Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Filistinliler ve Ürdünlüler ‘konfederasyon’u İsraillilerle aynı şekilde yorumlamıyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Trump’ın iki özel temsilcisinin kendisine konfederasyon önerisini sunduğunu bildirmesinin ardından bölgede konuşulan en önemli konuların başında Filistin-Ürdün konfederasyonu geliyor. ABD tarafından ortaya atılan bu konfederasyon fikrinin ise Washington’a İsrail tarafından sunulduğu iddia edildi.

İsrailli bazı kaynaklar, Filistin-Ürdün konfederasyonu fikrini ABD’ye İsrail’in verdiğini belirtti. Buna göre bu konfederasyon, Batı Şeria ile Ürdün arasında kurulacak ve hiçbir şekilde Kudüs ve Gazze Şeridi’ni içine almayacak bir yapıya sahip olacağı belirtildi.

Fikir, İsrail tarafından ortaya atıldı

Haaretz gazetesinin yayımladığı bir rapora göre Amerika tarafından Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’a sunulan bu teklif, aslında İsrail tarafından ortaya atıldı. Abbas ise geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, İsrail’in dâhil olması şartıyla Ürdün Krallığı ile konfederasyona sıcak baktığını ifade etmişti.

Abbas, İsrailli barış eylemcileri olan bir görüşmede kendisinin bu sözü ABD Başkanı Donald Trump’ın damadı Jared Kushner ve müzakereci Jason Greenblatt’ın geçtiğimiz yıl Ramallah’taki buluşmada ilettiğini açıkladı.

İsrail basınının aktardığı şekilde Abbas, “Bana, Ürdün ile federasyona güvenip güvenmediğim soruldu. Ben, ‘Evet, Ürdün ve İsrail ile üçlü konfederasyonun kurulmasını istiyorum’ şeklinde cevap verip İsraillilerin bu öneriyi kabul edip etmediklerini sordum” ifadelerini kullandı.

Filistin Yönetimi Sözcüsü Nebil Ebu Redine, konfederasyon düşüncesinin 1984 yılından beri Filistin yönetimin gündeminde olduğunu ancak Ürdün ile geleceğe dönük herhangi bir anlaşmanın iki devletli çözüme bağlı olup bu kararın da her iki halka ait olduğunu belirtti.

Gazze Şeridi anlaşmanın dışında tutulacak

Bu Filistinli duruş, İsrail’in öne attığı Kudüs olmaksızın Batı Şeria’yı İsrail ile Ürdün-Filistin sınırlarını koruyacak Ürdünlü güvenlik unsurlarının gözetiminde gösteren ve Doğu Kudüs ve yerleşimleri kendi bünyesine katan önerisi ile ters düşüyor.

Gazze Şeridi ise konfederasyon anlaşmasının dışında tutulacak ve güvenlik açısından Mısır topraklarına katılacak.

Anlaşılmayan nokta ise şu: Batı Şeria’daki bir devletin önce İsrail’i tanıması mı gerekiyor yoksa İsrail’i tanımadan da konfederasyon anlaşmasını imzalayabilir mi?

Gazete, yoğun tartışmalara konu olan Agvar bölgesine ne olacağına da bir açıklık getirmedi. Nitekim İsrail, gelecekte yapılacak herhangi bir anlaşma çerçevesinde oradan çekilmeyi reddediyor. Gazete aynı şekilde bu önerinin meclis kuruluşu ile anayasa kabulünün ortak mı yoksa bağımsız bir şekilde mi olacağına dair de bir şey söylemedi.

Ürdün öneriye itiraz etti

Ürdün Hükümeti Sözcüsü Cumane Gunaymat, Krallığın Batı Şeria’ya ilhakının tartışmaya kapalı olduğunu belirtti ve “Ürdün ve Batı Şeria bölgeleri ile konfederasyon düşüncesi yan yana anılamaz” dedi. Gunaymat, Ürdün’ün İsrail ve Filistin şeklinde iki devletli çözüme dayalı tutumunun değişmez ve net olduğunun altını çizdi.

