Zeki, “Sorunun bu kısmında bütün Filistin seçenekleri değerlendirilecektir” dedi.
Zeki, BM Güvenlik Konseyi Başkanı’nın öne sürdüğü yönteme ve Arap Birliği’nin Filistin’in arkasında olduğuna, özellikle de ABD’nin Kudüs hakkında yaptığı açıklamaya dikkat çekti.
Temsilciler ayrıca, Arap parlamentoları, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Çin Komünist Partisi, İrlanda Sinn Fein Örgütü, Fransız Komünist Partisi, Rus ve Yunan hükümetleri ve diğerleri hakkında da görüşme yaptı.
Yunanistan Temsilcisi Nita Fadia, ülkesinin Filistin’in haklarına, Filistin devletinin 1967 sınırlarına göre kurulmasına ve başkent Doğu Kudüs’e destek verdiğini belirtti.
Fadia, “Avrupa, çabalarını barışın gerçekleştirilmesine yoğunlaştırmalı ve insan haklarını çiğneyen İsrail’e karşı durmalı” dedi.
Ulusal Konsey; Yasama Konseyi’ne ek olarak Filistinli grupları, kuvvetleri, federasyonları ve orduyu temsil eden 600 üyesi ile birlikte Ramallah’ta bir araya geldi.
Kuruluşundan bu yana, Ulusal Konsey 22 toplantı düzenledi; son düzenli oturum 22 yıl önce yapılmış ve 2009 yılında Ramallah’ta da organizasyonun yeni üyelerinin belirlenmesi adına özel oturum düzenlenmişti.
Konsey’in toplanması, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın FKÖ içerisinden yeni bir İcra Komitesi seçmesi için bu kez önem arz ediyor. Mevcut Komite ise, gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında Filistin Halkı için en yüksek liderlik heyeti anlamına geliyor.
Seçimler, yeni bir merkez komitesi ve devrimci komitenin seçilmesi ile tamamlanan Fetih Hareketi seçimlerinden bir yıl sonra gerçekleşiyor.
Başka müdahalelerden arındırılmış güçlü ve yeni bir liderliğin kurulması için yeni bir yürütme kurulunun seçilmesi amaçlanıyor.
Merkez Komitesinin 3 üyesi, Fetih Hareketi tarafından, İcra Komitesinin seçimleri için aday olarak belirlendi: Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Mevcut Yürütme Komitesi Sekreteri Saib Ureykat ve Hareket’in Barış Dosyası Sorumlusu İzam El Ahmed. Demokratik Cephe, icra üyeliği için Halid’i ön plana çıkarırken, ‘Halk’ temsilciliği için ise Ömer Şehadet’in koltuğu ayrılmış durumda. Diğer gruplar da mevkilerini koruyacağına inanıyor. En önemli isimler ise şöyle: Diğerlerinin ayrılmasıyla birlikte Ahmed Mecdelani, Vasıl Ebu Yusuf, Bisam es-Salihi. Ayrıca Yasir Abdu Rabbih, Ahmed Kari’, Faruk el-Kadumî, Ali İshak, Abdurrahim Meluh, Zekeriya el-Aga.
Yürütmenin seçilmesi ve iktidarı bir devlete dönüştürmenin yollarını araştırmaya ek olarak, topluluğa karşı gücünün olmadığı durumlarda Filistin adına hareket edecek yeni bir Merkez Konseyi seçilecek. Yasama ve yürütme seçimleri için bir tarihin ilan edilme olasılığı ve İsrail devletinin tanınması meselesinin yanı sıra ise, Yürütme Komitesi Başkanı’nın Devlet Başkanı olarak ve Filistin Ulusal Konseyi’nin Parlamento olarak yeniden akreditasyonu gündeme gelecek. Bu aynı zamanda mevcut Yasama Konseyi’nin çözülme olasılığı anlamına da geliyor.
Konsey, 1993’ten bu yana siyasi süreç ile barış sürecini ve ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’e karşı yaptığı beyanatını en kapsamlı bir şekilde gözden geçirerek.
Gündemde ayrıca Hamas’la barışçıl halk direnişini kuvvetlendirme ile uzlaşmayı teşvik etmenin yolları ve araçları da yer alıyor.
Bütün bu sorunlar Merkez Konseyi tarafından daha önceden çözüme kavuşturulmuş, ancak çoğu uygulanmamıştı.
Üçüncü taraflar ise, Hamas’ın Ulusal Meclis’in mevcut haliyle toplanmasını reddettiğini söyledi. Çünkü Hamas ve İslami Cihad, Ramallah’ta yapılan konseyden herhangi bir sonucun mutlak reddini ilan ederken, bölünmeyi güçlendirdi.