Brüksel: Abdullah Mustafa / Ramallah: Kefah Zebun
Hollanda’nın Lahey kentindeki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Sözcüsü Fadi el-Abdullah, Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki’nin salı günü UCM’ye İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği suçların soruşturulması talebinde bulunduğunu açıkladı. Sözcü, Maliki’nin UCM Başsavcısı Fatou Bensouda ile görüştüğünü aktardı. Abdullah, Filistinli Bakan’ın UCM içinden başka herhangi bir yetkiliyle görüşmediğini sözlerine ekledi.
Basında çıkan haberlere göre İsrail, UCM’ye yapılan başvuruyu saçmalık olarak nitelendirerek Mahkeme’yi talebi reddetmeye çağırdı. İsrail, Filistin’de sivillerin insan kalkanı olarak kullanıldığı suçlamasında bulundu.
İsrail’in UCM’nin kurucu anlaşmasına taraf devletlerden olmaması nedeniyle Mahkeme, İsrail’i yargılama yetkisine de sahip değil. Şarku’l Avsat’a konuşan UCM Sözcüsü el-Abdullah, “Mahkeme Savcılığı’ndan durumu açıklığa kavuşturacak resmi bir açıklama bekliyoruz” ifadelerini kullandı. İsrail’in Filistin’in başvurusunun reddedilmesi talebine dair ise herhangi bir duyum almadığını belirten Abdullah bu konuda cevap verme yetkisinin Başsavcılıkta olması sebebiyle açıklamanın da onlar tarafından yapılacağının altını çizdi.
Fadi el-Abdullah, Filistinlilerin başvurusunun ne zaman sonuçlanacağına dair yaptığı açıklamada da yapılan hiçbir başvuru ile ilgili belirli bir süre olmadığını vurgulayarak bu sürecin durumdan duruma değişkenlik gösterdiğine işaret etti. İşlenen suçların araştırılması için atılması gereken birden fazla yasal adım olduğuna dikkati çeken Abdullah izlenecek prosedürleri şu şekilde özetledi:
“Başvuru mahkemenin yetki alanına giriyor mu? Ulusal mahkemeler, failleri cezalandırıyor mu, cezalandırmıyor mu? Bu soruların cevaplarıyla savcılık makamının herhangi bir karar alması öncesinde toplanacak ve analiz edilecek bilgi ve veriler vardır. Ardından başvuruya dair bir soruşturma açılmalı mı açılmamalı mı sorusu geliyor. Buradaki süreç devletlerin işbirliğine ve mevcut bilgilere bağlıdır.”
UCM Sözcüsü, İsrail’in başvurunun reddedilmesi yönündeki talebinin soruşturmayı geçersiz kılıp kılmayacağına dair soruya da şu cevabı verdi:
“Savcı’nın harekete geçmesinde İsrail’in bunu kabul etmesi veya etmemesinin herhangi bir etkisi yoktur. Çünkü Savcı, mevcut bilgilere dayanarak konunun ilk analizini yapar. Ardından bir soruşturma açıp açmayacağına dair karar alır.”
Sözcü, Mahkeme Savcısı’nın karar konusunda Birleşmiş Milletler’e (BM) geri dönüş yapmasının gerekmediğini de sözlerine ekledi.
Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki, İsrail’in Filistin halkına yönelik işlediği suçlara dair dosyayı Savcı Bensouda’ya teslim etti. Dosya, başta Doğu Kudüs’ü de kapsayan işgal altındaki Filistin topraklarındaki yasadışı İsrail yerleşimleri ile ilgili olmak üzere, İsrail’in hem geçmişte, hem şu an yaptığı, hem de gelecekteki suçlarını kapsıyor.
Filistin Dışişleri Bakanı, UCM Savcısı ile görüşmesinin ardından düzenlenen basın toplantısında “Filistin yönetimi, UCM’nin önüne gerçek bir sınav dosyası koydu” ifadelerini kullandı. Filistin’de adaletin yeterince ertelendiğini belirten Bakan el-Maliki, İsrail’in Gazze’deki göstericilere karşı işlediği suçların artması ve topraklara el koymasının yanı sıra yerleşim bölgelerini genişletmesi ve arazilerin devlete aktarılması gibi ihlalleri sebebiyle Filistin’in bu adımı attığını vurguladı. İsrail’in cezasız kalmaya devam ettiğini belirten Filistinli Bakan “UCM, İsrail’in halkımıza karşı işlediği suçlarla kararlı bir şekilde mücadele etmeli” dedi.
