İlk bakışta hammaddesi antik ve modern bileşimlerden oluşan sanatsal objeler gördüğünüzü düşünebilirsiniz. Her ne kadar güzel renkler ve süslemeler size bu izlenimi verse de gerçek şu ki, onlar sadece cinayet ve yıkım araçları kullanılarak yapılmış birer sanat eseri.

Gazze Şeridi’nde yaşayan 38 yaşındaki Mecdi Ebu Takiye, Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki küçük evinin bir köşesinde, İsrail’in Filistinlilere karşı kullandığı mermilerin kovanlarını ve gaz bombalarının kapsüllerini sanata dönüştürüyor. Denklemi tersine çevirerek ölümün soğuk yüzünü yaşamla değiştiriyor.

Gazzeli sanatçı, halkının çektiği acıları ‘direniş sanatı’ üslubuyla daha barışçıl bir şekilde yansıtıyor. Takiye, 1948 topraklarına geri dönmeyi hayal eden Filistinli gençlerin 30 Mart’ta başlattığı ‘Büyük Geri Dönüş Yürüyüşü’ protestolarında yaşananlar da dahil olmak üzere son üç saldırı ile dört bir yandan yağan şiddet ve acının etkilerini ortadan kaldırmak için çabalıyor.

Büyük Geri Dönüş Yürüyüşü protestolarına katılan kardeşinin İsrailli keskin nişancılar tarafından doğrudan hedef alınarak vurulması Ebu Takiye’nin aklında bu fikrin fitilini ateşlemiş. Bir suç aracını içinde gül bulunan bir vazoya, korku ve cinayetin değil, umudun hatırası olarak dönüştürmüş.

Ebu Takiye, yaptığı vazo çevresindekilerden büyük beğeni toplayınca çalışmalarını sürdürme kararı almış. Genç adam çatışmalardan arda kalan boş kovan ve kapsülleri toplamaya başlamış. Gazzeli sanatçı artık her cuma günü doğu sınırına giderek daha fazla silah kalıntısı arıyor. Bazen de malzemeleri yaralıların kaldırıldığı hastanelerin koridorlarından topluyor.

Yaptığı iş son derece dikkat ve beceri istiyor. Başlarda güvenliğe çokta dikkat etmiyordu. Ancak bir defasında bir mermiyi sanata dönüştürmek isterken patlaması sonucu yaralanmış. Kazayı orta dereceli yanıklarla ucuz atlatmış. Ancak bu kaza onu çalışmalarını sürdürmekten alıkoymamış.

Sanatçı, eserlerini basit aletler yardımıyla yapıyor. Küçük bir çekiç, bir kesici ve yapıştırıcı… Sonuç ise boyutları birkaç santimetreyi geçmeyen küçük sanat eserleri. Ayrıca, günümüzle geçmiş arasında sanatsal olarak da bütünleşmeye çalışıyor.

Ebu Takiye eserleriyle bir yandan geçmişle bugün arasında sanatsal bir bağ kurmaya çalışırken diğer yandan da Filistinlilerin kimliklerini korumak için göçten önce kullandıkları eski geleneksel araçların da minik modellerini yaparak onları yok olmaktan kurtarıyor.

Gazzeli sanatçı, abluka altındaki memleketinde yapmış olduğu eserleri değerlendirebilecek kültürel kurumların olmamasından ve bu kurumlarca düzenlenebilecek sergilerin eksikliğinden yakınıyor. Ancak çalışmaları için destek bulmaya ve Filistin’in adını temsil etmek için uluslararası forum ve sergilere katılmaya çalışıyor.

Ebu Takiye eserleriyle Filistinlilerin ve özellikle Gazze Şeridi’nde yaşayanların masum oldukları ve eğer isterlerse tüm dünyaya burada yatan sevgiyi göstermek istedikleri mesajını vermeye çalışıyor.

Takiye bu yeteneğinin henüz daha küçük yaşlardan itibaren geliştirmeye başlamış. Sanatçı, küçükken ağaç köklerinden minik figürler yaparak mülteci kampındaki arkadaşlarıyla birlikte oyunlar oynamış.

*Bu haber ‘Arap Muhabir’ girişimi çerçevesinde Dua Şahin tarafından yapılmıştır