Filistinli gençlik ve sivil toplum dernekleri, dün yaptıkları bir açıklama, 1948’de terk ettikleri kasabalarına dönme hakkı talep etmek üzere, Gazze-İsrail sınırında, 30 Mart’taki ‘Toprak Günü’nden başlayarak, 15 Mayıs’taki Nakba Günü yıldönümüne kadar bir çadır kampı kuracaklarını belirttiler.
Filistin’deki farklı grupları bünyesinde barındıran Ulusal ve İslami Güçler tarafından yapılan açıklamada, Ulusal ve İslami Güçler’in kamp faaliyetlerini, terk edilen topraklara geri dönüş ve ablukayı kırma yürüyüşünü başlatmak üzere bir araya geldiği belirtildi.
Ulusal ve İslami Güçler Komitesi’den bir üye, bu kampa dahil olan gruplar arasında Hamas ve Filistin Kurtuluş Örgütü’ne bağlı Mülteciler Halk Komiteleri’nin de olduğunu belirterek, 1948’de terk edilen şehirler, kasabalar ve köylere geri dönüş hakkını istemek için 30 Mart’ta başlayacak olan kampta sınır boyunca binlerce çadırın kurulacağını aktardı.
Filistinliler her yıl kayıplarını anıyor
İsrail’in 30 Mart 1976’da Filistinlilere ait binlerce dönüm araziye el koymasının ardından olayı protesto eden Filistin halkının üzerine İsrail güçleri ateş açmış, 6 kişi ölmüş, yüzlerce kişi yaralanmıştı. Bu nedenle Filistinliler her yıl 30 Mart’ta, ‘Toprak Günü’ kapsamında çeşitli etkinlikler düzenleyerek, kayıplarını anıyor.
Çocukları ve torunları ile binlerce Filistinlinin bu çadırlarda kalacağını belirten Komite üyesi, Filistinlilerin terk etmek zorunda kaldıkları topraklarına ve evlerine dönüş hakkını uluslararası topluma duyurana kadar burada kalacaklarını vurguladı.
‘Geri dönüş hakkı’ girişimi faaliyeti sorumlularından birine göre, bir çok sivil toplum kuruluşu ve gençlik derneği bu faaliyete katılıyor. Barışçıl ve güvenli bir şekilde çadırlarda kalmaları için gerekli tüm araçlar ve halkın desteği sağlandı.
Gruplar yürüyüşler düzenleyecek
Faaliyet sorumlusu, “Yakında çadırlar için lojistik düzenlemeleri tamamlayacağız. Yurt içi ve yurt dışındaki geri dönüş hakkı destekçileri için çadırların kurulacağı mekanların seçimini bitirdik” ifadelerini kullandı. Ancak sorumlu bu faaliyetin maddi destek kaynaklarından bahsetmedi. Diğer yandan, Filistinliler ayrıca çeşitli Ortadoğu ülkelerinde başka girişimler ve yürüyüşler düzenlemeyi de hedefliyor.
Hamas yetkilisi Besim Naim AFP’ye yaptığı açıklamada, bunun Ulusal ve İslami güçler tarafından desteklenen bir halk hareketi olduğunu belirterek “Bu hareket, barışçıl ve toplumsal bir doğaya sahiptir. Filistinliler her yolu denedi ancak hiç bir sonuç elde edemedi. Bu faaliyet, paralel ve eş zamanlı olarak, Lübnan, Suriye ve Ürdün’den de sınırlara doğru geri dönüş yürüyüşleri organize edilecek” ifadelerini kullandı.
“Bu hareketi silahlı gruplarla bağlantısı yok”
Açıklamasında, bu hareketin silahlı hiç bir faaliyetle bağlantısının olmadığını vurgulayan Besim Naim, insanların bu faaliyete kanunlar çerçevesinde haklarını aramak üzere katıldıklarını, zorla çıkarıldıkları köylerine, kasabalarına ve şehirlerine dönme hakkı talep ettiklerini söyledi. İşgal güçlerinin bu hareketi bastırmaya çalışacağını düşündüklerini belirten Naim, ancak işgal güçlerinin tüm sorumluluğu üzerlerine almak zorunda kalacağının altını çizdi.
Naim açıklamalarına şöyle devam etti; “Çadırda yüzbinlerce insan yaşayacak. Bu faaliyet 1948’de Filistin Nakba’sının 70. yıldönümünde, 15 Mayıs’ta sona erecek” dedi.
Uluslararası koalisyon oluşturulmalı
Ulusal ve İslami Güçler tarafından yapılan açıklamada, geri dönüş yürüyüşü ve çadırların kurulması gibi bir dizi faaliyet için sivil toplum kuruluşlarının başkanları ve Yasama Konseyi üyeleri tarafından düzenlenen birkaç toplantıya değinildi.
Açıklamada, ABD yönetimi ve işgal hükümetinin kararları reddedilirken, Filistin halkını destekleyen büyük bir uluslararası koalisyon oluşturarak, yerel ve uluslararası temaslarda bulunma kararı alındığı kaydedildi. Zorla yerlerinden edilmiş Filistinlilerin topraklarına geri dönme hakkının desteklenmesinin ve Gazze ablukasının kırılmasının istendiği açıklamada, barışçıl halk yürüyüşlerinin uluslararası koruma altına alınması çağrısında bulunuldu.
AFP’ye yaptığı açıklamada, bunun, uluslararası desteği arkasına alacak, büyük, yeni, barışçıl ve halkçı bir yaklaşım olduğunu vurgulayan Besim Naim Filistin halkına hakkının iade edilmesi, işgalin sona erdirilmesi ve Gazze Şeridi’ne uygulanan haksız ablukanın kaldırılması için dünyaya hemen bu faaliyete katılma çağrısında bulundu.