Filistin’in attığı bu adımı önemli ve tarihi olarak nitelendiren Bakan açıklamasının devamında şunları söyledi:
“Başvurunun yapılması, UCM’yi kuran Roma Statüsü’ne taraf bir devlet olarak Filistin’in hakkını savunmasının yanı sıra Savcılığa savaş suçları, insanlığa karşı işlenmiş suçlar ve Mahkeme’nin yetki alanına giren diğer suçlar ile ilgili kanıtlar sunma görevini yerine getirmesi olarak kabul edilmelidir. Bu soruşturmanın amacı adalet ilkelerine hizmet etmek, hesap verebilirlik, suçluların cezasız kalmasını önlemek ve İsrail işgal devletini Filistin halkına ve sahip olduklarına karşı daha fazla suç işlemekten alıkoymaktır.”
Filistin Dışişleri Bakanı, UCM Savcısı tarafından üç buçuk yıl önce başlatılan ön çalışmalarda yaşanan gecikmeyi ise eleştirdi. Bakan el-Maliki, “Bu gecikmeler adalet ilkelerine ya da Mahkeme’nin suçlara karşı caydırıcı ceza verme yetkisine hizmet etmez. Geciken adalet, adalet değildir” ifadelerini kullandı.
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Genel Sekreteri ve UCM’yi takip etmekten sorumlu Ulusal Yüksek Komisyon Başkanı Saib Erekat, Mahkeme’ye İsrail’in işlediği suçlar ve işgal politikalarına karşın uluslararası arenada dokunulmaz olması ve hesap vermemesi sebebiyle ile başvuru yapıldığını kaydetti. İsrailli resmi makamların Filistin varlığını yok etmek için kasıtlı siyasi kararlar almaya devam ettiğine dikkat çeken Erekat, İsrail’in Batı Şeria’da Kudüs işgali ve Gazze Şeridi’ne yönelik insanlık dışı saldırılarla sürdürdüğü savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlara dikkat çekti. Erekat, Filistin yönetiminin Filistin halkının varlığını ve halklarının korunmasının yanı sıra yüzlerce masum sivili katleden İsrail işgal devletinin bu en büyük suçunun karşılıksız kalmaması için ulusal ve yasal haklarının gücüne güvendiğini kaydetti. Adaletin yerini bulması, caydırıcı olması ve suçluların karşılıksız kalmaması için başvurunun yapıldığına dikkat çeken Erekat, İsrail’in dokunulmazlığın kaldırılmasının yanı sıra uluslararası ve insani sistemlerden muaf tutulamayacağını vurguladı.
Erekat son olarak “İsrail’in tüm uluslararası platformlarda hesap verebilir hale gelmesi ve 1967 topraklarında başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin Devleti’nin kurulmasıyla sonuçlanan çabalarımızı devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı.
Tel Aviv ise Filistin tarafının İsrail’le barış sürecini sürdürmeye çalışmak yerine UCM’ye başvurmasını ‘siyasi amaçları ve kendi çıkarları için kullandığı’ iddiasında bulundu. İsrail tarafından yapılan açıklamada, “Filistin’in bir ‘devlet olmaması’ ve İsrail’in UCM’ye üye olmaması nedeniyle Filistinliler tarafından yapılan başvuru yasal olarak geçersizdir” ifadeleri yer aldı.
İsrail Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Filistinliler, terörizmi kışkırtmaya, çocukları ve kadınları canlı kalkan olarak kullanmaya devam ederken İsrail’in güvenliğini ve vatandaşlarına zarar vermek için yaptıkları şiddet eylemlerini böyle örtbas etmeleri endişe vericidir.”
Filistin Dışişleri Bakanlığı ise İsrail’in açıklamalarını ‘yasaları çiğneyen’ ve ‘siyasi’ açıklamalar olarak nitelendirdi. Filistin Dışişleri Bakanlığı BM Dairesi Müdürü Ömer Avadallah, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şu değerlendirmede bulundu:
“Öncelikle Mahkeme, tarafların devlet olup olmadığını tartışmaya yetkili bir organ değil. UCM Filistin Devleti’ni üye olarak kabul ederken Mahkeme’nin Filistin toprakları üzerindeki yargı yetkisini de kabul etti. 2012 tarihli Genel Kurul kararıyla Filistin’in gözlemci bir devlet olarak kabul edildiği vurgulanmıştır. İkincisi, İsrail’in UCM’ye üye olmaması nedeniyle Mahkeme’nin İsrail’i yargılayamayacağı gibi bir durum söz konusu değil. Zira İsrail bu suçları Kudüs, Gazze Şeridi ve Batı Şeria’dan oluşan işgal altındaki Filistin Devleti topraklarında işledi. UCM buralarda işlenen suçlarda yetki sahibidir. Buna Mahkeme’nin mekânsal yetkisi deniyor.”
Mahkeme’nin soruşturmayı yakın bir süre içerisinde başlatmasının beklendiği belirten Avadallah, “Üye devletlerin yaptığı eski başvurulara bakıldığında soruşturmayı açma süreci çok uzun sürmemeli. BM raporları ve bulgulara dair her şey dosyada var” ifadelerini kullandı.