Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Fırtınanın kalbindeki medya endüstrisi | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Geleceğin medyası konusundaki belirsizlik giderek büyüyor.

Her gün yeni teknik potansiyelleri ve farklı bilgi kaynakları ortaya çıkıyor.

Her gün düzinelerce gazetecilik uygulaması rekabet dünyasına giriyor.

Amazon, YouTube ile rekabet etmeyi planlıyor.

Whatsapp, Snapchat’ten pay almaya çalışıyor.

Twitter, Facebook kullanıcılarının bir bölümünü katmak için savaş veriyor.

Sosyal medya her 15 saniyede bir yeni bir kullanıcı kazanıyor.

Facebook ve Whatsapp uygulamaları içinde günde 62 milyar mesaj trafiği yaşanıyor.

Facebook ve Snapchat ağlarında günlük 8 milyar video izleniyor.

Katılım, haber edinmenin yerini aldı.

Medya artık sahnenin en ön saflarında değil, haber alıcısı da kendini öne çıkarmayı başardı.

Kendisini görmezden gelinemeyen güçlü bir unsur olarak dayattı.

Burada önemli olan, medya yöntemlerinin bu fırtınadan korunması için nerede durması gerektiğidir?!

Uzun süre sahadaki cevvalliğinden sonra geleneksel medyanın krizde oluşunu ve etkisinin azalmasını, düşüşe geçmesini anlatmak kolay olabilir ama aynı zamanda, hiç kimse geleneksel medyanın yerini alacak geleceğin medyasının rotasını çizemiyor ve ön göremiyor…

Geleneksel medya yerine geleceğin medyası için en iyi medya türünün ne olduğunu ya da optimum modelin ne olduğunu belirleyemiyor.

Okuma oranlarının azalması ve ilan gelirlerinin düşüşe geçmesi kağıttan gazeteleri örneği görülmemiş problemlerle karşı kaşıya koyarken, Televizyon da bu problemlerden nasibini alıyor,

Zira; 2017, TV’lerin ilan gelirlerinin dijital ilanlara nazaren ilk düşüşün olduğu yıl oldu.

Bununla birlikte, internet sitelerinin teknik ilerlemenin etkisinden ırak olduğunu düşünen varsa hesaplarını bir kere daha yapsın, zira; internet canavarları facebook ve google dijital ilan gelirlerinin %60’ını kendi arasında paylaşıyor.

Bir başka deyişle, TV kanalları ilanlardan pay almak için kendi aralarında rekabet ettiği ve gazetelerin rekabet etmesi gibi, internet siteleri de kendi aralarında ve facebook ve google ile rekabetteler.

Fikri mülkiyet yasalarının olmadığı ve para mukabili okuma hizmetinin yürülükte olmadığı Arap Dünyasında da geleceğin medyasıyla ilgili durumlar daha da vahim görünüyor.

Tabii ki, geleneksel medyayın tahtını sarsan güç, insanları daha çok etkileyen ve daha çok yaygın olan, sosyal iletişim yöntemleri oldu.

Sosyal iletişim yöntemleri kullanıcıları medya yönteminin kendisiyle değil de bu yöntemle olan ilişkileriyle ilgileniyorlar.

Dolayısıyla, bir kişinin Whatsapp’ı bilgi kaynağı saymasını ve Whatsapp’tan bilgi almasına, başkalarını da bu bilgiye inandırmasına şaşırmamak gerek!

İnsanlar yeni çıkan her platform veya teknolojiye bağlanabilir ve bu platformlardan, Whatsapp’tan veya Twitter’den alınan güvenilir bilgilerin kaynağının diğer medya organlarının olduğunu unutabilir.

Aslında insanlar sosyal medya organlarının medya içeriğine sahip olmadığını ve bu içeriği üretemediğini unutuyor gibiler.

İnsanların unuttuğu başka bir özelliği var, sosyal medyanın, O da klasik medyadan ala ala sadece magazine haberlerini alıyor olması.

Geçen hafta Guardian gazetesinin yayınladığı habere göre, bilgi edinme, ve haber alma konularında Britanyalıların sadece %24’ünün Facebook, Instagram ve Twitter gibi platformlara güveniyor.

ABD’de ise, Gallup kamuoyu araştırma şirketinin 20 bin ABD’li ilke yaptığı araştırmada vatandaşların klasik medya yöntemleri ve ulusal TV kanallarına daha çok güvendikleri, sosyal medya platformlarından alınan haberlere güvendikleri görülüyor.
Şüphesiz, sosyal medya, haber alınma biçimine bağımlılık yaratma amaçlı eğlenceli öğeler eklediğinden halkın bu platformlara bağlılığı geleneksel medyaya nazaren çok daha fazla oldu.

Bu tür bağlılık medya mesajının içeriği ve alıcının dezenformasyonsuz bilgi alışına gerçek bir tehdit oluşturdu.

Medya içeriğinin sosyal iletişim platformlarıyla yaygınlaşması rekabet gücünün artmasına, içeriğinin daha eğlenceli ve daha yaygın olmasını doğurduğu bir gerçek, ancak aynı zamanda haberler ve içerik penetrasyona, bozulmaya ve sahteciliğe karşı daha savunmasız hale geldiği de bir gerçek.

Bu koşullarda, medyatik içeriğin sosyal platformlarda dezenformasyona uğramaksızın iletilmesi en büyük tehlike.

Aslında sosyal medya platformları en yaygın platformlar olmasıyla birlikte en az güvenilir olanıdır, kuşuksuz bunun istisnası var ama bu istisna sadece bazı hesaplar için geçerli ve medya evreninin sadece binde birini teşkil etmekte.

Bu bulutlu ve önü görülemeyen ortamda, geleceğin medya platformunun dijital olacağı şüphesiz.

Geleneksel medyanın bu fırtınadan sağ çıkması için yapması gereken tek şey, ister basılı medya olsun, ister bilgisayar ister tablet veya cep telefonu ekranında olsun veya hatta insan vücudu içine yerleştirilmiş bir çip olsun, aralarında içerik ve nitelikte birbirinden farlılık gösteren medya markalarının korunmasıdır.

Basılı gazeteler döneminin bitmiş olması gazeteciliğin bitmesi anlamına gelmediği kesin ama marka gazetelerin ve medya organlarının fırtınadan etkilenmeyeceği kesin.

Velev ki bu markanın türü ve şekli şimdiden belli olmasa ve şimdiye dek yaratılmamış olsa da…