Haaretz’e göre Ürdün’ün İsrail’in bu önerisine karşı çıkmasının sebebi, kendi topraklarına alternatif bir vatan uygulamasından korkmasıdır. Üstelik bu anlaşma ile Ürdün’ün, ‘İsrail sınırları bekçisi’ne dönüşüp görevinin İsrail’e karşı operasyonların önünü almak olacağından endişe duyuluyor.

Haaretz, Abbas’ın bu konuyu tekrar ortaya attığını zira konfederasyonun, Filistin Devleti’nin tanınması için bir kanal olarak görüldüğünü söylüyor. Nitekim konfederasyonun, devletleşmemiş iki yapı arasında kurulması mümkün değil. Bunun için o, İsrail’in bir ortak olması ve Filistin’i düşüncede değil sınırları ve ağırlığı olan bir devlet olarak kabul etmesi konusunda ısrarcı oldu.

Abbas’ın gözünden konfederasyon

Abbas’ın yorumladığı şekliyle konfederasyon, İsrail’in Ürdün ve Filistin Devleti ile dış politikalarını düzenlemek için yeni ekonomi anlaşmaları imzalamasını ve bu ikisini gücü ve konumu eşit iki ortak olarak görmesini gerektirecek.

İsrail’in yorumuna göre ise konfederasyon, Batı Şeria’yı Ürdün ile olan ilişkilerinin çoğu ekonomik olan bir ‘kanton’ (özerk bölge) olarak gösteren bir anlaşmadır. Yine bu anlaşmaya göre konfederasyonun dış siyasetini ve güvenlik politikalarını Ürdün Kralı belirleyecek.

Konfederasyon fikri yeni değil

Konfederasyon, yeni ortaya çıkmış bir düşünce değil. İlk kez 80’li yıllarda Ürdün Kralı Hüseyin b. Tılal ile FKÖ Lideri Yaser Arafat arasında yürütülen müzakerelerde ortaya atılmıştı. O zaman plan, Kral Hüseyin’in 1972 yılında önerdiği ve Batı Şeria’yı Doğu’ya bağlayan ve ikisi arasında ekonomik ve güvenlik işbirliğinin kurulduğu federasyon fikrine dayalıydı. Öne atılan bu düşüncede özerk yönetim de dâhil olmak üzere Filistin halkının Batı Şeria’da ayrıcalığı da tanınıyordu.

Ancak senelerce uzatılan bu görüşmeler, başarısız oldu. Hem de Ürdün Kralı, yönetim ve kanun bakımından Ürdün Haşimi Krallığı ile Batı Şeria’nın bağlanma kararını iptal ederek bu meseleyi sonlandırmamışken.

Öte yandan İsrail Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı Ofisi, bu konuya dair yorum yapmaktan kaçındı. Aynı şekilde Washington’da konfederasyon konusuna ilişkin doğrudan bir açıklama yapmadı. Bununla birlikte İsrailli bir bakan, iki devletli çözümün öldüğünü söylerken ABD’li Elçi Jason Greenblatt ise barışı reddettiği için Abbas’a karşı saldırgan tavrını yineledi.

“İki devletli çözüm, hayata tamamen veda etti”

Likud Partisi’nden İsrailli Bilim Bakanı Ofir Akunis, “İki devletli çözüm, hayata tamamen veda etti. Batı Şeria’da ‘terörist’ bir Filistin devleti asla kurulmayacak” ifadelerini kullandı.

İsrail Yayın Kuruluşu ile yaptığı bir radyo röportajında Akunis, özerklik veya Ürdün ile konfederasyon olmak üzere iki alternatifin olduğunu, bununla birlikte son alternatifi zayıf bir ihtimal olarak gördüğünü söyledi.

Hamas’tan tepki

Abbas’ın konfederasyona ilişkin açıklamaları, bu düşünceyi Filistin davasının tasfiyesi olarak gören Hamas Hareketi’ni şaşırtmadı. Hareketin Sözcüsü Hazım Kasım, yaptığı bir açıklamada “Abbas’ın Ürdün ve Siyonist oluşumla konfederasyonu kabul ettiğini açıkladığı konuşması, bölgenin doğal bir parçası olması için işgale yardımcı olacak. Konfederasyon, Kudüs’ün çalınması, dönüş hakkının iptal edilmesi ve UNRWA’nın tasfiyesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı.